1986 yılında Çernobil Nükleer Santrali’nde gerçekleşen kazanın etkileri araştırılmaya devam ediyor. 

Santralin nükleer çekirdeğinde erimenin meydana geldiği kazada çıkan yangınla birlikte yüksek derecede nükleer serpinti bulutu atmosfere yükselmişti. Nükleer serpinti bulutu eski adıyla Sovyetler Birliği'nin batısı ile buradan Avrupa'ya ve Karadeniz üzerinden Türkiye'ye sürüklenmişti.

Kaza sonucunda ebeveynleri radyasyona maruz kalan çocuklar üzerine yapılan bir araştırmanın sonuçları Science dergisinde yayınlandı.

Çalışmanın yazarları iyonlaştırıcı radyasyonun neden olduğu DNA hasarının kalıtsal olmadığı sonucuna vardı.

İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmanın DNA mutagenezini artırdığı bilinmektedir, bunun sonucunda radyasyona maruz kalmış kişiler kanser ve DNA zincirindeki kırılmalarla ilişkili diğer hastalıklar geliştirir.

Bu genetik değişikliklerin kalıtsal olup olmadığını incelemek için, ABD Ulusal Kanser Enstitüsü'nden Meredith Yeager liderliğindeki ABD, Ukrayna, Rusya ve Japonya'dan bilim insanları, radyasyona maruz kalan Çernobil afet tasfiye memurlarının ve bitki teknisyeni olarak çalışanların çocukları olmak üzere 130 çocuğun genomlarını analiz etti.

Tüm çocuklar 1987 ve 2002 yılları arasındaki kazadan sonra dünyaya geldi.

Araştırma ön sözünde, “Temizlik işçisi olarak çalışan veya kaza sonrası mesleki ve çevresel iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalan ebeveynlerden doğan çocukların daha fazla de novo mutasyonu [DNM/Kalıtsal olmayan, gende oluşan hasar nedeniyle meydan gelen yeni mutasyon] ile doğup doğmadığını araştırdık. 130 çocuğun (1987-2002 doğumlu) ve ebeveynlerinin tüm genom dizilemesi, önceki çalışmalara kıyasla DNM'lerin oranlarında, dağılımlarında veya türlerinde bir artış göstermedi (…) insanlarda germ hattı DNM'leri üzerinde önemli bir etkiye dair kanıt bulunmamakta olup, sonraki nesillerin sağlığı üzerinde minimum etkiye işaret etmektedir” denildi.

(Kaynak: Science)

Çernobil kazası sırasında radyasyona maruz kalan çocuklar içinse tablo son derece karamsar veriler içermektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Sasakawa Memorial Sağlık Vakfı (SMHF), bu felaketin tıbbi sonuçlarını hafifletmek için Çernobil kazasından en çok etkilenen ülkeler olan Beyaz Rusya, Rusya ve Ukrayna'da insani yardıma yönelik bir dizi proje yürütüyor. 

1991 yılından bu yana üç ülkede DSÖ Uluslararası Çernobil Kazasının Sağlık Etkileri Programı (IPHECA) ve Çernobil Sasakawa Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen yaklaşık 210.000 çocuğun tıbbi muayeneleri, tiroid kanseri dahil çocukluk çağı tiroid hastalıkları insidansında önemli bir artış göstermiştir. Özellikle Belarus'un Gomel bölgesi için belirgin olan tiroid kanseri insidansı, kaza öncesine göre yaklaşık 100 kat daha fazladır.
Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü