Rusya'nın Lefkoşa Büyükelçisi Murat Zyazikov, Rusya’nın resmi haber ajansı TASS’a verdiği demeçte, Kıbrıs halkının Avrupa Birliği’nin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlardan dolayı ‘memnuniyetsizlik’ duyduğunu ileri sürdü.
Zyazikov’a göre, AB’nin tek taraflı olarak uyguladığı yaptırımlar, Kıbrıs da dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde ciddi ekonomik kayıplara yol açtı. Bu kayıpların yalnızca küçük bir kısmı devlet destekleri ve yardım programlarıyla telafi edilebiliyor.
Büyükelçi Zyazikov, “Avrupa Birliği'nin tek taraflı Rusya karşıtı yaptırımları, topluluk ülkeleri için devasa ekonomik kayıplara yol açtı ve devlet sübvansiyonları ve milyarlarca dolarlık yardım programları bu hasarın yalnızca küçük bir kısmını karşılıyor. Aynı zamanda, AB enerji sisteminin zorla yeniden yapılandırılmasının maliyetleri ve savunma bütçelerindeki artış, vergi mükelleflerinin, yani Avrupa ülkeleri nüfusunun omuzlarına düşen ekonomik yükü daha da ağırlaştırıyor. Eski Batılı ortaklarımız da yaptırımlardan bıktı ama şu ana kadar Rusya Federasyonu'na yönelik uygulanan kısıtlamaların hedeflerine ulaşmadığını açıkça ilan edemiyorlar. Ne yazık ki bir yandan da Rusya ile nafile bir çatışmaya yönelik saçma söylemleri sürdürüyorlar.” dedi.
Murat Zyazikov demecinde, Kıbrıslı "diplomatlar, uzmanlar, tanınmış kişiler ve sıradan vatandaşlar, Rusya Federasyonu'na uygulanan kısıtlamaların adanın ekonomisine, bankacılık sistemine ve turizm endüstrisine verdiği ciddi zarar hakkında giderek daha fazla kamuoyuna konuşuyor" ifadelerini kullandı.
Rus büyükelçi ayrıca, "Rusya ile yakın iş birliğinin uzun yıllardır Kıbrıs'a önemli bir gelir getirdiğini, yerel işlerin gelişmesine katkıda bulunduğunu" ve aynı zamanda işgücü piyasasında birçok yeni açık pozisyonun ortaya çıkmasını sağladığını da hatırlattı.
"Yerel sakinlerle sürekli kişisel iletişim deneyimime dayanarak, Kıbrıslıların çoğunluğunun Rusya'yı en dost ülkelerden biri ve Rusları da kardeş bir halk olarak görmekten asla vazgeçmediğini kesinlikle söyleyebilirim. Biz sadece açık iletişim ve yapıcı etkileşimin şanlı gelenekleri ile değil, bunun yanı sıra tek bir kültürel kodla, ortak manevi ve ahlaki değerlerle, 20. yüzyılda Nazi ideolojisine ve faşizme karşı ortak mücadele deneyimiyle ve yalnızca samimi karşılıklı sempati duygularıyla bağlıyız" şeklinde konuştu.
Kaynak: TASS
Yorumunuz