Ermenistan tarafından Türk mallarına uygulanacak ambargo 31 Aralık’ta resmen yürürlüğe giriyor.
Ermenistan hükümeti, Türkiye’nin son 44 günlük savaşta Azerbaycan’a verdiği yoğun desteğin ardından Ekim ayı sonlarında Türk mallarına resmi ambargo konulacağını ve ambargonun 31 Aralık’ta yürürlüğe gireceğini duyurmuştu. Avrasya Ekonomik Birliği üye devletlerinin bu tür tek taraflı ambargoları uygulayabilecekleri maksimum süre altı ay olduğu için ambargo 6 ay süreyle geçerli olacak. Ancak yasak süresiz olarak uzatılabilir.
1990'larda Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan ilk savaşın mirası olarak Ermenistan-Türkiye sınırı yıllardır kapalı ve iki ülke arasında diplomatik ilişki yok. Ancak Mavi markasının kıyafetleri, Beko ev aletleri, Golden Rose kozmetikleri Ermenistan'da popüler oldu ve düşük maliyetlerinden dolayı yoğun talep gördü.
Bugünlerdeyse Ermenistan’daki Mavi mağazası yerini başka bir firmaya devredip piyasadan çekiliyor. Ürünlerinde % 70 indirim yapan mağaza tasfiyeyi duyurduktan sonra kalabalıktan geçilmiyor.
Mağazanın satış görevlisi, mağazanın büyük olasılıkla farklı bir uluslararası markayla değiştirileceğini söyleyerek, "Fiyatları bizden pahalı olacaktır çünkü Avrupa'da yapılan bir şey Türkiye'de yapılan bir şeyle aynı fiyatta olamaz" dedi.
Daha ambargo ilan edilmeden önce de Türk ürünleri satan diğer Ermeni mağazaları, mallarını başka yerlerden tedarik etmeye başlamıştı. Büyük Erivan Şehri süpermarket zincirinde, şirketin direktörlerinden biri Gevorg Simonyan yerel bir kanala verdiği röportajda, ürünlerin yaklaşık % 90'nının Türkiye'den geldiğini belirtti ve "Askeri harekattan bu yana Türk mallarının satışını durdurduk. Artık Rusya, Beyaz Rusya ve Bulgaristan'dan gelen ürünleri satıyoruz” dedi.
Son 10 yılda Türkiye'nin Ermenistan'a ihracatı 2.3 milyar doları bulurken, Ermenistan'ın Türkiye'ye ihracatı sadece 15.2 milyon dolardı.
Pazardaki Türk ürünlerinin çoğu tüketim mallarıdır ve tekstil aralarında en çok satılan ürün grubudur. Mavi ve LC Waikiki gibi büyük zincirlerin yanı sıra daha düşük maliyetli isimsiz veya taklit giysiler de Ermeni pazarında yer buluyor.
Erivan'ın merkezindeki bir dükkân sahibi genç bir kadın Louis Vuitton ve Dior gibi ünlü markaların Türk yapımı replikalarını nasıl aldığını anlattı: İstanbul'a gidip oradaki bir pazardan satın alıyor, sonra malları Ermenistan'a getiriyordu.
Adını sadece Armine olarak veren kadın tüccar "Zor bir pazar. Bu işe başlamak için iki yıl önce borç aldım ve şimdi onu kapatıp yeni bir şey başlatmam gerekiyor" dedi.
Türkiye ile ticaret yapmanın kendisini rahatsız ettiğini ancak finansal olarak başka seçeneği olmadığını gören Armine, "Ermenistan'daki ekonomik durum o kadar kötü ki Türkiye’den bir şeyler almak için oraya başım öne eğik gitmek zorundayım. Şimdi benim hain olduğumu söyleyecekler” dedi.
Ermenistan Ekonomi Bakanı Vahan Kerobyan yakın tarihli bir Facebook gönderisinde, şu anda Ermenistan'dan yasaklanan malların ithalatta yılda yaklaşık 200 milyon dolara vardığını ve bu durumun Ermeni işletmelerine bir fırsat sunduğunu yazdı.
Kerobyan, yılda 69 milyon dolarlık giyimle, ikinci sıradaki 10 milyon dolarlık narenciye sektörünün en çok etkilenen sektörler olduğunu kaydetti ve "Elbette narenciye yetiştirmeyi önermiyorum, ancak genel olarak açılan 200 milyon dolarlık pazarda iyi fırsatlar var" diye yazdı. Bakanlığın, "bu boşlukları Ermeni malları veya dost menşeli mallarla doldurmak için daha ayrıntılı bilgi sağlayacağı"nı duyurdu.
Ekonomist Hrant Mikaelian, Ermenistan ekonomisinin Türk ithalatının yasaklanmasından önemli ölçüde etkilenmeyeceği yorumunu yaptı. Mikaelian, “Ermeni pazarı Türk mallarının yokluğunu hissetmeyecek. Sadece altı ay sürerse, herhangi bir etkisi olacağını sanmıyorum. Tüm yaptırımlar, ülkenin kendi ekonomisine zarar vermeyi değil, başka bir devletin elini siyasi olarak zorlamak için ekonomik gücü kullanmayı hedefliyor” dedi.
Ancak belirli sektörlerde Ermeni tüketiciler bir sıkıntı hissedebilir. Ekonomist Suren Parsyan’a göre "Kıyafet gibi belirli ürünlerin fiyatları yükselecek."
Parsyan ayrıca, yaptırımların ilk altı aylık süresinin Türk mallarını değiştirmeye çalışabilecek Ermeni işletmeler için belirsizlik yaratacağını söyledi. Suren Parsyan, “İnsanların Ermenistan'a yatırım yapıp mal üretmeye başlayacaklarsa kesinliğe ihtiyaçları var. Yasak altı aylık. Peki yasak kaldırıldığında yerel üreticiye ne olacak? Öyle olursa daha ucuz Türk kıyafetleri pazara tekrar girecek ve yerel şirketler iflas edecek. Orta ve küçük ölçekli işletmeler, büyük işletmelere göre daha fazla etkilenecek" dedi.
Kaynak: Eurasianet
Yorumunuz