Dünya

'Ünlüler ve CEO'lar kripto paraları finansal kazanç için manipüle etti'

Ulusötesi Organize Suçlara Karşı Küresel Girişim’in (GITOC) 'Kripto, suç ve kontrol' başlıklı raporu yayımlandı.

Ulusötesi Organize Suçlara Karşı Küresel Girişim’in (Global Initiative Against Transnational Organized Crime) Akademik Katılım Direktörü John Collins’in ‘Kripto, suç ve kontrol: Organize suçun etkinleştiricisi olarak kripto para birimleri’ başlıklı raporu yayımlandı.

Raporda birçok detayın yanı sıra kripto para birimi teknolojileri kullanımının çoğunun, “spekülatif kavramlara, anarko-ütopik hedeflere, kusurlu ekonomik düşünceye ve kamu politikasının yeteneklerinin gerçekçi olmayan değerlendirmeleri”ne dayanmakta olduğu kaydedildi ve “Bu, dolandırıcılık ve Ponzi şemaları için elverişli bir ortam yaratır” denildi.

Raporda “Ünlülerin ve CEO'ların, kripto para birimlerini finansal kazanç için halka açık bir şekilde manipüle etmekle suçlanıdığı”na dikkat çekildi.

Birçok kripto para birimi alım satım şirketinin merkezi vergi cennetlerinde

Binance'in merkezinin Cayman Adaları'nda olması gibi birçok kripto para birimi alım satım şirketinin merkezlerinin düzenlemelerden ve gözetimden kaçınmak için vergi cennetlerinde bulunduğu vurgulanan raporda, bilgisayar sistemlerini ele geçiren bilgisayar korsanlarının tespit edilmekten kaçınmak için Bitcoin veya diğer kripto para birimleri aracılığıyla kendilerine fidye ödenmesini talep ettiği ve kripto cinsinden ödemeler karşılığında bilgisayarlara erişimi geri sattığına atıfta bulunuldu.

Stabil coinlerin de bir güvencesi yok

Bir dizi şirketin önceki kripto trendinden yararlanmak için ‘stabil coin'ler geliştirdiği ve bunlar arasında en belirgin ve tartışmalı örneğin madeni paralarını 1 ABD Doları'na satan ve bunları 1 ABD Doları'na geri ödemeyi vadeden Tether olduğu kaydedildi. Ancak finansal sıkıntı durumlarında bu tür para birimlerinin yeterli likiti olmadığına, nitekim Mayıs 2022'de, ABD'nin en önde gelen dolar destekli ‘stabil coinler’den biri olan Terra ve piyasa değeri 60 milyar dolar olan Luna'nın birkaç gün içinde çöktüğü ve yatırımcıların on milyarlarca dolarının kaybedildiği hatırlatıldı.

Nakit paranın laneti...

Nakit para ve suç arasındaki bağı ortadan kaldırmak için ünlü Harvard ekonomisti Kenneth Rogoff’un "Nakit Laneti" (“The Curse of Cash, 2016) adlı kitabına atıfla suç faaliyetlerini ve vergi kaçakçılığını azaltmak için dünyadaki nakit arzının önemli ölçüde kesilmesi gerektiğine değinilen raporda, ABD eski Hazine Bakanı Lawrence Summers’ın da ABD'nin "100 dolarlık banknotu tamamıyla kaldırmasını" öneren benzer bir argüman ileri sürdüğüne dikkat çekildi. Avrupa'da da bazı ülkeler nakit işlemlerini sınırlandırdı ve mevcut para birimi değerlerinin boyutunu küçülttü. Avrupa Merkez Bankası 2018'de 500 Euro banknot üretmeyi durdururken, İsveç gibi birçok ülke, nakit ödemelerde istikrarlı bir düşüşü hedefledi. İsveç’te nakit kullanım oranları 2009'dan 2017'ye kadar yüzde 47 oranında düştü. 

Raporda, kripto para birimleri kullanımlarının büyük ölçüde spekülatif ve tüketici ve yatırımcı riskinin aşırı olduğuna vurgu yapılırken, bu durumun yutturmaca, sahtekârlık, kültizm, sahte ekonomi ve piyasa manipülasyonu üzerine kurulu yırtıcı bir tanıtım endüstrisi tarafından maskelendiği kaydedildi. Kripto spekülasyonlarının muazzam bir Ponzi şeması olduğu kanıtlanırsa, insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir servet yıkımına neden olabileceği uyarısında bulunuldu.

Kriptonun çevresel etkileri korkunç

Kriptonun çevresel etkileri sorununda ise sadece 2020'de Bitcoin’in 60 milyon ton CO2 ürettiğine ve bunun Bitcoin kaynaklı emisyonunun sıfırlanması için 300 milyon ağacın ekilmesinin gerektiğine dikkat çekildi. Tahminler, Bitcoin ve Ethereum'un zirvedeyken İsveç’ten iki kat daha fazla enerji kullandığını gösteriyor. Cambridge Bitcoin Elektrik Tüketim Endeksi, Bitcoin'in enerji tüketimini tek başına küresel enerji tüketiminin yüzde 0,18'ine tekabül ettiğini tahmin etti. Kasım 2021'de İsveç'in finansal düzenleyicisi, kripto varlıklarının 'iklim geçişi için bir tehdit' olduğunu ve enerji yoğun madenciliğin 'yasaklanması gerektiğini' savundu. İsveç, kripto varlıklarının karbon ayak izinin İsveç'ten Tayland'a 100 milyon gidiş-dönüş uçuşuna eşdeğer olduğunu hesapladı.
Kaynak: GITOC

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın