Devlet dairelerinde siyasilerin kurduğu baskı sonucunda, liyakat ilkesi çiğnenerek yapılan atamalara bir yenisi ekleniyor. Bu atamada ayrıca dikkat çeken ise büyük ve özel bir şirketin lobicilik faaliyetlerinin görev tayininde etkili olduğu iddiaları…

Girne Tapu Dairesi’nde 6 yıl daha kıdemli müdür adayı varken, E.Y.T’nin Girne Tapu Dairesi’ne müdür olarak atanacağı ileri sürülüyor.

UBP'li siyasinin talep ettiği usulsüzlüklerin maşası olmayı reddeden kıdemli memurun Lefkoşa'ya sürüldüğü iddia ediliyor

Liyakata göre müdür olarak atanması beklenen ismin ise bir siyasinin talep ettiği usulsüzlükleri yapmaması neticesinde geçen hafta Girne Tapu Dairesi’nden alınarak, Lefkoşa Tapu Müdürlüğü'ne sürüldüğü, E.Y.T’nin ise Girne Tapu Dairesi'nde müdür olarak atanmasının gündemde olduğu iddia ediliyor.

Hatta bu atamadan haberli olan, atama için ciddi mesai harcayan şirket de dahil bazı özel şirketlerin Girne Tapu Dairesi’ne, E.Y.T adına koskocaman çiçek buketleri gönderdiği ileri sürülüyor. 

Özel şirketin lobicilik faaliyetlerinin liyakata aykırı atamada etkin olduğu ileri sürülüyor

E.Y.T’nin emekli polis babasının büyük bir özel şirkette güvenlik müdürü olarak çalıştığı ve babasına çok yakın UBP’li bir siyasi üzerinden bahse konu özel şirketin lobicilik faaliyetleri yaptığının öne sürülmesi ise KKTC’deki atamalardaki usulsüzlüklere yeni bir boyut katıyor! İddialara konu olan şirketin atamadan bir çıkar sağlamayı mı hedeflediği henüz bilinmiyor.

Mikro-Makro’nun güvenilir kaynaklardan edindiği ve teyit ettiği bilgilere göre, E.Y.T geçen hafta beklenmedik şekilde bir terfi alınca Girne Tapu Dairesi’ne müdür olarak atanmasının da yolu açıldı. Buna karşılık müdür olmaya en yakın aday, E.Y.T’den 6 yıl kıdemli memur ise Girne Tapu Dairesi’ndeki görevinden alınıp Lefkoşa’daki Tapu Müdürlüğü’ne sürüldü.

Atamada ısrarlı olan UBP'li siyasinin sürdüğü memur UBP'li; atanmasını istediği memur ise CTP'li mi?

Üstelik UBP'li siyasi tarafından sürülen memurun kendi siyasi partisinden; ataması yapılacak yeni müdürün ise muhalefet partisinden olduğu ifade ediliyor... Yani, iktidardaki partinin kararıyla iktidar partisine yakın kıdemli memur müdür yapılmak yerine, muhalefetteki bir partiye, Cumhuriyetçi Türk Partisi'ne (CTP) yakın olduğu bilinen bir memur liyakata aykırı olarak müdürlüğe atanabiliyor.

Gelişmiş ülkelerde iktidar ve muhalefet ayrışmasından bağımsız, liyakata dayalı olacağı için kuşkusuz alkışlanacak böylesi bir atama, KKTC şartlarında artık siyasal partilerin ve siyasilerin herhangi bir ideolojisi kalmadığını, politikacıların ve partizan memurların sadece kendi kişisel çıkarlarına odaklandığını gösteriyor.

Kamu Görevlileri Yasası’na göre, “Devlet kamu hizmetleri görevlerine girme, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme, görevin sona erdirilmesi liyakat sistemine dayandırılır ve bu sistemin eşit olanaklarla uygulanmasında kamu çalışanları liyakata bağlanarak güvenliğe sahip kılınır.”

Bir devlet memurunun yükselmesinde o göreve yeterliliği veya uygunluğu esastır. Liyakat, kamu hizmetine girişin, hizmet içerisinde yükselme ve görevlendirmelerin açıklık, yeterlilik, uygunluk ve başarı ölçütlerine dayandırılmasıdır.

Bir siyasinin usulsüzlüklerinin maşası olmayı reddeden memurlar liyakata göre atama almak yerine görev yerlerinden sürülebiliyorsa, yerlerine yapılacak atamalar otomatikman soru işaretleri doğuracaktır.

Bundan sonrası liyakat ilkelerine aykırı olarak atanacak müdürün icraatlarının incelemesini gerektirecek ve iddialarda isimleri geçen siyasinin ve lobicilik yapan özel şirketin bu atamayla neyin peşinde olduğu kısa sürede belgeleriyle kanıtlanacaktır.