Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Türkiye ve Kıbrıs'ta birçok kadın kadına yönelik artan şiddete karşı eylem yapıyor.
Türkiye’den öğretmen, eğitim bilimci, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası eski genel başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Birgün gazetesinin 25 Kasım ekinde yayımlanan yazısında kadına yönelik şiddetin nasıl bir ‘salgın’ haline geldiğini irdeledi.
Feray Aytekin Aydoğan
Aydoğan, 2000’lerin başında Afganistan’dan Taliban yönetiminin yıkılmasından sonra, 2011’de başlayan Arap ayaklanmaları, Occupy Hareketi, Wall Street’i işgal et eylemleri ve Gezi Direnişi ile birlikte ‘muktedirlerin kadına yönelik şiddetin değişen biçimlerini güçlerini kaybetme risklerine karşı yeni ve geçmişten farklı argüman ve yöntemlerle daha şiddetli saldırı biçimlerine dönüştürdüğü’ne dikkat çekti.
‘Siyasal İslam’a, baskıcı rejimlere karşı direnişin en önünde yer alan kadınlara karşı şiddet, siyasal sindirmeyi amaçlayan saldırı biçimlerine dönüştü’ diyen Feray Aytekin Aydoğan, ‘Edirnekapı’daki kadın cinayeti ile ortaya çıkan vahşet yıllardır uygulanılan bu saldırı biçimlerinin sonucuydu. Neoliberalizmin sonucu artan yoksulluk, işsizlik, geleceksizlik kaygısının sorumlusu olarak kadınlar hedef tahtası haline getirildi. Kadınlar artan yoksulluğun sorumlusu ilan edildi’ diye yazdı.
Feray Aytekin Aydoğan, Türkiye’yi ve KKTC’yi sarsan Edirnekapı cinayetleri için şu çözümlemeyi yaptı: ‘İşsizlik, güvencesizlik, mülksüzleşme sonucunda “erkeklik yükümlülüklerini” yerine getiremeyen ellerinde “erkekliklerinden başka” hiçbir şey kalmamış incel gibi isimlerle sosyal medyada da yaygınlaşan erkek kitleleri ortaya çıktı. İddiaları kadınların haklarının kendilerini mağdur ettiğiydi. Yıllardır sürdürülen kadın düşmanı söylemlere ülkemizde de kadına yönelik şiddetin artışını, kadın cinayetleri salgınını yaşıyoruz.’
Aydoğan’ın yazısının tamamı için bkz. Birgün gazetesi
Yorumunuz