Dünya

ABD, iklim değişikliğinde gelişmekte olan ülkeleri destekleyecek bir plan sunacak

Karbon kredileri programıyla gelişmekte olan ülkeler yaptıkları emisyon kesintileri için ödüllendirirken, işletmeler karbon ürettikçe gelişmekte olan ülkelere ödeme yapmak zorunda kalacak. 

ABD, gelişmekte olan ülkelerin fosil yakıt kullanımlarını azaltmalarına yardımcı olmak amacıyla, dünyanın en büyük şirketlerinden nakit para toplayacak bir plan üzerinde çalışıyor ve planı bu hafta Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'nde açıklamayı hedefliyor. 

ABD Başkanı Joe Biden'ın iklim elçisi John Kerry, karbon kredilerinin işletmelere satılması için yeni bir çerçeve geliştirmek üzere diğer hükümetlerden, şirketlerden ve iklim uzmanlarından destek almaya çalışıyor. Karbon kredilerinin satın alınmasıyla elde edilecek gelirlerin, daha sonra yeni temiz enerji projelerini finanse etmesi planlanıyor.

İklim dönüşüm planları uyarınca, gelişmekte olan ülkeler kömürle çalışan santraller gibi fosil yakıt altyapısını kestikçe ve yenilenebilir enerji kullanımını arttırdıkça, enerji sektörlerinin emisyonlarını azalttıkları için karbon kredisi kazanacaklar. Krediler bağımsız, henüz açıklanmamış olan bir akreditasyon kuruluşu tarafından onaylanacak. Şirketler daha sonra kendi karbon emisyonlarını dengelemek için kredileri satın alabilecekler. 

Plan gönüllü olmasına rağmen, Kerry geçtiğimiz günlerde özel sektörün masaya getirebileceğini umduğunu, çünkü en çok kirlilik yaratan şirketlere emisyon sorununu çözmek üzere bir yol sunacağını söyledi. Konuya aşina olan insanlara göre, John Kerry ve ABD yönetimi Mısır'daki COP27 iklim zirvesinde bu fikri açıklamak istiyor. 

Pazar günü başlayan COP27'de (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, Conference of the Parties of the UNFCCC) 110'dan fazla devlet başkanının bulunması bekleniyor. Dünya liderleri temiz enerjiye geçişi finanse etmek ve gelişmekte olan ülkelerin fosil yakıtlara bağımlılığını azaltmak için çabalıyorlar.

Tartışmalara aşina bir kişiye göre, ABD'li yetkililer planın gelişmekte olan ekonomilerdeki enerji geçişini finanse etmek için "on milyarlarca" dolarlık özel sermayenin kilidini açarak, küresel ısınmayla mücadele edeceğini umuyorlar. 

Karbon kredilerinin kullanımı ve ticareti düzenlenmemiştir ve küresel ısınmaya karşı tartışmalı bir çözümdür. Teorik olarak, bir kredi atmosferden kaçınılan veya çıkarılan bir ton karbonu temsil eder. Şirketler kaç ton kirlilik yaratırsa muadili krediyi kirliliği azaltan ülkeye ödemek zorunda kalacak. 

Projeyi emisyon tasarrufunu beklendiği oranda sağlayamayacağı gerekçesi ile eleştirenler olsa da, şirketler ve ülkeler emisyonlarını azaltma ve Paris İklim Anlaşması kapsamında yasal olarak bağlayıcı olan net sıfır emisyon hedeflerini yerine getirme baskısı altına girdikçe teoriye ilgi çok arttı. 

Çeşitli endüstri grupları, karbon kredilerine daha fazla güvenilirlik getirmek amacıyla standartlar geliştirmek için çalışıyor ve ABD Emtia Vadeli İşlemleri Ticaret Komisyonu gibi düzenleyicilerden piyasayı izlemeleri istendi. 

ABD'li yetkililer, kredilerin çevresel bütünlüğünü sağlamak için güvenlik önlemleri konusunda tüm paydaşlarla yakın ilişki kuracaklarını söyledi. ABD ekibi tarafından tasarlanan sistem, geçen yılki COP26'da başlatılan ve Amazon, BCG (Boston Consulting Group) ve Nestlé gibi şirketler tarafından desteklenen Orman Finansmanını Hızlandırarak Emisyonları Azaltma (Leaf) girişiminin bir enerji sektörü versiyonu olarak düşünülüyor.

Kerry geçen ay yaptığı açıklamada, "Üzerinde durduruğumuz şeylerden biri, özel sektörün aslında masaya getirilme olasılığıdır" demiş ve fonlar "doğrudan bazı kömür santrallerini kapatmaya ve doğrudan emisyon azaltımı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarını satın almaya gidebilir. Belki Şarm El-Şeyh’de bile bunu özetleyebilecek bir konumda olabiliriz” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak: Financial Times - Fotoğraf: Joseph Eid /AFP 

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın