İşçi arılar, viral enfeksiyonlar kraliçelerini zayıflatıp feromon üretimini azalttığında koordineli isyanlar çıkarırlar. Bu bozulma, arıcıların bugün karşılaştığı birçok kraliçe başarısızlığının nedenidir.
Saha denemeleri, sentetik feromon karışımlarının zamansız yer değiştirmeyi önleyebileceğini ve daha istikrarlı bir kovan yönetiminin yolunu açabileceğini göstermektedir.
Ortaçağ saray draması gibi görünen hikâye, gerçek hayattaki bal arısı kolonilerinde sıklıkla yaşanır. Bir zamanlar güçlü olan bir hükümdar zayıflar, destekçileri ona karşı döner ve ardından liderlikte dramatik bir değişim yaşanır. Arılar için bu olaylar nadir değildir. Bu iç ele geçirmeler, koloniler ve onlara bağlı tarım sistemleri için hem riskler hem de faydalar taşır.
Yerine geçme olarak bilinen bu değişim süreci, binlerce işçi arının kraliçelerinin artık yeterli yumurta üretmediğini fark etmesiyle başlar. Birlikte hareket ederek, onun yerine yeni bir kraliçe yetiştirmeye başlarlar. Bu mekanizma, yabani kolonilerin değişen koşullara uyum sağlamasına yardımcı olsa da, yönetilen kovanlarda sorunlara yol açabilir. Bunu genellikle yumurtlamada kesintiler, koloni gücünün azalması ve tozlaşma veya bal üretiminin azalması izler.
Bir kraliçe arının çöküşünü tetikleyen nedir?
British Columbia Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bu koordineli devrilmelerin ardındaki temel nedeni ve bunların nasıl bu kadar hassas bir şekilde gerçekleştiğini ortaya çıkardı.
ABD Ulusal Bilimler Akademisi’nin yayın organı PNAS'ta yakın zamanda yayınlanan bir çalışmada, ekip yaygın virüslerin kraliçenin yumurtalıklarının küçülmesine neden olabileceğini bildiriyor. Bu durum, kraliçenin yumurtlama yeteneğini azaltır ve ayrıca normalde işçi arılara sağlıklı olduğunu bildiren bir feromon olan metil oleat üretimini de düşürür. Metil oleat seviyeleri düştüğünde, işçiler değişimi algılar ve kraliçenin yerini almaya hazırlanmaya başlar.
UBC Tıp Fakültesi ve Michael Smith Laboratuvarları'nda biyokimya ve moleküler biyoloji profesörü olan, araştırmanın kıdemli yazarı Dr. Leonard Foster, "Sağlıklı bir kraliçe günde 850 ila 3.200 yumurta bırakabilir ki bu, tüm vücut ağırlığından daha fazladır. Ancak deneylerimizde, virüs bulaşmış kraliçeler daha az yumurta bıraktı ve daha az metil oleat üretti. Bu feromon azalması, işçilere kraliçenin artık devam edemeyeceğinin sinyali gibi görünüyor." dedi.
Kraliçenin sağlığının küresel gıda güvenliği için önemi
Arılar, dünya genelinde yetiştirilen ürünlerin yaklaşık üçte birinin tozlaşmasından sorumludur ve bu nedenle sağlıkları, gıda sistemleri, gıda güvenliği ve dünyanın her yerindeki toplumlar için kritik öneme sahiptir.
Arıcılar, yıllardır kraliçe başarısızlığı ve koloninin mevcut kraliçe arıyı erken değiştirmesi ilgili artan sorunlarla karşılaşmaktadır. Son araştırmalar, kış dönemi koloni kayıplarının en yaygın nedeninin "zayıf kraliçeler" olduğunu ortaya koymaktadır. Yeni bulgular, bu başarısızlıkların başlıca nedeninin viral enfeksiyonlar olduğunu ve kolonilerin sorunsuz çalışmasını sağlayan feromon temelli iletişimi bozduğunu göstermektedir.
Arıcılar için potansiyel bir araç
Araştırma, kovanlarını istikrara kavuşturmak isteyen arıcılar için de umut verici bir seçenek sunuyor. İlk saha denemelerinde, metil oleat içeren sentetik feromon karışımları verilen kolonilerin, bu karışımlar verilmeyen kolonilere göre yedek kraliçe yetiştirmeye başlama olasılığı çok daha düşüktü.
Dr. Foster, "Bu, arıcılar için büyük bir sorun olabilir. Yedekleme işlemi yıkıcı ve maliyetli olabilir, ancak kolonilere metil oleat takviyesi yapmak, sürekli üretkenliğin en önemli olduğu dönemlerde kovanların istikrarını sağlamaya yardımcı olabilir." dedi.
Çalışma ayrıca, kraliçe başarısızlığına yol açan virüslerin çoğunu yayan parazitik zararlılar olan "varroa" akarlarının rolünü de vurguluyor. Bu akarların koloniler üzerindeki etkisi, sağlıklı ve parazitsiz kovanların korunmasının ne kadar hayati olduğunu gösteriyor. Varroa seviyelerini kontrol altında tutmak kolonilerde ana arıya daha fazla şans verecektir.
Kaynak: Science Daily











Yorumunuz