Dünya

İsrailli uzman İsrail’in NATO üyesi Türkiye’deki Hamas hedeflerini vurabileceğini iddia etti

İsrail’in gerekirse Türkiye’deki Hamas hedeflerini vurabileceğini iddia etti.

Fransa’nın Paris merkezli Yahudi topluluğu radyosu Radio J’de yayımlanan 'Le Grand Journal' programına konuk olan Kudüs İbrani Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Meir Masri, Steve Nadjar’ın sorularını yanıtladı.

Masri, İsrail’in Katar’ın başkenti Doha’da Hamas’ın yurt dışı liderliğine yönelik düzenlediği operasyonun sonuçlarını, bölgesel dengeleri ve özellikle Katar ile Türkiye’nin Hamas’la ilişkileri hakkında konuştu.

Katar: “Arabulucu değil, destekçi”

Meir Masri, Katar’ın rolünü “tarafsız arabuluculuk” olarak nitelendirmenin yanıltıcı olduğunu iddia etti.

Masri’nin iddialarına göre, “Katar, Hamas liderlerine doğrudan mali destek sağlıyor, maaşlarını ödüyor. 7 Ekim saldırılarının ardından Hamas’ı açıkça tebrik etti. Hamas liderlerinin ailelerine Doha’da güvenli barınma imkânı sundu. Doha’daki siyasi büro, Hamas’ın asıl karar merkezidir; Gazze’deki askeri kanat bile buradan gelen emirlerle hareket etmektedir.”

İsrail’in Katar’da hedef aldığı kişiler arasında en az 10 ölü olduğunu, bunların arasında Hamas’ın siyasi büro şefi Halil el-Hayya’nın oğlunun da bulunduğunu söyledi. Oğlunun aynı zamanda Hayya’nın yakın danışmanı olduğunu, saldırıda Hamas büro şefinin ofis direktörü ve birkaç kişinin daha hayatını kaybettiğini kaydetti. 

Hamas rejimin başının, şu anda Doha’da bulunan siyasi bürosuna sığınmış durumda olduğunu ileri süren Masri, bu büronun geçmişte Şam’da olup Beşar Esad tarafından barındırıldığını iddia etti. Masri’ye göre, iç savaş ve Hamas’ın Müslüman Kardeşler’e verdiği destek nedeniyle büro üyeleri Suriye’den sınır dışı edildiler ve Müslüman Kardeşler’in destekçisi olan Katar’a sığındılar.

Masri, programda Katar’ın Hamas üzerinde gerçek anlamda patron konumunda olduğunu ileri sürdü. Bu nedenle İsrail’in Doha’daki bombardımanları, sadece askeri değil diplomatik bir mesaj niteliği taşıdığını iddia etti.

El-Hayya’nın selefi olan İsmail Haniye’nin, Tahran’da yeni cumhurbaşkanının göreve başlama törenine katıldığı sırada öldürüldüğünü hatırlattı ve bu da İran’ın düşman devletler listesinde olduğunu gösteriyordu.

Masri, Suriye iç savaşı döneminde İsrail’in Suriye’deki İran hedeflerine saldırdığını, bu saldırıların “İsrail’e atfedildiğini” ama resmi olarak İsrail tarafından üstlenilmediğini hatırlattı. 2021–2022 yıllarına gelindiğinde ise İsrail’in bazı saldırıları açıkça sahiplenmeye başladığını belirtti. Buna karşın İran topraklarında, özellikle de nükleer programla bağlantılı isimlere yönelik “cerrahi operasyonların” hiçbir zaman açıkça üstlenilmediğini vurguladı. Yalnızca bazı eski İsrailli askerler medya aracılığıyla üstü kapalı imalarda bulundu.

Katar örneği ve Türkiye benzetmesi

Meir Masri’ye göre Katar’daki son operasyon farklıydı. Çünkü ilk kez, “düşman olmayan bir ülkede” her şey açıkça ifade edilmişti.

Bu durumu İsrail'in Türkiye ile ilişkilerine benzeterek şu iddiada bulundu: “Katar tıpkı Türkiye gibi; diplomatik ilişkilerin bulunmadığı ama aynı zamanda düşman da olmayan bir ülke.”

Masri, “Bir ülkenin İsrail’le diplomatik ilişkileri varsa, o ülkede bir büyükelçilik ve konsolosluklar bulunur. Eğer bir ülkenin İsrail’le diplomatik ilişkileri yoksa, yani normal ilişkileri yok ama yine de İsrail’le temas hâlindeyse, o ülkede Mossad büroları vardır. Bunlar çok bilinen şeylerdir.” dedi.

Masri, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ilişkilerin Katar üzerinden yürüdüğünü hatırlattı. Bu nedenle uzun süre hem Katar’a hem de Washington yönetimine karşı ihtiyatlı bir tutum izlendiğini belirtti. Ancak artık durumun değiştiğini vurgulayan Masri’ye göre İsrail, Katar’ın müzakerelerin ilerlemesine izin vermediğini düşünüyor.

Masri, Katar’ın Hamas’a gerçek bir baskı unsuru olması gerektiğini söylerken, Katar'ın “sözde arabulucu” rolü oynadığını ileri sürdü. Katar’ın Hamas yöneticilerinin maaşlarını ödediğini öne süren Masri, fonlar Doha’dan geldiği için Gazze’deki askeri kanatın dahi emirlerini Doha’dan aldığını ve dolayısıyla Hamas’ın gerçek patronunun Katar olduğunu öne sürdü. Bununla birlikte saldırının Katar’a değil, Katar’daki Hamas’a olduğunu vurguladı.

İsrail’in Türkiye’ye mesajı: “İsrail, Hamas liderlerinin barındığı, ağırlandığı, desteklendiği her yerde vurmaktan çekinmeyecek”

Masri, İsrail’in Katar’daki operasyonlarının mesajının yalnızca Doha’ya değil, Ankara’ya da gönderildiğini söyledi: “Mesaj çok net. İsrail’in üstlendiği saldırının bilançosu konusunda henüz kesin bilgiler olmasa da mesaj apaçık. Bu mesaj Katar’a olduğu kadar Türkiye’ye de yöneliktir. Türkler bugün çok endişeli. Cumhurbaşkanlığı tarafından uyarılar yapıldı. Çünkü bu ne demek? İsrail, Hamas liderlerinin barındığı, ağırlandığı, desteklendiği her yerde vurmaktan çekinmeyecek demektir.” iddiasında bulundu.

Masri, İsrail’in gerekirse NATO üyesi Türkiye’deki Hamas hedeflerini de vurabileceğini düşündüğünü açıkça dile getirdi. İran’ın geçmişte Türkiye’de hedefli suikastlar düzenlediğini, bazı İsrailli şahıslara yönelik girişimlerde bulunduğunu ve bunun Türk–İsrail istihbarat iş birliği sayesinde engellendiğini hatırlattı.

“Türkiye 7 Ekim’den sonra Hamas’ın siyasi liderliğini kabul etti”

Masri, Türkiye’nin Hamas’ı Müslüman Kardeşler ideolojisi temelinde sahiplendiğini ileri sürdü. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “7 Ekim sonrası Hamas’ın siyasi liderlerini kabul ettiği”ni, “onları kucakladığı”nı, “birlikte yemekler yedikleri”ni ve “desteğini yinelediği”ni öne sürdü.

Hamas yöneticilerinin aileleri Türkiye’de yaşamaya devam ettiğini, Hamas yöneticilerinin Türkiye’de gayrimenkulleri olduğunu ve çocuklarının Türk okullarında eğitim gördüğünü iddia etti.

Şöyle dedi: “Peki bu, İsrail’in NATO üyesi bir ülke olan Türkiye’deki Hamas hedeflerini vurabileceği anlamına mı gelir?” sorusuna cevaben, “Dolayısıyla evet, bana göre bu tamamen mümkün. Çünkü Türkiye Hamas’ı desteklemeye devam ediyor. Türkiye, 7 Ekim katliamlarından dolayı Hamas’ı tebrik etti. 7 Ekim’den sonra Hamas’ın siyasi liderliğini kabul etti, Erdoğan, Hamas’ın siyasi büro şefini kucakladı, onu tebrik etti, kendisiyle birkaç kez yemekli görüşmede bulundu, çok nazik davrandı ve desteğini yineledi. Ayrıca Hamas’ın önde gelen bazı yöneticilerinin çocukları ve aileleri hâlen Türkiye’de yaşıyor; Türkiye’de gayrimenkulleri var, çocukları Türk okullarında eğitim görüyor.” 

İsrail’in mesajı: “Her yerde vurabiliriz”

Masri, İsrail’in Doha’daki Hamas merkezine düzenlediği operasyonu yorumlarken, bunun yalnızca Katar’a değil Türkiye’ye de bir mesaj içerdiğini söyledi. “Türkler bugün çok endişeli. Çünkü bu, İsrail’in Hamas liderlerinin barındığı, ağırlandığı her yerde vurabileceği anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in “gerekirse NATO üyesi Türkiye’deki Hamas hedeflerini dahi vurabileceğini düşündüğü”nü söyledi

Hatta Masri, İsrail’in gerekirse NATO üyesi Türkiye’deki Hamas hedeflerini dahi vurabileceğini düşündüğünü açıkça ifade etti. Daha önce İran’ın Türk topraklarında hedefli suikastlar düzenlediğini hatırlatarak bunun “imkânsız” olmadığını belirtti.

Kaynak: RadioJ

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın