Kıbrıs

İsrailliler neden Kıbrıs’a yerleşiyor?

İsrail gazetesi Haaretz’de geçtiğimiz günlerde Anat Georgy imzası ile yayımlanan geniş bir haberde, İsraillilerin neden Kıbrıs adasına akın ettiği ele alındı. 

İsrail gazetesi Haaretz’den gazeteci Anat Georgy hem Kıbrıs’ta ev satın alan Yahudilerle hem de Kıbrıs’a gitmeyi planlayan İsraillilerle görüşerek adaya olan ilginin nedenlerini araştırdı.

Haberde, “Çok sayıda İsrailli, kısmen İsrail'e yakınlığı ve nispeten düşük yaşam maliyeti nedeniyle Kıbrıs'ta ev satın alıyor. İsrail Hükümetinin yargı revizyonu da insanları yurt dışında bir sığınak aramaya itti” denildi.

Gazeteci, “Tanıdığım bazı insanlar son aylarda İsrail'den ayrılmaktan bahsediyor. Hükümetin yargı revizyonu planı ve sosyal, dini ve ekonomik etkileri konusundaki endişeler, bunu önceden düşünmemiş olan insanları da yurt dışında bir sığınak aramaya itti. Yapabilenler Avrupa pasaportu almak için başvuruyor. Diğerleri Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yeni fırsatlar arıyor. Ayrıca daha yakın, daha erişilebilir seçenekler arayanlar da var” diye yazdı ve ekledi: “Bu seçeneklerden biri, yaklaşık 900.000’i Kıbrıs Rum tarafında, diğerleri Türk tarafında olmak üzere yaklaşık 1,5 milyon nüfusuyla İsrail'in yarısı büyüklüğünde bölünmüş bir ada ülkesi olan Kıbrıs'tır.” 

"20 yıl önce Kıbrıs'ta sadece düzinelerce İsrailli aile vardı, ancak şimdi Rum tarafındaki İsrail toplumu birkaç bin aileye ulaştı […] İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin'in geçen ocak ayında İsrail yargısının bağımsızlığını engelleme planlarını açıklamasından sonra rakamlar önemli ölçüde arttı"

Kıbrıs’ın güneyinin 2004 yılında Avrupa Birliği'ne ve 2008 yılında Euro Bölgesi'ne katıldığını ve birkaç yıl önce İsrailli yatırımcılar için önemli bir pazar haline geldiğini ancak ortalama İsraillilerin de adaya taşınmaya başladığını kaydeden Anat Georgy,  “20 yıl önce Kıbrıs'ta sadece düzinelerce İsrailli aile vardı, ancak şimdi Rum tarafındaki İsrail toplumu birkaç bin aileye ulaştı […] İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin'in geçen ocak ayında İsrail yargısının bağımsızlığını engelleme planlarını açıklamasından sonra rakamlar önemli ölçüde arttı” yorumunu yaptı.

Haberde adada yaşayan birçok İsraillinin görüşlerine yer verildi. Görüşülen ve güneyde yaşayan İsrailli bir kadın, “Kıbrıs'ın İsrailliler için bir mıknatıs haline gelmesinin birçok nedeni var: Birincisi ve en önemlisi, yatırımcılara sunduğu uygun vergi koşullarının yanı sıra, yurt dışında yaşamakla birlikte aileye nispeten yakın kalmayı mümkün kılan İsrail'e yakınlığıdır. Buna ek olarak, emlak fiyatlarına ve temel tüketici ürünlerine yansıyan düşük yaşam maliyeti, güzel hava ve sakin atmosfer İsraillileri cezbediyor” dedi ve İsraillerin adayı tercih etmesinde, "Uzakta olmak ve yakınlarda hissetmek" duygusunun da etkin olduğunu ifade etti.

"Avrupa pasaportuna sahip olmadıkça Ada'da [güney Kıbrıs'ta] çalışamıyorlar ve çalışmalarına izin verilenler bile, yerel halkın da rekabet ettiği yetersiz bir iş arzı ile İsrail'dekinden önemli ölçüde daha düşük maaşlarla yetinmek zorunda kalıyor. Ayrıca, yaşam maliyeti İsrail'den daha düşük olmasına rağmen sürekli artıyor ve daireler daha pahalı hale geldi"

Güney Kıbrıs’ın AB üyesi olması nedeniyle güneye taşınan İsraillilerin yaşadıkları sorunlara da değinilen haberde, “Avrupa pasaportuna sahip olmadıkça Ada'da [güney Kıbrıs'ta] çalışamıyorlar ve çalışmalarına izin verilenler bile, yerel halkın da rekabet ettiği yetersiz bir iş arzı ile İsrail'dekinden önemli ölçüde daha düşük maaşlarla yetinmek zorunda kalıyor. Ayrıca, yaşam maliyeti İsrail'den daha düşük olmasına rağmen sürekli artıyor ve daireler daha pahalı hale geldi; bu da bazen yerel halkın İsrailliler de dahil ayrım gözetmeksizin mülk satın alan yabancılara karşı öfkesini uyandırıyor” yorumu yapıldı.

Haberde, Kıbrıs’ın güneyinde İsraillerin hangi şartlar altında yasal olarak yaşayabilecekleri irdelenerek, “Genel olarak, Kıbrıs'ta yaşamak için çeşitli seçenekler var. Bunlardan biri, Avrupa Birliği ülkeleri üyesi veya EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Birliği) vatandaşı olmayan ve Kıbrıs pazarında çalışmak istemeyen, ancak yalnızca sınırlı bir süre için adada yaşamak isteyen kişiler için tasarlanmış vizelerdir […] Bu vizeler, insanların adada maaşlı işçiler veya yerel pazarda bağımsız iş insanı olarak çalışmasına izin vermiyor. Ayrıca bu vizelerle ulusal sigorta veya ulusal sağlık hizmetleri için kayıt yaptırmaya da olanak yok. Bu vizeleri almak içinse bir banka hesabı açmanız ve her aile üyesi için bir ilaveyle birlikte en az 24.000 euro tutarında bir miktar para yatırmanız gerekir. Bunun dışında, [güney] Kıbrıs'ta veya yurt dışında, tasarruf, emekli maaşı veya İsrail’deki mülklerden alınan kira gibi bir geçim kaynağına sahip olduğunuzu kanıtlamanız gerekir.

AB vatandaşı olmayanlar için ikinci bir seçenek, alıcının (ve aile üyelerinin) Kıbrıs'ta kalıcı olarak yaşamasını sağlayan, ancak adada maaşlı bir işçi veya bağımsız bir iş insanı olarak çalışılamayacağı daimi ikamet vizesidir. Bu, devlet sağlık hizmetlerine erişim sağlayan daha kapsamlı bir vizedir, ancak izin sahibinin Kıbrıs ulusal sigortasına kayıt yaptırmasına veya sigortaya ödeme yapmasına olanak tanımaz.

Bu vizeyi almanın en hızlı yollarından biri, adadaki gayrimenkullere, bir  müteahhitten alınacak yeni dairelere yatırım yapmak veya yeni bir iş kurarak, en az 300.000 euro karşılığında yatırım yapmak ve bir bankaya bir miktar para yatırmaktır. Diğer bir seçenek ise, yatırımcıya çalışma izni de veren 200.000 euroluk bir yatırımla yabancı kontrolü altında bir şirket kurmaktır.

AB anlaşmalarına göre, AB ülkeleri ve EFTA vatandaşlarının ve ailelerinin [güney] Kıbrıs'ta kısıtlama olmaksızın yaşamalarına izin verilmektedir. Fakat bu durumda bile, Kıbrıs'ta daimi ikamet yeri göstermek, yerel bir banka hesabı açmak ve bir miktar para yatırmak gibi yerine getirilmesi gereken birkaç asgari ön koşul vardır.

En azından ebeveynler için daha karmaşık konulardan biri eğitim sistemidir. Her ne kadar devlet okulları iyi kabul edilse ve sınıflar genellikle İsrail'dekinden daha küçük olsa da, asıl sorun eğitim dilinin Rumca olmasıdır.

Bu yüzden İsraillilerin çoğu, yılda birkaç bin euroya mal olan ve tamamen dolu olan uluslararası İngiliz veya Amerikan özel okullarında okuyor. Örneğin, ikamet edilen şehre bağlı olarak (Larnaka en ucuz ve Limasol en pahalı olanıdır) özel bir anaokulu yılda 3.000 ila 4.000 euro, ilkokul 5.000 ila 8.000 euro ve lise 10.000 ila 12.000 euro arasındadır.

Öğrencilerden bazıları, genellikle adadaki İsraillilere çeşitli faaliyetlerde bir merkez olarak hizmet veren Chabad House'daki bir okulda okuyor” denildi.

"Kıbrıs'ın kuzeyi Türkiye tarafından ve de facto olarak Azerbaycan tarafından tanınıyor" yorumu

Kıbrıs’ın kuzeyi için “Kıbrıs 1974'ten beri ikiye bölünmüştür: AB üyesi olan ve resmi para birimi euro olan Kıbrıs Rum Kesimi ve 1983 yılında bağımsızlığını ilan eden ve sadece Türkiye tarafından ve de facto olarak Azerbaycan tarafından tanınan Kıbrıslı Türk Kıbrısı’dır” ifadeleri kullanılan haberde, İsrail'den gelen göçmenlerdeki artışın küçük adada bir değişikliğe yol açıp açmayacağı konusunda konuşulan kişilerin çoğu, İsrail’den gelenlerin sayısının başta Rusya olmak üzere diğer önde gelen ülkelere kıyasla halen küçük olduğunu iddia etti. Diğerleri İsrail’den adaya akışın artacağına inandıklarını belirtti.

Limasol bölgesinde yaklaşık beş yıldır yaşayan ve şimdi İsrail'e dönen bir İsrailli ise yerel halkın maaşlarının düşük olduğunu, ayda 300 ila 1.500 euro kazandıklarını ve İsrailliler de dahil yabancıların gelişinin bir sonucu olarak fiyat artışlarından çok korktuklarını kaydetti ve “İki yıl öncesine kadar yaşamanın eğlenceli olduğu samimi bir adaydı. Bugün binlerce İsrailli, Ruslar ve Ukraynalılarla birlikte Kıbrıs’a geliyor” yorumunu yaptı.

Kaynak: Haaretz

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın