Dünya

İklim değişikliği aynı zamanda bir sağlık krizi...

Birleşmiş Milletler COP28 iklim zirvesinde sağlık gündemde... Artan sıcaklıklar bulaşıcı hastalıkların yayılmasını ve gıda güvensizliğini artırıyor ve can alıyor.

Dubai’de 30 Kasım-12 Aralık arasında devam edecek Birleşmiş Milletler COP28 iklim zirvesinde, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkileriyle mücadele de tartışılıyor. 

Dünyanın en prestijli akademik tıp dergisi The Lancet'in sağlık ve iklim değişikliğine ilişkin yıllık olarak hazırladığı The Lancet Countdown 2023 Raporu'na göre, iklim değişikliği sağlığı kötüleştiriyor ve hayatlara mal oluyor.

Nature dergisi iklim değişikliğinin insan sağlığına nasıl zarar verdiğini okuyucuları için derledi.

Sıcak hava dalgaları öldürür

Yüksek sıcaklıklar, kardiyovasküler hastalık ve sıcak çarpması riskini artırır. Vücut artık terleme yoluyla sıcaklığını düzenleyemediği için sıcak hava dalgaları çoklu organ yetmezliğine ve ölüme yol açabilir.

Aşırı sıcağa karşı en savunmasız olanlar 65 yaşın üzerindeki insanlardır. Yaşlı insanların ter bezleri beyinden gelen kimyasal sinyallere daha az duyarlıdır. Ayrıca kardiyovasküler hastalıklara sahip olma olasılıkları daha yüksektir.

Keza bir yaşın altındaki bebekler de aşırı sıcağın tehlikelerine karşı oldukça savunmasızdır çünkü vücut sıcaklıklarını düzenleyen sistemlerin henüz tam olarak gelişmemiştir.

14 Kasım'da yayınlanan Lancet raporunda, Afrika'da 2017-22 döneminde 65 yaş üstü %11 daha fazla insanın aşırı sıcaktan öldüğü tahmin edildi. Aynı dönemde Avrupa için eşdeğer artış %8,8 ve Güney ve Orta Amerika için %7 oldu.

Sıtmanın yayılma potansiyeli artıyor

Küresel ısınma, bulaşıcı hastalıkların yeni bölgelere yayılmasına katkıda bulunuyor. Parazit taşıyan Anofel sivrisinekleri insanları ısırdığında insanlara bulaşan Plasmodium falciparum ve P. vivax parazitlerinin neden olduğu sıtma vakaları, sivrisinekler daha yüksek sıcaklıklarda geliştiği ve yumurtalarını durgun suya bıraktıkları için artma potansiyeli taşıyor.

İspanya'daki Barselona Süper Bilgi İşlem Merkezi, 1951-60 yılları arasında P. falciparum sıtmasının bulaşması için bir zamanlar çok kuru veya çok soğuk olan dünya topraklarının yaklaşık % 10'unun 2013-22 yılları arasında sıtma bulaşmasına uygun hale geldiğini tahmin ediyor. Aynı dönemde, daha önce P. vivax sıtma bulaşması için uygun olmayan arazilerin yaklaşık % 17'si uygun hale geldi. 

Daha sıcak koşullar ayrıca deng humması, zika ve chikungunya gibi viral hastalıkların yayılma oranını arttırmakta ve zararlı Vibrio bakterilerinin yayılımını genişletmektedir.

Artan kuraklık, yükselen deniz seviyeleri, temiz suya erişimin azalması ve göç, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde patojenler için daha büyük üreme alanları yaratıyor.

Isı ve açlık

Dünya ısındıkça, daha fazla insan güvenli ve besleyici gıdaya erişimini kaybediyor. 

Yüksek sıcaklıklar ve kuraklıklar ekinleri kurutur ve aşırı hava olayları nedeniyle açık havada çalışanların çalışamaz hale gelir. Bu nedenle bu çalışanlar gelirlerini kaybederler ve yeterli yiyecek almakta zorlanırlar. 

Londra'daki Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü, daha sık sıcak hava dalgalarının ve kuraklıkların gıda güvensizliğini nasıl etkilediğine dair geçmiş verileri kullanarak matematiksel bir model oluşturdu. Bu modelle, küresel ısınmanın olmadığı bir senaryoya kıyasla 2021'de iklim değişikliğinin bir sonucu olarak 127 milyon daha fazla insanın orta ila şiddetli gıda güvensizliği yaşayacağı tahmin edildi. 

Yüksek riskli kıyı bölgelerinde inşaatın sınırlandırılması ölümleri azaltıyor

Araştırmacılar, ülkelerin iklim değişikliğine karşı daha dirençli olmalarına yardımcı olunmasının sağlık yararlarını arttıracağını kaydediyor.

İngiltere'deki Sussex Üniversitesi'nden iklim bilimci Dominic Kniveton, fırtına ve sel olaylarının neden olduğu ölümleri inceledi ve 1990-99 döneminde olay başına ortalama 86 ölüm yaşanırken, 2013-22 döneminde sağlık ve yaşan standartı 'yüksek gelişmiş' olarak sınıflandırılan ülkelerde bu rakamın 16 ölüme düştüğünü tespit etti.

Kniveton, bu düşüşün, yüksek riskli kıyı bölgelerinde inşaatın sınırlandırılması ve ani su baskınlarına karşı koruma sağlayan savunma amaçlı yapıların inşası gibi adaptasyon çabalarına atfedilebileceğini kaydetti.
Kaynak: Nature

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın