Dünya

Daha uzun süre genç kalmak istiyorsanız üç şey yapmalısınız

2009 Nobel Kimya Ödülü sahiplerinden İngiliz moleküler biyolog Venki Ramakrishnan, yaşlanma karşıtı endüstrinin yalan vaatlerine karşı uyardı. 

"Yaşlanma ölümün başlangıcıdır" diyen Nobel ödüllü bilim insanı Venki Ramakrishnan, insanlığın ölümsüzlük arayışındaki yaklaşık 30 milyar dolarlık uzun yaşam endüstrisinin yalan vaatlerine karşı uyarıda bulundu.

Dünyada yaşlanma ve uzun ömürlülüğe odaklanan ve toplam piyasa değeri en az 30 milyar dolar olan 700'den fazla biyoteknoloji şirketi var. 2009 Nobel Kimya Ödülü sahibi İngiliz moleküler biyolog, uzun yaşam alanında bu kadar şirketin olmasını zenginlerin yaşamlarını uzatmak için bu yöndeki bilimsel araştırmalara yatırım yapması ile açıklıyor.

Biyolog, ‘Gençliği satın alamazsınız, ancak yaşlanma araştırmalarını satın alabilirsiniz. Ve bu yüzden yaşlanma araştırmalarına çok yatırım yapıyorlar’ dedi.

Venki Ramakrishnan.

Venki Ramakrishnan vücudun DNA’da hasar algılandığında yaptığı ilk şeyin DNA'yı onarmaya çalışmak olduğunu ancak yaşlandıkça hasar onarım mekanizmasının bozularak, bölünemeyen ve normal işlevlerini yerine getiremeyen hücrelerin iltihaplı bileşikler salgılamaya başladığını belirtti.

Yaşlandıkça yaşlı hücreler daha fazla iltihaplanıyor

Yaşlandıkça DNA’ları uçları olarak tanınan telomerler giderek kısalıyor. Kısaldıkça, bu yapı çözülüyor ve hücreler, "Ah, burada bir sorun var" demeye başlıyorlar. Ve sonra sorunlu hücreyi tıpkı DNA hasarıymış gibi yaşlanmaya gönderiyorlar.

Bu nedenle vücutta yaşlı hücreler birikmeye başlıyor ve yaşlandıkça yaşlı hücreler daha fazla iltihaplanarak yaşlanmanın en büyük sorunlarından birini ortaya çıkıyor.

Yaşlanma karşıtı tedavi ile artan kanser riski arasında bağlantı var

İnsan vücudunda kök hücrelerimiz gibi bölünmeye devam etmesi gereken bazı hücreler olduğunu belirten bilim insanı, bu yüzden bazı hücrelerin telomerlerin kısalmasına izin vermediğini ve bu özel telomer dizisinin ‘telomeraz’ adı verilen bir enzim sayesinde bölünmeye devam ettiğini hatırlattı. Telomerazı kapalı olan hücrelerin bölünmeye devam edemeyeceğini çünkü bölünmeye devam etmenin kanser riski doğuracağını vurgulayan Ramakrishnan, yaşlanma karşıtı tedavi ile artan kanser riski arasında bağlantı olduğuna dikkat çekti.

Telomerazı kapatmak için evrimleştiğimizi ancak kanser hücrelerinin telomerazı açtıklarını ve bu yüzden kanser hücrelerinin bölünmeye devam edebildiğini kaydeden bilim insanı, yaşlanma karşıtı tedavilerin telomerlerimizin kısalmasını durdurmaya çalışırken telomerazı sadece sınırlı ölçekte, biraz açmaya çalıştıklarını, telomarazı olduğu gibi açmanın kanser riskini artıracağını ifade etti.

Kronik stres DNA uçları telomerleri kısaltıyor ve telomer kaybına neden oluyor

Stres hormonu kortizolün birden fazla etkisi olduğuna değinen biyolog, kronik stresin garip bir şekilde telomerleri kısalttığını ve telomer kaybını hızlandırdığını kaydetti.

Bilim insanı onay almamış riskli yaşlanma karşıtı tedaviler ve Batı piyasasındaki herhangi bir yaşlanma karşıtı ilaçtan daha iyi olan bir üçlüyü önerdi.

Bol meyve ve sebze içeren diyet, egzersiz ve uyku…

Kalori alımını azaltmanın ömrü uzattığının kanıtlandığını söyleyen Venki Ramakrishnan, bol miktarda meyve ve sebze içeren orta ve sağlıklı bir diyetin, hücrelerdeki hasarı onarmamıza, hatta mitokondrilerimizin yenilenmesine bile yardımcı olan reaksiyonu tetikleyen egzersizin ve çok az takdir edilen uykunun önemini vurguladı. 

Birçok Batı ülkesinde ve özellikle ABD'de insanların uykudan tasarruf ettiğini ancak uykunun vücudumuzun onarım ve bakımının çoğunun gerçekleştiği zaman olduğunu ifade eden bilim insanı, stresi azaltmak, sosyalleşmek, arkadaşlıklar kurmanın ise ücretsiz olduğuna dikkat çekti.

Kaynaklar: SpiegelChicago University News

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın