İsrail, cumartesi sabahının erken saatlerinde İran'a bir dizi hava saldırısı düzenledi ve İran'ın ekim ayı başında İsrail'e yaptığı balistik füze saldırısına misilleme olarak ülkenin askeri tesislerini hedef aldığını duyurdu.
İran'ın başkenti Tahran'da patlamalar duyulduğunu doğrulayan İran, saldırının yalnızca "sınırlı hasara" yol açtığını ileri sürdü.
İsrail ordusu ilk kez İran'a açıkça saldırırken İran, 1980'lerdeki İran-Irak savaşından bu yana ilk kez saldırıya uğradı.
İsrail'in saatler süren saldırısı Tahran'da gün doğmadan hemen önce sona erdi.
İsrail, saldırının İran'ın son bir yıldır kendisine karşı kullandığını ileri sürdüğü füzelerin üretim tesislerini hedef aldığını bildirdi.
İran ordusu, saldırıların İlam, Huzistan ve Tahran eyaletlerindeki askeri üsleri hedef aldığını ve "sınırlı hasara" yol açtığını duyurdu ancak ayrıntı vermedi.
İsrail'in İran'ın 1 Ekim saldırısına yapmayı planladığı missillemede olası hedefler arasında başlangıçta İran'ın nükleer tesisleri ve petrol tesisleri de vardı ancak ABD buna karşı çıktı ve ABD'nin İsrail'den, İran'ın bu tür hedeflerini vurmayacağına dair güvence aldığı tahmin ediliyor.
Wall Street Journal, Biden yönetiminden üst düzey bir yetkilinin İran'ı çatışmayı daha fazla tırmandırmamaya çağırdığını, İran'ın İsrail'e daha fazla saldırı düzenlemesi durumunda ABD'nin İsrail'i savunmaya hazır olduğunu söylediğini bildirdi.
Tahran, İran'a yönelik olası bir İran saldırısında Körfez ülkeleri ve diğer ABD müttefiklerinin toprakları veya hava sahalarının kullanılması halinde bu ülkeleri hedef almakla tehdit etmişti.
Suriye'de, resmi haber ajansı SANA, ismi açıklanmayan bir askeri yetkiliye dayanarak, ülkenin orta ve güney bölgelerindeki askeri tesisleri hedef alan bir füze saldırısı bildirdi. Suriye'nin hava savunmasının füzelerden bazılarını düşürdüğü kaydedildi. İsrail Lübnan'da Beyrut'un güneyine de havadan saldırı düzenledi.
İran, geçen nisan ayında Suriye'de İran'a ait bir diplomatik misyona düzenlenen İsrail hava saldırısında iki İranlı generalin öldürülmesinin ardından İsrail'e bir dizi füze ve insansız hava aracı fırlatmıştı ve saldırı İsrail'de asgari hasara yol açmıştı. İsrail Batılı ülkelerin baskısı altında İran'a açıkça üstlenmediği sınırlı bir saldırıyla karşılık vermişti.
İran'ın 1 Ekim'deki füze saldırısından sonra İsrail daha sert bir yanıt sözü vermişti.
İsrail'in İran'a yönelik güçlü bir saldırı düzenlemesi, Basra Körfezi'nde büyük bir askeri varlık bulunduran ve İsrail'in İran ve vekillerinin saldırılarına karşı kendini savunmasına yardımcı olan ABD'yi daha da sıkıntıya sokma riski taşıyor.
İran, 1 Ekim akşamı İsrail'e en az 180 füze fırlatmıştı ve saldırı asgari hasara ve birkaç yaralanmaya neden olmuştu. İran, saldırının son aylarda Hizbullah, Hamas ve İran ordusunun liderlerini ölümüne yol açan saldırılara misilleme olduğunu duyurmuştu.
Gazze'deki savaşı başlatan Hamas'ın İsrail'e yönelik 7 Ekim saldırısından sonra İsrail, bir yıldan uzun süredir İsrail'e roket atan Hizbullah'a bir dizi yıkıcı darbe indirmişti.
Hamas 7 Ekim'de İsrail'e saldırdığında çoğunluğu sivillerden oluşan 1.200 kişi ölmüş ve Hamas yaklaşık 250 rehineyi Gazze'ye kaçırmıştı. Rehienlerden yaklaşık 100 kişi kaldığı ve yaklaşık üçte birinin öldüğü düşünülüyor.
İsrail'in Hamas'a karşı Gazze'ye yaptığı saldırılarda 42 binden fazla Filistinli öldürüldü. İsrail yönetimi sivillerle militanlar arasında ayrım yapmamakla ve ölenlerin yarısından fazlasının kadın ve çocuk olması nedeniyle dünya çapında geniş protestolarla karşılaştı.
İsrail'in İran'a bugün düzenlediği saldırı öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken İsrail'i bölgedeki çatışmayı daha fazla tırmandırmayacak şekilde yanıt vermesi konusunda uyarmıştı.
Associated Press'e bilgi veren İki ABD yetkilisi, ABD'nin İsrail tarafından saldırılar hakkında önceden bilgilendirildiğini söyledi. İki yetkili operasyonda ABD'nin hiçbir dahli olmadığını kaydetti.
İsrail ve İran, 1979 İslam Devrimi'nden bu yana birbirlerine düşmanlık besliyor. İsrail, İran liderlerinin İsrail'in yıkılması çağrsı yaptıklarını, İsrail karşıtı militan gruplara desteklediğini iddia ediyor ve İran'ın nükleer programını gerekçe göstererek İran'ı en büyük tehdit olarak görüyor.
İsrail ve İran yıllardır karşılıklı savaşmadan biribirlerine karşı açıkça üstlenmedikleri saldırılar düzenliyor. Önde gelen İranlı nükleer bilim insanlarını öldürülmesi, İran nükleer tesislerinin sabote edilmesi gibi İsrail'in yaptığı saldırılara karşılık İran, Ortadoğu'da nakliye araçlarına yönelik bir dizi saldırıdan sorumlu tutuluyor ve bu saldırılar arasında son olarak Yemen'deki Husi isyancılarının Kızıldeniz koridorundan geçen nakliye araçlarına yönelik saldırılarıları da bulunuyor.
Hamas'ın 7 Ekim saldırısından bu yana iki ülke arasındaki gölgede sürdürülen savaş giderek açık bir savaşa doğru kayıyor.
Yorumunuz