Özel Haber

Banka sahibi Tekin Arhun Ağır Ceza'da yargılanacak

Hisselerini geçici bir süreliğine birinci dereceden akrabasına devreden banka sahibi Tekin Arhun ve Turizm Planlama Dairesi eski müdürü Turgut Bora Muslu’nun KKTC Başsavcılığı tarafından ‘resmi evrakta sahteleme yapmak’ ve ‘sahtelenmiş resmi evrağı tedavüle sürmek’le suçlanmalarından ötürü Ağır Ceza’ya havale edilmelerine karar verildi.

Banka sahibi Tekin Arhun ve Turizm Planlama Dairesi eski müdürü Turgut Bora Muslu’nun KKTC Başsavcılığı tarafından ‘resmi evrakta sahteleme yapmak’ ve ‘sahtelenmiş resmi evrağı tedavüle sürmek’le suçlanmalarından ötürü Ağır Ceza’ya havale edilip edilmeyeceğine karar veren, 7601/2021 sayılı davaya ilişkin ilk tahkikat soruşturmasında yargıç Hazal Hacımulla bugün kararını açıkladı.

İddia Makamı’nın Mahkeme’ye 8 tanık ve 12 emare ibraz ettiğini ve sanıkların Ağır Ceza’ya havalesi için yeterli sebep ortaya konduğunu belirterek Ağır Ceza’ya havalelerini talep ettiğini kaydeden Yargıç Hacımulla, İddia Makamı’nın ise sanıkların Ağır Ceza’da yargılanmalarını gerektirecek sebep olmadığını ileri sürdüğünü ifade etti.

Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usul Yasası’nın 93. Maddesi’ne atıfta bulunan Yargıç, İlk Soruşturma'da izlenecek usulün yasada belirtildiğini, İlk Soruşturma'da Ağır Ceza’da yargılama için yeterli sebep bulunmasının havale için yeterli olduğunu, yoksa sanıkların serbest bırakılmasının zorunlu olduğunu hatırlattı. 

İlk Tahkikat'ta sanığın yargılanmadığını, sadece sanıkların itham edildikleri suçtan yargılanmaları için yeterli sebep bulunup bulunmadığının tespit edildiğini ifade eden Yargıç, Yargıtay’ın Dağıtım 9/96, Yargıtay/Ceza 15-16-17-18/96 numaralı istinaf kararına ve Dağıtım 17/2020 kararına referansla, şahadette çelişki olsa bile İlk Tahkikatla görevli Mahkeme’nin Ağır Ceza’ya havale için yeterli sebebin bulunup bulunmadığına karar vermesi gerektiğini kaydetti.

Hacımulla, Dağıtım 7/2019, Yargıtay Ceza No: 16-17/2019 kararına da atıfta bulunarak, Madde 94’e göre, İlk Tahkikat'ı yapan Mahkeme'nin şahadeti değerlendirmediğini, tanıkların sundukları şahadetin güvenilirliği de dahil şahadetin değerlendirmesini yargılamayı yapacak Mahkeme'ye bırakılması gerektiğini belirtti.

İlk Tahkikat'ın yargılama olmadığına 1973 yılı, Vrakas and Another v. Republic, 8 JSC davasına atıfla aktaran Mahkeme Yargıcı, 4354/2008 sayılı, Kaskon ve C&T arasındaki davada sanık 2 Tekin Arhun’un ilgili dönemde C&T direktörü ve hissedarı olduğunu, aynı davada emare olarak sunulan aylık raporun, 13 Aralık 2013 tarihli zabıtlarda emare 28 olarak kaydedildiğini ve tanık Emre Daşdan’ın EBİ Elektronik A.Ş tarafından KKTC Bafra Turizm Bölgesi Su Arıtma Tesisi için hazırlanan raporda, emare 3 olarak kaydedilen, sanık 2 Arhun’a ve Yılmaz Cefa’ya ait parmak izi tespit edildiğini, Yılmaz Cefa’nın ise sanık 2’nin şoförü olduğunun belirtildiğini ifade etti. 

Tanık Gülhan Menteş’in şahadetinde emare 11 ve emare 12 olarak kaydedilen raporların 3. ve 4. sayfalarında farklılıklar olduğunu, sanık 1’in 5 aralık 2013’de sanık 2 ile görüştüğünü ve sanık 2’nin raporu alarak daha sonra geri getirdiğini, raporlarda farklılar olduğunu vurgulayan Yargıç Hacımulla, EBİ’nin o zamanki koordinatörü Fahri Kaya'nın Bakanlıkla EBİ arasında müşavirlik sözleşmesinin imzalandığını, projeyi yürütme göreviyle raporu kendisinin hazırladığını ifade ettiğini, tanık Ömer Taşbel’in de hukuk davasında evrağın tedavüle sürüldüğünü söylediğini hatırlattı.

Tüm bu şahadetler doğrultusunda sanıkların Ağır Ceza’ya havalesi için yeterli sebebin var olduğuna bulgu yapan Yargıç,  sanık avukatlarının da iddialarını değerlendirdi.

Sanık avukatlarının raporda imza ve tarih olmadığını, dışarıya verilen evrağın kaydının tutulmadığını, bir adım ileriye giderek evrağın resmi bir belge olmadığını iddia ettiğini söyleyen Yargıç Hazal Hacımulla, Yargıtay’ın Dağıtım 7/2019, Yargıtay Ceza No: 16-17/2019 kararına atıfta bulunarak meskur evrağın niteliği konusunda karar verecek olanın Ağır Ceza Mahkemesi olduğunu, İlk Tahkikat'ta bunu değerlendirmenin mümkün olmadığından hareketle sanık avukatlarının iddialarını reddetti.

Sanık 2 avukatının devamla iddia ettiği üzere Emare 11’in kim tarafından değiştirildiğini, değiştirilen sayfalarda sanık 2’nin parmak izinin yer almadığı ve raporun kopyasının alındığı printerlarda araştırma yapılmadığına yönelik iddialarına karşılık Mahkeme, makul şüpheden ari olarak ispat edilmesi yükümlülüğünün İlk Tahkikat soruşturmasında olmadığına bulgu yaptı.

Yargıç Hacımulla, İlk Tahkikat'la görevlendirilen Mahkeme’nin huzurunda ibraz edilen şahadetler emarelerle desteklendiğinden sanıkların Ağır Ceza’ya havalelerinde yeterli sebep olduğuna bulgu yaparak, Sanık 2 avukatlarının talep ettiği evrak ve ifadelerin kendilerine verilmesi hususunun 17 Şubat 2022 tarihinde verdiği Ara Karar’da belirtildiğini kaydederek, savunmanın taleplerini reddetti ve sanıkların Ağır Ceza’da yargılanmaları gerektiğine karar verdiğini açıkladı.

Yargıç Hazal Hacımulla, sanık 1 Turgut Bora Muslu ve sanık Tekin Arhun'un 31 Mart 2022’de Ağır Ceza’da yargılanmalarına başlanacağını belirtti.

Duruşmada Savcı Behrat Mavioğlu, sanık 1 avukatı Süleyman Dolmacı, sanık 2 avukatları Kıvanç Rıza ve Arkun Zeka hazır bulundu.

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın