Cumhurbaşkanı adayı ve uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Türkiye’ye girişleri engellenen Kıbrıslı Türk yurttaşlara yönelik uygulamaların artık sistematik bir hal aldığını söyledi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, bu uygulamalar "Türkiye ile KKTC arasında yıllardır dillendirilen 'siyasi eşitlik' söylemini yerle bir ediyor." ifadesini kullandı.
Son örnek: Ekonomist Mertkan Hamit
Hasgüler’in tepkisinin odağında, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye alınmayan ekonomist ve akademisyen Mertkan Hamit vardı. Hamit, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda alıkonuldu, geceyi Göç İdaresi’ne bağlı bir ranzalı odada geçirdi ve ertesi gün hiçbir gerekçe gösterilmeden Kıbrıs’a geri gönderildi.
Bu olayın ilk olmadığını belirten Hasgüler, son yıllarda benzer şekilde Türkiye’ye sokulmayan Kıbrıslı Türklerin sayısının arttığını vurguladı.
Giriş yasağı konulan diğer isimler
Hasgüler, daha önce Türkiye’ye alınmayan, farklı görüşlere sahip bazı yurttaşları da sıraladı: Ali Bizden, Başaran Düzgün, Ulaş Barış, Dr. Okan Dağlı, Aysu Basri, Can Sözer, Dr. Ahmet Cavit An ve Özay Hüseyin Kurtdere.
Bu kişilerin bazılarının Türkiye'de eğitim almış, evlenmiş, yaşam kurmuş insanlar olduğunu hatırlattı.
“Bu insanların ortak noktası ne?” diye soran Hasgüler, “Hayatlarında Türkiye’ye taş atmamış, kimisi orada eğitim almış, kimisi orada evlenmiş, dostluklar kurmuş yurttaşlarımız. Acaba hangi gerekçeyle “sakıncalı” ilan edildiler? dedi.
Prof. Dr. Hasgüler, bu uygulamaların hangi hukuki ya da idari temele dayandığının açıklanması gerektiğini söyledi: “Eğer Türkiye bu insanları milli güvenlik tehdidi olarak görüyorsa, bunu öğrenmek hakkımızdır. Şeffaflık talep etmek, vatandaşların fişlenmesine karşı durmak, demokratik bir ülkede olağan bir tepkidir." ifadelerini kullandı.
Eşitlik ve mütekabiliyet ilkesi çiğneniyor
Hasgüler’in açıklamasında en dikkat çeken ifadelerden biri, Türkiye-KKTC ilişkilerindeki “eşitlik ve mütekabiliyet” ilkesinin işlememesi iddiası oldu. Türkiye’nin KKTC’yi tanıyan tek ülke olduğunun altını çizerken, bu ilişkinin tek yönlü bir ilişki olmadığını ifade etti. “KKTC de Türkiye’yi tanıyor. O halde 'eşitlik' ve 'mütekabiliyet' ilkesi neden işlemiyor?” sorusunu sordu.
Tatar ve Üstel’e çağrı: Resmî açıklama isteyin
Cumhurbaşkanı Tatar ve Başbakan Ünal Üstel’e açık çağrı yapan Hasgüler, Ankara’dan bu konuda resmî açıklama talep etmeleri gerektiğini kaydetti. Bu sessizliğin toplumun kendini yalnız ve sahipsiz hissetmesine neden olduğunu vurguladı.
Özgür Özel’e çağrı: Bu konuyu gündeminize alın
Hasgüler, ana muhalefet lideri Tufan Erhürman’a da doğrudan bir soru yöneltti. Erhürman'ın CHP lideri Özgür Özel’le, Sosyalist Enternasyonal çatısı altında birlikte çalışırken bu konuyu hiç gündeme getirip getirmediğini sordu.
Ayrıca “Sayın @eczozgurozel, lütfen bu konuyu gündeminize alın. Kıbrıslı Türkler sizden dayanışma bekliyor,” diyerek doğrudan Özgür Özel’e çağrıda bulundu.
“Seçilirsem gereken tüm adımları atacağım”
Prof. Dr. Hasgüler, açıklamasının sonunda Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde bu uygulamalara karşı kararlılıkla mücadele edeceğini söyledi. "Bu olaylar bize Türkiye-KKTC ilişkilerinde yeniden tanım yapılması gerektiğini bir kez daha göstermektedir. Bu ilişki hamilik değil, eşit ortaklık temeline oturtulmalıdır. Cumhurbaşkanı seçildiğimde, halkın itibarını ve onurunu korumak için bu konuda gereken tüm adımları kararlılıkla atacağım.” diyerek paylaşımı sonlandırdı.
Ankara, muhalif Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye girişini sistematik şekilde engellemeye başladı. Son örnek, ekonomist ve akademisyen Mertkan Hamit’tir. Geçtiğimiz günlerde Ankara Esenboğa Havalimanı'nda alıkonuldu, geceyi Göç İdaresi’ne bağlı ranzalı bir odada geçirdi ve ertesi gün…
— Prof. Dr. Mehmet Hasgüler (@mhasguler) July 24, 2025
Yorumunuz