Meclis Genel Kurulu’nun dünkü oturumunda yerinden kürsüdeki CTP Genel Başkanı Erhürman’a bir soru yönelten Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı ve YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, "Bildiğiniz gibi Kıbrıs’la ilgili bütün uluslararası anlaşmalarda hep şu şablon cümle kullanılır: 'Kıbrıs meselesinde Birleşmiş Milletler’in vermiş olduğu kararlar doğrultusunda davranacağız.' Peki Özbekistan, Semerkant’taki bildirgede niçin bu cümle kullanılmadı da sadece 'Birleşmiş Milletler’in 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlılığımızı ifade ediyoruz' denildi? Niçin bunu söylemiş olabilirler? diye sordu.

BM Güvenlik Konseyi’nin KKTC'nin tanınmaması yönündeki 541 ve 550 sayılı kararlarına destek imzası atan Kırgızistan’ın Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un kendisine “Biz öyle bir şey mi imzaladık?” dediğini iddia etti…

Arıklı şöyle devam etti: "Ben Kırgızistan Cumhurbaşkanı’yla konuştuğumda 'Biz öyle bir şey mi imzaladık?' dedi. Aynen böyle dedi arkadaşlar. Çünkü Rum tarafı ve Avrupa Birliği bilinçli bir şekilde “Kıbrıs” kelimesini o deklarasyona koydurmadılar arkadaşlar!" 

Meclis'te muhalefet milletvekillerinin gülüşmeleri karşısında "Allah aşkına yapmayın ya! 'Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’la ilgili almış olduğu kararlara bağlıyız' demediler de 541 ve 550 sayılı kararlar dediler. 'Kıbrıs' kelimesini niçin kullanmadılar orada?" sorusunu yineledi.

Erhürman yanıt olarak “Ben Kırgızistan’a saygımdan dolayı gülmedim burada. Çünkü Kırgızistan bir devlet. Ve bir devlet bir metnin altına imza atıyorsa ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararları diye iki tane numara görüyorsa orada, tahmin ederim Kırgızistan’ın ciddiyeti çerçevesinde 541 ve 550’nin ne olduğuna baktılar.

Kaldı ki bu karar çıkmadan önce Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan elçi teatisine girdiler. Karar sonra çıktı. Elçi teatisine girmelerinin sebebine ilişkin tahminimi söyleyeyim çünkü tahmin soruyorsunuz, ben Kırgızistan Devlet Başkanı’yla konuşma şansı bulamadım ama tahminim şudur: Avrupa Birliği “Sizinle bir ortak metin hazırlayacaksak, bizim üyemiz olan tırnak içindeki 'Kıbrıs Cumhuriyeti' ile ilgili bu tavrı sizden bekleriz.” demiştir diye tahmin ederim.

Onu da söylediğine göre Avrupa Birliği, Kırgızistan’da, diğer 4 ülke de herhalde 541 ve 550 nedir diye bakmışlardır diye tahmin ederim. Ben oraları sizin tanıdığınız kadar tanımıyorum ama yani Kırgızistan Dışişlerinin, her zaman kullanılan ifadeden çok daha ağır... Yani ben bugüne kadar böyle bir metinde 541 ile 550’ye bu kadar açık atıf, '541 ve 550’ye bağlılığımızı teyit ediyoruz' şeklinde bir atıf, kendi adıma belki benim gözümden kaçmıştır, görmedim. Bir devlet '541 ve 550’ye bağlılığımı teyit ediyorum' diyor, ama bir zahmet edip de bu bağlılığını teyit ettiği 541 ile 550 nedir diye bakmıyor.

Ve bizim de gözlemci üye statüsünde olduğumuz bir yer. Biz de belli ki bugüne kadar, sizin söylediğinizden hareketle söylüyorum, 541 ile 550’nin ne olduğunu onlara anlatmamışız. Bir de öyle bir tarafı var işin. Ben bu senaryoyu kendi adıma çok gerçekçi bulmuyorum.” açıklamasını yaptı.

Avrupa Birliği ile beş Orta Asya ülkesi (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan) 4 Nisan 2025 tarihli AB-Orta Asya Zirvesi Ortak Bildirisi'nin 4'üncü paragrafında, BM Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına "doğrudan" atıf yapılmıştı. Bu kararlar, uluslararası hukuka göre 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 'tanınmaması' gerektiğini vurgulayan kararlardır.