ABD’de Yunan diasporasının yayın organı The National Herald’da Yayın Kurulu imzasıyla yayımlanan başyazıda Kıbrıs'ın kuzeyindeki yönetimin, bölgeye geçen Kıbrıslı Rumların daha fazla tutuklanmasını planladığına dair bilgilerin oldukça ciddi olduğu iddiası ortaya konuldu ve beş yaşlı Kıbrıslı Rumun kuzeyde tutuklanmasına karşılık Kıbrıs Cumhuriyeti'nin caydırıcı önlemler alması gerektiği iddia edildi.

"‘Güvenlik eksikliği’ var; geçişler, geçici de olsa, kısıtlamalıdır"

Başyazıda, ‘güvenlik eksikliği’ iddiasıyla, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin geçiş noktalarının işleyişini yeniden değerlendirmesi ve kuzeydeki bölgelere geçişleri, geçici de olsa, kısıtlaması gerektiği ileri sürdü.

Kuzeye geçen "Kıbrıslı Rumların sayısı ciddi biçimde azalmış durumdadır"

Başyazıda şu tartışmalı iddialar öne sürüldü:

“Bu geçişleri kimler kullanıyor? İstatistiklere göre, ‘işgal altındaki bölgeler’e giden Kıbrıslı Rumların sayısı ciddi biçimde azalmış durumdadır; günümüzde geçişlerin çoğunu adanın Türk kontrolündeki kuzey kesiminde yaşayanlar gerçekleştirmektedir. Ve son dönemde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Schengen bölgesine giriş hazırlıkları kapsamında aldığı yeni kontrol önlemleriyle ortaya çıktığı üzere, geçiş noktalarından yalnızca Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği taşıyan Kıbrıslı Türkler değil, aynı zamanda ‘yasa dışı rejim’in verdiği “sahte kimlik” sahipleri de geçmektedir. Bu nedenle, adanın demografisini değiştirmeye dönük ‘işgalci’ ülkenin suç planlarının bir parçası olarak adaya yerleştirilen Türkiye kökenli göçmenlerin de serbest bölgelere geçtiği kuvvetle muhtemeldir. Türkiye’nin adanın kuzeyini ‘işgal’ etmesinden bu yana 51 yıldır sürdürdüğü bu ‘yasa dışı iskân’, ‘savaş suçu’ sayılmaktadır.

Ayrıca ‘işgal’ altındaki bölgelerde yaşayan yabancı uyruklular da barikatlardan geçmektedir. Bunlar ya adaya serbest bölge üzerinden doğrudan uçuşlarla gelip daha sonra ‘işgal’ altındaki otellere yönlendirilen turistlerdir ya da Kıbrıslı Rumlara ait mülkleri ‘yasa dışı’ şekilde ele geçirip kullanan kişilerdir.

Geçişlerin geçici olarak kapatılmasının “güçlü bir mesaj” olacağı ileri sürüldü

Bu koşullar altında, AB’nin “Yeşil Hat Tüzüğü” çerçevesinde geçiş noktalarının işleyişi için koyduğu hedeflerin yerine getirilmediği açıkça ortadadır. Geçiş noktaları yalnızca Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkler tarafından kullanılmamakta, esasen Türkiye’ye bağlı ‘yasa dışı rejime’ hizmet etmekte ve sonuçta ‘işgal’i sürdürmektedir.

Kıbrıs sorunu açıkça bir ‘istila’ ve ‘işgal’ meselesidir. Bu geçişler kapatıldığı takdirde -geçici bile olsa- mevcut kabul edilemez duruma artık tahammül edilmeyeceğine dair güçlü bir mesaj verilmiş olacaktır.”

Kaynak: The National Herald