Avrupa Sperm Bankası'nın (ESB), 2008'den bu yana erken kansere yakalanma riskinin yüksek olmasına yol açan bir genetik mutasyonu farkında olmadan taşıyan Danimarkalı bir donörden aldığı erkek gametleri birçok Avrupa ülkesine ulaştırdığı belirlendi. Avrupa Sperm Bankası, 2004 yılında Kopenhag'da kurulan özel bir şirket olarak faaliyet gösteriyor.
Bu olay, sağlık etkilerinin ötesinde, Avrupa düzenlemelerindeki denetim yetersizliğini ve eşitsizlikleri de ortaya çıkardı.
Şu ana kadar donörün babası olduğu tespit edilen 67 çocuktan (sadece Belçika'da yaşayan 52 çocuk dahil) 23'ü varyantı taşıyor ve bunların 10'una daha önce kanser teşhisi konuldu. Bu şekilde gebe kalınan her çocuğun, mutasyona uğrayabilen TP53 genini alma riskinin %50 olduğu tahmin ediliyor.
Rouen Üniversitesi Hastanesi'nde kalıtsal kanser yatkınlıkları konusunda uzman biyolog Edwige Kasper tarafından 24 Mayıs Cumartesi günü Milano'da (İtalya) düzenlenen Avrupa İnsan Genetiği Topluluğu toplantısında ilk kez açıklanan vaka, 30 Mayıs Cuma günü Belçika Sağlık Bakanı Frank Vandenbroucke tarafından kamuoyuna duyuruldu.
Tıbbi destekli üreme alanında öncü olduğunu iddia eden Belçika’da olay şok yarattı. Bakan, 2008-2017 yılları arasında ESB tarafından Belçika'daki çeşitli üreme kliniklerine satılan Danimarkalı donörün spermleriyle 37 kadının, bazıları birden fazla çocuk doğurmuş şekilde tohumlandığını belirtti. Aynı donörden alınan spermin en fazla 6 kez kullanılabileceğini öngören Belçika yasası bu nedenle büyük ölçüde ihlal edilmişti ve kontroller yapılmamıştı.
Geçmişi olmayan bir bağışçı
Vakayı ortaya çıkaran araştırmacıya 2023 yılında Avrupa Sperm Bankası'ndan gelen bir mektupla uyarıda bulunuldu. Bu mektupta donörün TP53 geninde "önemi bilinmeyen" bir varyantın varlığından bahsediliyordu. Bu mutasyon, çeşitli kanser türlerine yatkınlık oluşturan Li-Fraumeni genetik sendromuna neden oluyor. Çeşitli araştırmalara göre, mutant geni taşıyan kadınların %100'ü ve erkeklerin %70-80'i, geleneksel kanser tedavi yöntemlerinin hastalığı daha da kötüleştirebilmesi nedeniyle tedavisi daha da zor olan bir hastalığa yakalanma riski altındadır.
Donör 2008 yılında sperm bağışlamaya başladığında sağlıklıydı ancak sıkı bir testten geçirilmiş olması gerekirdi. Bağışçılarının "yüksek kalitesiyle" övünen Avrupa Sperm Bankası, elinden geleni yaptığını iddia etti. Sözcüsü, "Donör kapsamlı testlerden geçti, ancak burada önleyici genetik tarama sınırlarına ulaşıyor. Her insanın yaklaşık 20.000 geni vardır ve ne aradığınızı bilmiyorsanız bir kişinin genetik yapısında patojenik mutasyonları tespit etmek bilimsel olarak imkansızdır." şeklinde bir açıklama yapatı.
İlk alarm zili, 2020 yılında bir çocukta gen mutasyonu ve kanser başlangıcının keşfedilmesiyle çaldı. Ancak donörün sperm analizlerinde bir şey çıkmadı. 2023 yılında ESB tarafından yapılan yeni testlerde ise genin varlığı pozitif çıktı. Bu arada spermler başta Belçika olmak üzere, Fransa, Almanya, Hollanda, İspanya vb. olmak üzere toplam 11 Avrupa ülkesine dağıtılmıştı.
Avrupa Sperm Bankası, bir donör başına aile sayısına ilişkin olarak “ulusal düzenlemelere kesinlikle uyduğunu” ifade ediyor; bu sayı dünya genelinde 75 aile ile sınırlı, ancak Birleşik Krallık, İrlanda, Avustralya ve Hollanda gibi “bazı pazarlarda” bu sınır 25 aileye düşürülüyor. Müşteriler ayrıca yalnızca bir, beş veya on beş aileye yardımcı olmayı tercih eden bir donörü seçebiliyor.
2013 yılında, Avrupa’nın başlıca sperm ihracatçısı Danimarka, bir donör başına yasal aile sınırını 25’ten 12’ye indirmişti. Ancak Danimarka’daki sperm bankalarının, donörlerinin spermlerini yurt dışına ihraç etmelerini engelleyen herhangi bir kural bulunmuyor.
Daha önce Danimarka, İsveç, Finlandiya ve Norveç ulusal tıp etiği konseyleri, 26 Mart'ta uluslararası bir sınırlama çağrısında bulunan ortak bir bildiri yayınladı. Dört komite, "donör yoluyla gebe kalan bireyler şu anda dünya çapında 100'den fazla genetik üvey kardeşe sahip olabiliyor" derken, aynı zamanda "kalıtsal hastalıkların yayılma potansiyeli " konusunda da uyardı.
Komite, 10 Avrupa ülkesinde en az 43 çocuğun babası olan Danimarkalı bir başka donörün, 2012'de dokuz çocuğuna genetik bir hastalık olan nörofibromatozis bulaştırdığı ortaya çıkan vakayı hatırlattı. Bu sperm bağışı da, daha sonra Avrupa Sperm Bankası adını alan Nordic Cryobank'a yapıldı.
Kaynak: Le Monde
Yorumunuz