Almanya, bir zamanlar askeri saldırı tehdidinin yok denecek kadar az olduğu inancıyla devre dışı bıraktığı sığınaklara yeniden ihtiyaç duyuyor. Ülke, 2029 yılına kadar "savaşa hazır" hale gelmeyi hedeflerken, hızla ve düşük maliyetle sığınağa dönüştürülebilecek kamusal alanların tespiti için harekete geçti.
Soğuk Savaş döneminde kullanılan yaklaşık 2.000 hava saldırısı sığınağından bugün yalnızca 580’i ayakta kaldı. Bu tesislerin teorik olarak yaklaşık 480 bin kişiyi barındırabileceği belirtilse de, hükümet sözcüsüne göre mevcut sığınakların çoğu "ne işlevsel ne de çalışır durumda."
Rusya tehdidi, sivil savunma gündemini belirliyor
Ukrayna’daki savaşın ardından artan Rusya tehdidi, Almanya’da hem hükümet hem de toplum nezdinde savunma reflekslerini yeniden canlandırdı. Askeri uzmanlara göre Moskova’nın birkaç yıl içinde Batı Avrupa’ya saldırı kapasitesine ulaşabileceği olasılığı, sivillerin korunması konusunu da gündemin ön sırasına taşıdı.
Alman hükümeti, merkezi olmayan, küçük ama işlevsel sığınaklar oluşturarak sivillerin dakikalar içinde ulaşabileceği güvenli alanlar yaratmayı planlıyor. Bu bağlamda bir pilot proje, 2026 yılı sonuna kadar bir milyon kişiye sığınak sağlamayı amaçlıyor.
Yeniden silahlanma sadece orduyu kapsamıyor
2029 yılına dek Almanya’nın askeri harcamalarını neredeyse iki katına çıkarması beklenirken, çaba sadece tank ya da insansız hava aracı yatırımlarıyla sınırlı değil. Hükümet, sivil halkın da bir saldırı anında hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor.
2024 tarihli gizli “Almanya Harekât Planı”, ülkenin NATO askerlerine lojistik destek sağlayacak bir üs olmasını hedefliyor. Planda köprü ve yolların askeri kullanımı, altyapının korunması ve hükümet işlevlerinin sürekliliği gibi konular ele alınıyor. Sığınaklar da bu kapsamda stratejik bir önem taşıyor.
Ancak risklerin tanımlanması ve ihtiyaç duyulan koruma türlerinin netleştirilmesi konusunda eksiklikler olduğu belirtiliyor. Bundeswehr Üniversitesi’nden Norbert Gebbeken, "Tehdidin ne olduğu ve neyin korunması gerektiği hâlâ belirsiz" uyarısında bulundu.
Eski yapılar yeni tehditlere hazır mı?
Almanya'nın II. Dünya Savaşı’ndan kalan ‘hochbunker’ adı verilen beton sığınakları, yıllar içinde çoğunlukla başka amaçlarla kullanılmaya başlandı. Bazıları sanat galerisine, bazıları ise lüks otellere dönüştürüldü. Ancak savaş durumunda bu yapıların yeniden barınak olarak hizmet vermesi hem maliyetli hem de etkisi sınırlı olabilir.
Bu nedenle yetkililer, daha erişilebilir ve esnek çözümler üzerinde duruyor. Bodrumların güçlendirilmesi, yer altı otoparklarının dönüştürülmesi gibi seçenekler değerlendiriliyor. Gebbeken, "İsrail gibi ülkelerden doğaçlama olmayan ama düşük maliyetli çözümler öğreniyoruz" dedi.
Şartnameler hazırlanıyor, mobil uygulama yolda
Almanya İçişleri Bakanlığı ve bağlı kurumlar, mevcut binaların işlevsel barınaklara dönüştürülmesi için teknik şartnameler üzerinde çalışıyor. Yerel yönetimler de uygun alanları belirlemek için metro istasyonlarından bodrum katlarına kadar çeşitli yerlerin listesini hazırlıyor.
Programın 2026 yılına kadar bir milyon kişiyi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ayrıca, vatandaşların en yakın sığınağa nasıl ulaşacağını gösteren bir mobil uygulama da geliştiriliyor. Bu uygulama, özel odaların nasıl sığınağa dönüştürülebileceğine dair bilgiler de içerecek.
Sığınak sektöründe talep artışı yaşanıyor
Sığınaklara olan talep özel sektörde de hareketlilik yarattı. DSZ adlı şirketin yetkilisi Peter Aurnhammer, bir zamanlar alay konusu olan özel sığınakların artık ciddi bir gereklilik olarak değerlendirildiğini ifade etti. Şirket, panik odalarından nükleer saldırılara dayanıklı yer altı tesislerine kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyor.
Aurnhammer, "Ukrayna ve Rusya'daki gelişmeler, ABD ile ilişkilerimiz ve Ortadoğu’daki durum, Almanya’nın savunma politikalarını yeniden şekillendiriyor." dedi.
Sivil koruma, caydırıcılığın bir parçası
Brandenburg Toplum ve Güvenlik Enstitüsü İcra Direktörü Tim Stuchtey'e göre, güçlü bir sivil koruma altyapısı yalnızca hayat kurtarmakla kalmaz, aynı zamanda saldırgan niyetleri caydırır. "Rusya’ya şu mesajı veriyoruz: Değerlerimizi savunmaya hazırız. Bunu aklından bile geçirme," diyerek, savunma kapasitesinin siyasi etkisine de işaret etti.
Haberin tamamını Wall Street Journal’dan okuyabilirsiniz.
Yorumunuz