Kıbrıs

Futbolda modern kölelik Kıbrıslı Rum takıma da bulaştı! 

3,6 milyon sızdırılan belgeden oluşan ‘Cyprus Confidential’ araştırma dosyası, futbolda kölecilik yapan uluslararası çetenin Kıbrıs’a kadar uzandığını ortaya çıkardı.

‘Cyprus Confidential’ ifşaatına göre, futbolun en güçlü adamlarından Zahavi ve Rus oligark Abramovich'in, aynı zamanda en az 21 oyuncunun kariyerlerini kontrol eden iki isim olduğu belirlendi…

Kıbrıs Rum futbol takımı Apollon Limasol’un bir dönem oyuncusu olan Olinga, bilgisi bile olmadan Apollon'a transfer oldu...

Oyuncuların hangi kulüpte oynayacağına karar verme yetkisine sahip olan çete, oyuncuların transferinden elde edilen kârı, hatta bazı durumlarda, reklam ve sponsorluk gelirlerini de alıyordu. 

Bugün Avusturya’da dördüncü ligde oynayan Sloven oyuncu, 1.80 metrelik stoper Emir Dautovic, 2012'de henüz 16 yaşındayken memleketi Slovenya'da Maribor için oynuyordu. Dautovic, o sıralarda Doğu Avrupa'nın en büyük yeteneklerinden biri olarak kabul ediliyordu. Hatta İngiltere’den, Manchester City'den bir deneme antrenmanı için davet almıştı.

Premier Lig kulübü Manchester oyuncuyu 600.000 euro karşılığında satın almak için bir teklifte bulundu. Ama kulübü Maribor, oyuncuyu vermeyi reddetti. Birkaç hafta sonra, dünyanın en büyük futbol yıldızlarından bazılarının tanınmış menajeri olan "Pini" lakabıyla tanınan Pinchas Zahavi, Dautovic’in menajeri olmakla ilgilenecekti.

Dautovic, menajerin aracılılarıyla kendisine "bir gecede Chelsea'ye transfer ayarlayabileceği"ni bildirdiğini söyledi.

'Üçüncü şahıs mülkiyeti' anlaşmasıyla Dautovic bir 'meta' haline geldi

Dautovic, babasının çekincelerine rağmen kendisini çok heyecanlandıran bu teklifi kabul etti ve Zahavi ile anlaştı. Zahavi ile yaptığı sözleşme, şu anki FIFA Başkanı Gianni Infantino'nun bir zamanlar "modern köleliğe" benzettiği, tartışmalı bir yatırım biçimi olarak "üçüncü şahıs mülkiyeti" anlaşması olarak tanımlanıyor.

2015 yılında futbolun yönetim organları tarafından dünya çapında yasaklanan bu tür anlaşmalar, bir futbolcunun bonservisi başta olmak üzere tüm pazarlama ve satış haklarının, kulübünün dışında bir yatırım fonu veya üçüncü bir şahısça alınıp satılmasına olanak sağlıyordu.

The Guardian gazetesi ile görüşen Dautovic, anlaşmayı imzalamasıyla bir başkasının emriyle hareket ettirilebilecek bir "satranç taşı" değil, bir "meta" haline geldiğini söyledi.

Dautovic aynı kararı veren bir dizi gelecek vadeden yetenekten sadece biriydi.

Anlaşmaların arkasında futbolun en güçlü adamlarından ikisi vardı: Zahavi ve Chelsea'nin eski sahibi Roman Abramovich.

Abramovich ve Zahavi'nin "üçüncü şahıs mülkiyeti" anlaşmaları yaptıkları bilinmekle birlikte, 14 Kasım’da yayımlanan araştırmacı gazetecilik dosyası ‘Cyprus Confidential’la iş birliklerinin ayrıntıları ortaya çıktı.

MeritServus adlı Kıbrıslı bir hizmet sağlayıcısından sızdırılan belgeler, kâr amacı gütmeyen bir grup olan ‘Distributed Denial of Secrets’  tarafından Almanya'daki araştırmacı gazetecilik kuruluşu Paper Trail Media'ya, oradan da Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’na (ICIJ) ve Araştırmacı Gazetecilik Bürosu’na (TBIJ) verildi. 3,6 milyon belge diğer yayın organları ile ICIJ aracılığıyla paylaşıldı. 

