Dünya

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın kararı büyük tartışma yarattı

Avrupa Birliği bünyesi içinde yer alan en yüksek mahkeme olarak Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın dün yayımladığı bir karar, yolsuzlukla mücadeleyi geriye sardırmakla eleştiriliyor. Kararın  olumlu yanıysa, basının ve sivil toplum kuruluşlarının kara para aklamanın önlenmesinde ve mücadelede etkili olduğunu ve bu nedenle şirketlerin gerçek sahipleri hakkındaki bilgilere erişimde meşru çıkarları olduğunu kabul etmesi…

Avrupa Birliği Adalet Divanı dün yayımladığı bir kararla, AB'nin Beşinci Kara Para Aklamayı Önleme Direktifi'nde (5AMLD), şirketlerin gerçek sahipleri hakkındaki bilgilere halkın erişimini garanti eden bir maddeyi geçersiz kıldı.

Mahkeme: Şirketlerin gerçek sahiplerine ilişkin bilgiler her şartta kamu erişimine açık olamaz

Mahkeme yaptığı açıklamada, şirketlerin gerçek sahiplerine ilişkin bilgilere kamu erişiminin "özel hayata saygı ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin temel haklara ciddi bir müdahale" teşkil ettiğine ve bu bilgilerin her durumda kamuya açık olmasının geçersiz olduğuna hükmetti.

Kararda, açıklanan bilgilerin 'potansiyel olarak sınırsız sayıda kişiye' ulaşmasının, 'kişisel verilerinin olası kötüye kullanılabilmesi' gibi potansiyel sonuçlar doğurabileceğine ve kamuya açık kişisel verilerin 'aynı zamanda saklanabilecekleri ve yayılabilecekleri'ne vurgu yapıldı.

Dava, direktifin özel hayatın gizliliği hakkıyla uyumluluğuna itiraz eden Lüksemburg Ticaret Sicillerine yapılan itirazlardan sonra, bir Lüksemburg mahkemesi tarafından Avrupa Birliği Adalet Divanı’na gönderilmişti.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün yozlaşmış para akışları uzmanı Maíra Martini şunları söyledi:

"Mülkiyetin gerçek sahibine ilişkin verilere erişim, yolsuzluğun ve kirli paranın belirlenmesi ve durdurulması için hayati önem taşıyor. Bu tür bilgilere ne kadar çok insan erişebilirse, noktaları birleştirmek için o kadar fazla fırsat olur. Çek Cumhuriyeti ve Danimarka'dan Türkmenistan'a kadar, kayıtlara halkın erişiminin karanlık ilişkileri ortaya çıkarmaya nasıl yardımcı olduğunu defalarca gördük. Kirli paranın izini sürme ihtiyacının bu kadar açık olduğu bir zamanda, mahkemenin kararı bizi yıllarca geriye götürüyor."

Kamu denetiminin mali suçlara karşı güçlü bir caydırıcı olduğunu kabul ederek, 2018 tarihli 5. AB Kara Para Aklamayı Önleme Direktifi, ülkelerin mülkiyet kayıtlarını halkın tüm üyelerine açmalarını zorunlu kıldı. Bu madde o zamanlar, AB'nin kara para aklamayla mücadele mevzuatını en ilerici mevzuat hale getirmişti, ancak Mahkeme şimdi bu ilerlemeyi bir kalemde sildi.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Mahkeme'nin kararında basının ve sivil toplum kuruluşlarının bu tür bilgilere erişimde meşru bir çıkarı olduğunu kabul ettiğine dikkati çekti

Bununla birlikte Mahkeme, kara para aklama ile mücadeledeki rolleri göz önüne alındığında, sivil toplumun ve medyanın bu tür bilgilere erişimde meşru bir çıkarı olduğunu kabul etmiştir.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü AB'nin kıdemli politika sorumlusu Roland Papp ise şu açıklamayı yaptı:

"Bugün Avrupa Adalet Divanı, basın ve sivil toplum kuruluşlarının kara para aklamanın önlenmesinde ve bunlarla mücadelede etkili olduğunu ve bu nedenle şirketlerin gerçek sahipleri hakkındaki bilgilere erişimde meşru bir çıkarı olduğunu kabul etmiştir. Şimdi Avrupa Parlamentosu ve Konseyi'nin mevcut 6. AB Kara Para Aklamayı Önleme Direktifi'ne erişimi garanti ederek, bunu kodlamasının zamanı geldi. Ama bu yeterli değil; yeni direktif ayrıca, kamu erişimini gizlilik ve güvenlik kaygılarıyla uzlaştıran kesin hükümler içermelidir."

Kaynaklar: Avrupa Adalet Divanı kararı - Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Fotoğraf: DPA

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın