Dünya

Meksika’da 2014’deki katliamın asker, polis ve çete iş birliğinde yapıldığı kanıtlandı

Kanıtlar uyuşturucu kartelini gizlice dinleyen ABD Uyuşturucuyla Mücadele İdaresi tarafından Meksika yetkililerine teslim edildi...

Meksika’da 2014 yılında, 43 üniversite öğrencisinin 'Guerreros Unidos' olarak bilinen uyuşturucu karteli tarafından ordu, polis ve hatta bir savcının iş birliği ile kaçırıldığı yıllar sonra ortaya çıktı.

Meksika polisi, askeri ve diğer yetkililerin 43 Meksikalı öğrenciyi kaçıran kartelle gizlice iş birliği yaptığı, kartelin ABD tarafından gizlice dinlenmesi ve telefon dinleme kayıtlarının Meksika ile paylaşılması sonucu kanıtlandı.

Dava yıllardır çözülemiyordu. 26 Eylül 2014’de Meksika’nıon Iguala kentinde Ayotzinapa Rural Teachers' College’den (Ayotzinapa Kırsal Öğretmenler Koleji) 43 erkek öğrenci polis tarafından gözaltına alındıktan sonra ortadan kaybolmuştu.

23 bin kısa mesaj devlet mekanizmasının kartel tarafından ele geçirildiğini gösteriyor

The New York Times tarafından elde edilen yaklaşık 23.000 yayınlanmamış kısa mesaj, Güney Meksika'nın bu bölgesindeki idarecilerin hemen hemen her kolunun gizlice suç örgütü için çalıştığını, devlet mekanizmasının kartel tarafından ele geçirildiğini ortaya seriyor.

Polis komutanları uyuşturucu kaçakçılarından doğrudan emir almış

Kısa mesajlar, 2014'te o gece öğrencilerin çoğunun yakalanmasını talep eden polis komutanlarının, uyuşturucu kaçakçılarından doğrudan emir aldıklarını gösteriyor. 

Kaçırılmayı yakından takip eden ancak öğrencilerin yardımına gelmeyen ordu mensuplarının da kartelden rüşvet aldığı mesajlardan anlaşılıyor.

Uyuşturucu karteli rüşvetle hükümeti itaatkâr hale getirmekle kalmamış, kamu görevlilerini çalışanlara dönüştürmüş.

Kartel öğrencileri rakip çeteden sandı

Meksika’da yıllardır sürdürülen soruşturmaya göre, düzinelerce genç üniversite öğrencisi yolcu otobüsleriyle Iguala şehrine girdiğinde uyuşturucu kaçakçıları öğrencileri rakipleri sanmış ve saldırı emrini vermişlerdi.

Öğrencilerin ortadan kaybolmasından dokuz yıl sonra, hiç kimse bu suçtan mahkum edilmeyince dava, en vahşi suçları bile çözemeyen yoz sistemin bir sembolüne dönüştü. Önceki hükümet, polisin ve özellikle de güçlü ordunun kaçırılma olayına karıştığını gizlemek için olayı örtbas etmekle suçlandı.

20 Meksikalı askerin tutuklanması emredildi

Meksika’nın yeni başkanı Andrés Manuel López Obrador yönetimindeki yetkililer, haziran ayında kaçırma olayı ile bağlantılı olarak 20 Meksikalı askerin tutuklanmasını emretti. 

Amerikalı yetkililer Meksika yetkililerine güvenmedikleri için mesajları geçen yıla kadar Meksika ile paylaşmadı

Kartelin telefon konuşmaları, 2014 yılında ABD Uyuşturucuyla Mücadele İdaresi (Drug Enforcement Administration, DEA) tarafından, kartelin Chicago'nun bir banliyösüne uyuşturucu kaçakçılığı yapıp yapmadığını araştırırken gizlice kaydedildi. İsmi açıklanmayan bir araştırmacı, Meksika’nın yıllarca kısa mesajları aramasına karşın Amerikalı yetkililerin kısmen Meksika hükümetine karşı devam eden güvensizlikleri nedeniyle 23.000 mesajı ilk defa geçen yıl teslim ettiğini söyledi. 

Gazete tarafından elde edilen mesajlar gençlerin kaybolduğu geceyi kapsamıyor ve öğrencilere ne olduğuna dair önemli detaylar bu nedenle halen bilinmiyor.

Açık olan şey, dehşetin 26 Eylül 2014'te, Ayotzinapa Kırsal Öğretmenler Koleji'nden düzinelerce öğrencinin Mexico City'deki gelenekselleşmiş siyasi bir protestoya gitmek üzere Guerrero eyaletindeki Iguala'ya seyahat etmesiyle başladığıdır.

Guerrero Meksika'nın en fakir eyaletlerinden biridir ancak dağlık arazisi, eroinin hammaddesi afyonun elde edildiği haşhaş bitkisinin üretildiği verimli bir toprağa sahiptir.

Bu tür protestolara katılıma daha önce tolerans gösterilirken öğrenciler otogardan ayrıldıktan dakikalar sonra, polis öğrencileri kovalamış, ateş açmış ve göz altı yapmıştı. Çok sayıda kartel üyesi, kurbanların uyuşturucu çetesine teslim edildiğine tanıklık etti. 

Savcının ailesine ait krematoryumda bazı öğrencilerin cesetlerinin yakıldığı ileri sürülüyor

Mesajlar, kartele çalışan bir savcının cesetlerin fotoğraflarını kartele gönderdiğini gösteriyor. Müfettişler bazı öğrencilerin öldürdükten sonra, çetenin cesetleri savcının ailesine ait bir krematoryumda yaktıklarını belirtiyor. Daha önce, henüz yayınlanmamış ifadesinde bir kartel üyesi yetkililere fırınların rutin olarak "insanların iz bırakmadan ortadan kaybolmasını sağlamak için" kullanıldığını söyledi.

Kaynak: The New York Times

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın