'Etik olarak temin edilen “yedek” insan bedenleri tıpta devrim yaratabilir. İnsan “bodyoid”leri hayvan deneylerini azaltabilir, ilaç geliştirmeyi iyileştirebilir ve organ kıtlığını hafifletebilir.'
Bu ifadeler MIT Technology Review'da yayınlanan ve Stanford Üniversitesi'nden üç biyolog ve etikçinin bilim ve tıpta vücut benzeri, bedenoid yapıların kullanımını savunduğu yeni bir makalenin tuhaf başlığıdır.
The Free Press yazarı Aaron Kheriaty’e göre “Bu talihsiz terim, kök hücrelerden yaratılan insan bedenlerini ifade ediyor; beyinleri olmayacak şekilde genetik olarak değiştirilmiş ve dolayısıyla muhtemelen bilinçsiz olan bedenleri.”
Araştırmacılar, henüz bu tür canlılar yaratacak teknik kapasiteye sahip olmadığımızı kabul ediyorlar, ancak kök hücreler, gen düzenleme ve yapay rahimlerdeki son gelişmeler "düşünmemizi, farkında olmamızı veya acıyı hissetmemizi sağlayan sinirsel bileşenler olmadan yaşayan insan bedenleri üretmenin bir yolunu sağlıyor."
Aaron Kheriaty eleştirel makalesinde, “Kesin olarak söylemek gerekirse, yapay rahimler vücut benzeri organizmaların gelişimi için gerekli değildir. Yeniden programlanmış bir embriyo, teorik olarak laboratuvarda oluşturulup tüp bebekte (IVF) yapıldığı gibi bir kadının rahmine yerleştirilebilir. Ancak insan altı olarak kabul edilen bir varlığın insan bir anneden doğması fikri, biyoetik öncülerinin bile aklına gelmeyecek kadar iğrenç görünüyor.” diyor.
Söz konusu bilim insanları, birçok kişinin vücut benzeri bedenler fikrini rahatsız edici bulacağını kabul ediyor, ancak "potansiyel olarak sınırsız" bir "yedek" insan bedeni kaynağının son derece faydalı olacağını ve bunun peşinden gidilmesi gerektiğini savunuyorlar. Örneğin, bu duyarsız bedenlerin organlarını toplayıp, ilaç ve diğer tıbbi müdahaleleri test etmek için üzerlerinde deneyler yapabileceğini savunuyorlar.
Sinir sistemleri olmadığı için acı hissedemeyen insanlar üzerinde uyuşturucu testi yapmanın, acı hissedebilen hayvanlar üzerinde yapmaktan daha etik olacağını bile öne sürüyorlar. Hayvan türleri için başka potansiyel faydalar da var; çünkü gıda olarak kestiğimiz inek ve koyunlarda acı ve ızdırap yaratmaktan kaçınmak için hayvansal vücut benzeri hücreler de kullanılabilir!
İnsan vücudu benzeri yapılar tamamen bilim kurgu ürünü değildir. Bilim insanları yakın zamanda sperm ve yumurta kullanmadan yeniden programlanmış kök hücrelerden embriyoidler veya "sentetik embriyolar" ürettiler. Embriyoidler, insan embriyoları gibi gelişen, ancak muhtemelen tam insan gelişimi kapasitesinden yoksun canlı varlıklardır. (Kalp ve beyin gelişmeye başlamadan önce, genellikle 14 gün sonra yok oldukları için, tam olarak geliştiğinden emin değiliz.)
Beden benzeri yapıların savunucuları da “etik olarak elde edilmiş ‘yedek’ insan bedenleri” sağlamayı öneriyor.
Köşe yazarı şöyle devam ediyor: "Ancak etik konusuna gelince, keşfedilmemiş bir bölgedeyiz.
Savunucular, bedenoidlerin ahlaki açıdan hiçbir şekilde insan olmadığını, sonuçta beyinleri olmadığını öne sürüyor. Ancak organlarını nakil için toplayıp üzerlerinde deneyler yaparak "gerçek" insanların ilaçlara nasıl tepki vereceğini görebileceğimiz kadar insani varlıklar. Nitekim bilim insanlarının ilgisini çekiyorlar çünkü tam da insaniler. Ama aslında değiller. Çoğunlukla. Onlar hakkında tutarlı ve anlaşılır bir şekilde konuşmakta ne kadar zorlandığımıza dikkat edin.
Peki insan vücudu benzeri varlıklar nelerdir?
Etikçiler, tüm beyin fonksiyonlarından yoksun yaşayan -ya da en azından “yaşamayan"- insan benzeri varlıkları düşünmeye başlamadan çok önce, bu tür varlıklar bilimkurgu ve korku filmlerinde incelenmişti.
Böyle bir yaratığın tam adı zombidir. Kavramın kökleri Haiti folkloruna dayanır; burada kullanılan “zonbi” terimi, büyü yoluyla ölümden geri getirilen ve akılsız bir köle olarak hizmet eden kişiyi ifade eder.
Zombiler, bedenoid savunucularının var etmek istediği şey değil midir? Akılsız, biyolojik ve fizyolojik olarak her bakımdan insan olan, ancak yine de üzerinde deneyler yapılabilen, organları toplanabilen ve cezasızca öldürülebilen bir köle değil mi?"
Aaron Kheriaty tarafından kaleme alınan köşe yazısının tamamını Free Press’ten okuyabilirsiniz.











Yorumunuz