‘Göbeğini üç günde eritti. Sırrını açıkladı...’, ‘Kelliğini saç ekimi yapmadan giderdi...’, ‘Sivilcelerine şunu uyguladı. Şimdi cildi mükemmel...’
Sayfada online reklamlara rastladığımızda, doğru söylemediklerinden emin olduğumuz palavracılarla karşılaşmış gibi oluruz. Ötesini merak etmeyiz. Bizim Cenevre de halk üzerinde öyle bir etkiye sahip... Ne olacak da 40 yıldır çözülemeyen bir sorun 5 günde çözülecek sorusu zihinleri esir almış. İsviçre’de çekilen siyasi magazin tadında fotoğraflar, Kıbrıs’ta bir tebessüm yarattığıyla kalıyor.
Ancak yorgun, bıkkın bir halkın inançsızlığı ve örselenmiş hali başkalarının gizli hesaplarını çoğaltmamalı… Bilirsiniz, mütemadiyen değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmemiz gerektiği söylenir. Peki ya kabullenemeyeceğimiz şeyleri inadına değiştirmeye kalkarsak? Amerikalı Aktivist ve Yazar Angela Davis’in meşhur sözüdür: ‘Bundan böyle değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmiyorum. Kabullenemeyeceğim şeyleri değiştiriyorum!’
Kıbrıs’ta kabullenemeyeceğimiz birçok şey oluyor yıllardır… Türkiye’de ne pişiriliyorsa burada sofrasını kurmaya meyledenler yılbaşı kutlamalarına bile karışmaya başladı. E sormak lazım: Laik ve demokrat bir toplum ideolojik bir basınç altına alınmaya mı çalışılıyor? Küçücük bir ülkeyi büyük bir hırsla ideolojik abluka altına almaya kalkanların dertleri nedir? Kıbrıs’tan insanları kaçırmaksa şayet, buradan kimsenin bir yere gitmeyeceğini ve insanların birleşerek seslerini daha gür çıkaracaklarını bilmeliler. Kıbrıs, matematiğin ve fen bilimlerinin irfan olduğunu kabul eder. Kimsenin dinine karışmaz ama ortak değer yargılarına ve yaşam tarzına müdahale edilmesine de izin vermez.
Bazı eğitim merkezlerini ve üniversiteleri mesken tutanlar, yeterli geliri olmayan öğrencileri ev kirası ve harçlık sağlayarak ideolojik inançlarına alet ediyorsa, bu kişilerin amaçlarının ne olduğunu, herhangi bir örgütlenme içinde olup olmadıklarını mülki idarenin ve polisin araştırması gerekir. Seçilmiş politikacıların Meclis’te bu konuda araştırma önergesi vermesi, bazı derneklerin ve üniversitelerdeki bazı kulüplerin kimler tarafından yönetildiği, bu yapıların öğrencilerle nasıl bağ kurduklarının anlaşılması ve yasalara aykırı bir durum tespit edilirse sorumlu kişiler hakkında soruşturma açılması için ne bekleniyor?
Barbaros Şansal ‘yurttaş dilekçeleri’ ile sınır dışı edilebiliyor madem, İçişleri Bakanlığı’nın harekete geçmesi için birilerinin vatandaşın yaşam tarzını tehdit eder tonda bildiriler dağıtması yeterli değil mi? Yoksa bizim bakanlığın hukuksuzca dokunmaya fırsat kolladıkları ve hukuka rağmen haşa dokunamayacakları mı var?
Daha bitmedi; bir soru daha geliyor: Güzide bakanlığımız hukuksuz sınır dışılarla seri bir şekilde uğraşabiliyor da hava ve deniz limanlarıyla sınır kapılarının güvenliğine dair ne yapıyor? Türkiye’deki her yeni terör olayıyla sarsılırken İçişleri Bakanlığı Ercan Havalimanı’nda güvenlik önlemlerini artırıyor mu? Deniz limanlarında kuş uçurmuyor mu? Haberlere göre sınır kapılarında terörist izi aranacağına Rum menşeli fişenk aranıyor… Acaba şu narkotik köpecikleri gramlarca hintkeneviri bulabildiklerine göre terörist kokusu da alabilirler mi?
İçinde bulunduğumuz coğrafyada neredeyse her gün, bir yerlerde canlı bombalar, canlı kamyonlar patlatılıyor ama biz kapılarda Rum menşeli av tüfeği fişeği arıyoruz... Rum menşeli av tüfeği fişekleri pek tehlikeli, canlı bombalarsa Kıbrıs’a uğramaz! Türkiye’den korkmayanlar bağımsız KKTC’den o kadar çekinirler ki, öyle bir ürkerler ki... Tahtaya vuralım gitsin, uzak olur öyle!
Bu rahatlığın, bu keyfîliğin nedenini çözemedim doğrusu. Hem dünya değiştiremeyeceği şeyleri kabullenen bir seyirde de dönmüyor ki artık... Washington’da, kadınlar öncülüğünde yüz binler 21 Ocak’taki Trump karşıtı gösteriye boşuna mı katılıyor? Aksine kabullenemeyeceğimiz şeyleri değiştiriyoruz.
Bakan olmak için önce milletvekili olmak gerekiyor ya, a kuzum o oylar vatandaştan geliyor. Vermezse oyunu, ne milletvekili ne bakan olabilen çıkar. Yani kime hizmet ettiklerini bilecek o Meclis’ten içeri girenler. Bir dahaki sefere kapıdan girip giremeyeceklerine üç beş fırsatçı ile yücelttikleri birkaç zat değil, binlerce yurttaş karar veriyor.
Yorumunuz