Belçika devleti, Gazze’deki sivil katliamlar karşısında ‘eylemsiz’ kaldığı gerekçesiyle mahkemeye verildi.
22 Temmuz Salı günü, avukatlardan akademisyenlere ve savaş mağdurlarına kadar birçok birey ve pek çok Belçika kurumu Brüksel Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak Belçika devletine karşı hukuki süreç başlattı. Gerekçe ise, İsrail’in Gazze’de işlediği soykırım ve savaş suçlarına karşı Belçika'nın eylemsizliği.
Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni imzalamış tüm devletlerin harekete geçmekle yasal olarak yükümlü olduğu kaydedildi
Şikâyetçiler, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni imzalamış tüm devletlerin, bu tür suçlara karşı harekete geçmekle yasal olarak yükümlü olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada, “Bu bir siyasi görüş değil, hukuki bir zorunluluktur.” ifadeleri öne çıktı.
Ocak 2024’te Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika’nın başvurusu üzerine, Gazze’deki Filistinlilerin “gerçek ve yakın bir soykırım riskiyle” karşı karşıya olduğunu bildirmişti.
Yanıtsız kalan çağrılar
Gazze Hukuku Kolektifi, Belçika-Filistin Derneği ve Ulusal Barış ve Demokrasi Eylem Koordinasyonu gibi örgütler, Belçika devletine 7 Temmuz’da sundukları bildiride, acilen bir dizi önlem alınması çağrısında bulunmuştu. Bu önlemler arasında İsrail’e silah ihracatının yasaklanması, işgal altındaki Filistin topraklarından gelen ürünlere ambargo uygulanması, AB-İsrail ortaklık anlaşmasının gözden geçirilmesi, İsrailli yetkililerin mal varlıklarının dondurulması ve tüm ortaklıkların askıya alınması yer alıyordu.
"Devletler harekete geçmezse, kim geçecek?”
Ancak Gazze Hukuku üyesi avukat Anne-Laure Losseau, bu çağrılara herhangi bir resmi yanıt gelmediğini belirtti. “Devleti harekete geçirme çabamızın sadece mahkemeleri tıkayacağı söyleniyor. Peki devletler harekete geçmezse, kim geçecek?” dedi.
Belçika’nın beş partili hükümeti içinde Gazze savaşı konusunda derin görüş ayrılıkları bulunuyor. Başbakan Alexander De Croo’nun partisi olan Yeni Flaman İttifakı (N-VA) ve liberal Reform Hareketi (MR), İsrail’e yönelik açık kınamalarda bulunmaktan kaçınırken, diğer üç iktidar partisi daha eleştirel bir tutum sergiliyor.
Haberin bütününü Le Monde'dan okuyabilirsiniz.
Yorumunuz