Yeni araştırmalar, cips, tahıl gevreği ve paketlenmiş atıştırmalık gibi yüksek oranda işlenmiş gıdaları tüketmenin, öğrenme, hatırlama ve hissetme şeklimizde değişiklikler yarattığını ortaya koyuyor.
Son araştırmalar, bu karşı konulmaz yiyeceklerin sadece lezzetli değil, aynı zamanda bağımlılık yapacak şekilde tasarlandığını gösteriyor. O kadar ki Amerikan iş gazetesi Wall Street Journal'ın haberine göre bazı uzmanlar bu lezzetler karşısındaki doyumsuzluğu ve bu gıdaları tüketmeye olan isteği, gerçek bir ‘akıl hastalığı’ olarak adlandırıyor.
"Ultra işlenmiş gıda kullanım bozukluğu" veya "yüksek oranda işlenmiş gıda kullanım bozukluğu" artık bir ciddi bir bağımlılık
Michigan Üniversitesi'nden psikoloji profesörü ve gıda bağımlılığı alanında en iyi araştırmacılardan biri olarak kabul edilen Ashley Gearhardt'a göre, "ultra işlenmiş gıda kullanım bozukluğu", diğer bir deyişle "yüksek oranda işlenmiş gıda kullanım bozukluğu" belirtileri, tüketmeye yoğun istek, tüketimi azaltmakta zorluk ve tüketimi azaltmaya çalışanda sinirlilik ve kaygı gibi yoksunluk semptomlarını içeriyor.
Onlarca yıl süren araştırmalar, patates cipsi, bazı tahıl gevrekleri, marketten satın alınan çeşniler ve önceden paketlenmiş atıştırmalıklar gibi ultra işlenmiş gıdaların vücut için kötü sonuçları olduğunu göstermiştir. Uzmanlar, bu yiyeceklerin duygudurum bozukluklarına, uyku sorunlarına, öğrenme bozukluklarına ve bilişsel gerilemeye katkıda bulunarak zihnimizi değiştirme gücüne sahip olduğunu söylüyor.
PLoS One'da yayınlanan 2017 tarihli bir araştırma doymuş yağ ve ilave şeker oranı yüksek bir kahvaltıdan dört gün sonra bireylerin bazı öğrenme ve hafıza testlerinde performansta düşüşler yaşadığını; daha sağlıklı kahvaltı yapanlarda ise herhangi bir performans değişikliğinin görülmediğini buldu.
Geçen ay BMJ dergisinde yayınlanan büyük bir araştırma taraması, özellikle yüksek düzeyde ultra işlenmiş gıdalar içeren diyetlerin depresyon, anksiyete ve uyku sorunları riskini arttırdığını buldu.
Paketlenmiş atıştırmalıklar, gazlı alkolsüz içecekler, hazır noodles (erişte) ve hazır yemekler...
Söz konusu araştırmada, gıda sınıflandırma sistemi kullanılarak tanımlandığı şekliyle ultra işlenmiş gıdalar, paketlenmiş atıştırmalıklar, gazlı alkolsüz içecekler, hazır noodles (erişte) ve hazır yemekler dahil olmak üzere çok çeşitli yemeye hazır ürünler olarak kategorize edildi.
Bu ürünler, esas olarak gıdalardan ekstrakte edilen, kimyasal olarak modifiye edilmiş maddelerden ve tat, doku, görünüm ve dayanıklılığı arttırmak için katkı maddelerinden oluşan ve tüm gıdaların minimum düzeyde dahil edildiği veya hiç dahil edilmediği endüstriyel formülasyonlar olarak kabul edilir.
Dünya çapında ultra işlenmiş gıda satış verileriyle tüketim kalıplarına yönelik analizler, ülkeler ve bölgeler arasında önemli farklılıklar olmasına rağmen, giderek daha fazla ultra işlenmiş yiyeceğin tüketildiği bir küresel diyete doğru gidildiğine işaret etmektedir.
Yüksek gelirli ülkelerde, ultra işlenmiş gıdalardan alınan enerjinin payı, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde sırasıyla %42 ve %58 iken, İtalya ve Güney Kore'de sırasıyla %10 ve %25'e kadar düşmektedir.
Örneğin, Kolombiya ve Meksika gibi düşük ve orta gelirli ülkelerde, bu rakamlar sırasıyla %16 ila %30'u arasında değişmektedir.
Özellikle, son yıllarda, yüksek nüfuslu birçok düşük ve orta gelirli ülkede satılan ultra işlenmiş ürünlerin bulunabilirliği ve çeşitliliği de önemli ölçüde ve hızla artmıştır.
Mart 2023'te Journal of Affective Disorders'da yayınlanan farklı bir araştırma, diyetlerinde çok miktarda ultra işlenmiş gıda bulunan kişilerde depresyon oranlarının %80 daha yüksek olduğunu tespit etti.
Ultra işlenmiş gıdalar yediğimizde beyin bu gıdaları daha çok arzuluyor
Ultra işlenmiş gıdalar yendiğinde beynin zevk, motivasyon ve öğrenmeyi içeren ödül sistemine daha hızlı çarparlar ve bu gıdaların daha fazla arzulanmasını sağlarlar.
Gearhardt, bu etkilerin, nikotin ve alkolün yanı sıra bağımlılık yapan uyuşturucu kullanımına benzer etkiler olduğunu söyledi.
WSJ'ye verdiği demeçte, "İnsanlar ultra işlenmiş gıdaları yoğun bir şekilde arzuluyor ve bu tip gıdaları zorunlu olarak tüketiyor ve onları yemeyi bırakamayacaklarını görüyorlar" dedi.
Ultra işlenmiş gıdalar üretimde kimyasal olarak parçalanıyor, su ve liften arındırılıyor; bunlar da çiğnenmelerini ve sindirilmelerini kolaylaştırıyor
Bunun nedeninin, gıdaların üretilme şekline bağlı olabileceğini açıklayan uzman, cipsler, kahvaltılık gevrekler ve atıştırmalık barlar gibi ürünler yapılırken bileşenlerin hücresel yapısının parçalandığını, su ve liften arındırıldığını, böylece çiğnenmelerinin ve sindirilmelerinin daha kolay olduğunu vurguladı.
Hızlı sindirim beyin tarafından ödüllendiriliyor ve bağımlılık oluşuyor
Gearhardt, bu yiyecekler hızlı bir şekilde sindirildiğinden, bileşenlerin beynimize daha hızlı çarptığını ve yiyecekleri daha bağımlılık yapıcı hale getirdiğini söyledi. Hem yağ hem de karbonhidrat seviyelerinin yüksek kombinasyonunda ötürü kişinin bunları yemeyi bırakması da zorlaşıyor.
Gearhardt'ın araştırmalarına göre, çikolata, dondurma, patates kızartması, pizza ve cips, insanların bağımlılık yaparak en çok yediklerini bildirdikleri yiyeceklerdir.
Kaynak: WSJ
Yorumunuz