Sızdırılan belgeler, spor hukuku uzmanlarının FIFA kurallarını ihlal edebileceğini söylediği işlemleri ortaya koyuyor. Ayrıca, güçsüz genç oyuncuların kazançlı bir pazarın iç işleyişinin nasıl yeni ürünleri haline geldiğini de…

Dosya için konuşan oyuncular, kendilerine büyük vaatlerde bulunulduğunu, bu sözlerin ortadan kaybolduğunu, hayallerinin ve kariyerlerinin yıkıldığını anlattı.

Abramovich-Zahavi ortaklığı

Bugünün futbol ekonomisinde bile oyuncu Neymar da Silva Santos Júnior'un 2017'de Barcelona'dan Paris Saint-Germain'e transferi büyük bir olaydı. Brezilyalı forvet için 222 milyon euroluk bir rakam ödenmişti ve rakam önceki rekor transfer ücretinin iki katından fazlaydı. Dönüm noktası niteliğindeki anlaşmanın merkezinde, sporda büyük güce sahip bir figür vardı: Pini Zahavi.

Futbolun ilk 'süper menajeri' olarak kabul edilen İsrailli Zahavi, 1970'lerden beri yüksek profilli bir sima ve bazen tartışmalı anlaşmalara aracılık ederek iş yapıyor.

90'ların ortalarında zaten bir milyarder olan Abramovich'in, 2003'te Chelsea'yi satın almasına yol açan görüşmelerde Zahavi’nin kilit bir elçi olarak hareket ettiği bildirilmişti.

Sekiz yıl sonrasının belgelerine göre, Abramovich ve Zahavi genç futbolcuların kazançlı yeteneklerinden yararlanmak için ticari bir girişimde tekrar bir araya geldi.

2011 yılında imzalanan gizli bir "oyuncu yatırım anlaşması" şartlarına göre, Zahavi, gelecek vadeden oyuncular için dünya genelinde araştırmalar yapacak ve oyuncuları belirledikten sonra, genç futbolcuların "tüm ticari mali hak ve çıkarlarından tam olarak yararlanma münhasır hakkının" satın alınması için pazarlık edecekti.

Britanya Virjin Adaları'nda kurulmuş ve Abramovich'in sahibi olduğu bir şirket olan Leiston Holdings, iki yıl içinde 10 milyon euro yatırım yaparak finansal destek sağlayacak, oyuncular kârla satılırsa, Zahavi ve Leiston geliri paylaşacaktı.

Belgelere göre Dautovic, Leiston şirketinin yatırımlarından biriydi.

Dautovic ve ailesi ve Zahavi arasında yapılan sözleşmede, Sloven kulüp Maribor'un mali haklarını 1 milyon euro karşılığında sattığı görülüyordu. Bu da Manchester City'nin teklif ettiğinden daha fazla bir rakamdı…

Birçoğu 18 yaşın altındaydı...

25 oyuncu, Abramovich'in sahip olduğu şirketlerin ilgisini çekmişti ve bunlardan en az 21'i Avrupa, Latin Amerika ve Asya'dandı; her biri Leiston'la sözleşme imzalamışlardı. Birçoğu 18 yaşın altındaydı ve sözleşmeler kendi imzalarının yanı sıra ebeveynlerinin imzasını da gerektiriyordu.

Teoride, gençler dünya futbolunun en büyük menajerinin hizmetlerini satın almışlardı. Ancak sözleşmenin mürekkebi kuruduktan sonra Leiston'ın oyuncuları gerçekte Zahavi ve Abramovich için çalışmış oluyordu.

Gael Etok, Fabrice Olinga...

Oyuncular Gael Etok ve Fabrice Olinga, Avrupa'nın en üst liglerinden biri olan La Liga'da büyük başarılar elde etme umuduyla Kamerun'dan İspanya'ya gitmişti.

Etok, dünyaya Lionel Messi, Andre Iniesta ve Xavi Hernandez'i kazandıran, Barcelona takımının genç yetiştiren 'La Masia' akademisindendi. Olinga ise, 16 yaşında Málaga formasıyla La Liga'da gol atan en genç oyuncu olarak dünyada adını duyurmuştu.

Her ikisi de Leiston ve Zahavi’nin parlak gelecekler vadettiği sözleşmeleri imzaladı.

Belgelere göre, Olinga'nın sözleşmesinde, anlaşma "reklam kampanyalarının" yanı sıra televizyonda ve sinema salonlarında reklamı yapılacak "premium ve hatıra" koleksiyon haklarını da içeriyordu. İki futbolcunun da bonus ödemeleri, Premier Lig'e veya Alman Bundesliga'ya geçme ihtimaline bağlıydı.

Oyuncuların maaşları ancak ödendi

Gerçeklerse bambaşkaydı. Anlaşmalara göre Leiston, oyuncularının maaşlarının bir kısmını veya tamamını ancak ödedi.

Belgeler, Olinga'nın avans almak için şirkete gittiğini ortaya koyuyor. Etok da Zahavi tarafından ödenen ve daha sonra Leiston tarafından ücretinden kesilen avanslar aldı. Maaş yılda 50.000 euroydu ve bu maaş parlak bir kariyerin eşiğinde olan bir futbolcu için yetersizdi.

Leiston şirketi, genç yıldızlarının kariyerleri üzerinde pek bir etki yaratamamış gibi görünüyordu.

Olinga Belçika takımına gitmeyi beklerken bilgisi dışında Apollon Limasol'a nasıl satıldı?

Ocak 2014'te o sıralarda İspanya’da Malaga futbol kulübünde oynayan Olinga'ya takımın taraftarlarınca Twitter'da, Kıbrıs’taki Apollon Limassol'a satıldığına dair söylentiler hakkında sorular soruldu. Olinga, bunun bir "yalan" olduğunu söyledi. Ama yanılıyordu.

Cyprus Confidential kayıtları, genç futbolcunun Chelsea hayalleri söndüğünde bir sonraki durağın, Zahavi tarafından organize edildiğini ve oyuncunun Abramovich tarafından finanse edilen Apollon'a transfer edildiğini gösteriyor.

Kulübün web sitesinde yayınlanan 2016 hissedarlar toplantısının tutanaklarına göre, Apollon Limassol'un %16 hissesinin sahibi Sliva Trading (Pini Zahavi) idi. 

Belgeler, Sliva Trading'in Zahavi'nin Leiston şirketinden birkaç kez borç aldığını kanıtlıyordu.

Sliva şirketi, Leiston tarafından sağlanan kaynakları Apollon adına maaşları da dahil olmak üzere oyuncu transferlerini finanse etmek için kullandı.

Olinga, İspanyol kulüp Malaga'dan Belçika takımı Zulte Waregem'e kiralık olarak transfer olmayı beklerken Limasol'a bilgisi olmadan satılmıştı.

Rumen defans oyuncusu Cristian Manea Chelsea hayalleri kurarken Apollon Limassol'a satıldı

Benzeri, Mayıs 2014'te 16 yaşında ülkesini temsil etmek üzere çağrılacak kadar önem verilen Rumen defans oyuncusu Cristian Manea'nın da başına gelmişti.

Ertesi yaz oyuncu Manea'nın, Chelsea'ye imza atmış olmasına rağmen Stamford Bridge'e gittiği bildirildi. Belgelerse, Manea’nın Leiston tarafından Apollon Limassol'a transferini finanse etmek için Sliva'ya 3 milyon euro borç verdiğini gösteriyor.

Verilen kredi, oyuncunun gelecekteki transfer ücretlerinden geri ödenecekti ve Zahavi'nin şirketi herhangi bir kârdan 25.000 euro pay alma hakkına sahipti.

Genç oyuncu 2018'de verdiği bir röportajda, Chelsea'ye gitmeyeceğini öğrendiğinde gözyaşlarına boğulduğunu anlatmıştı.

Manea, Apollon Limasol için bile tam anlamıyla oynamadı. Kıbrıs kulübüne satılan altı Leiston oyuncusundan sadece biriydi ve sadece üç kez sahaya çıktı.

Çoğu oyuncu gibi, Manea da Zahavi'nin çoğunluk hissesi ile sahibi olduğu Belçika takımı, Mouscron da dahil başka futbol kulüplerine kiralandı.

Bu oyuncuların çoğunun kariyerleri yokuş aşağı gitti. Olinga şu anda Romanya futbolunun en üst liginde mücadele eden Botoşani'de oynuyor. Etok'un en son işvereni Finlandiyalı FC Lahti'ydi ve oyuncu şu anda kulüpsüz...

Kaynak: The Guardian

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın