Almanya'nın doğusunda seçmenler, pazar günü sandık başında. Ülkede II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez aşırı sağcı bir partinin eyalet seçimlerini kazanma ihtimali yükseldi… Bu durum, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un sıkıntılı hükümeti üzerinde yeni bir baskı yaratıyor.
Anketler, aşırı milliyetçi AfD'nin Almanya'nın en küçük eyaletlerinden biri olan Thüringen'de önde olduğunu ve Dresden ve Leipzig şehirlerinin bulunduğu komşu Saksonya'da, iktidardaki muhafazakâr Hristiyan Demokrat Birliği ile başa baş gittiğini gösteriyor. AfD ayrıca 22 Eylül'de oylama yapılacak olan bir diğer doğu eyaleti olan Brandenburg'da da anketlerde önde görünüyor.
Almanya İçin Alternatif (AfD), Thüringen'de %30'luk oy oranıyla ilk sırada yer alıyor ve Saksonya'da muhafazakârlarla %30-32'lik oranlarla başa baş gidiyor. Galibiyet alması durumunda aşırı sağcı bir parti İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez bir eyalet parlamentosunda en fazla sandalyeye sahip olacak.
11 yıllık partinin, kazansa bile eyalet hükümeti kurması pek mümkün görünmüyor zira partinin oy çoğunluğuna ulaşamadığı ve diğer partilerin AfD ile iş birliği yapmayı reddettiği belirtiliyor.
Ancak AfD ve eskiden komünist olan milletvekili Sahra Wagenknecht'ın yeni kurduğu popülist parti Sahra Wagenknecht İttifakı'nın (BSW) güçlü bir performans göstermesi ana akım partilerin koalisyon inşasını zorlaştıracaktır.
Her iki parti de göç karşıtıdır, AB’ye yönelik şüphecidir ve Rusya yanlısıdır. İki pati de özellikle hayat pahalılığı krizi, Ukrayna savaşı ve göç konularındaki endişelerin derin olduğu eskiden komünist rejime sahip Almanya’nın doğusunda güçlüler.
Almanya’da IŞİD bağlantılı olduğu tespit edilen, 10 gün önce Solingen’de gerçekleşen ve 3 kişinin ölümüne neden olan toplu bıçaklı saldırı, özellikle göç konusunda endişeleri ve hükümetin konuya ilişkin eleştirileri artırdı.
AfD'nin Thüringen lideri Bjoern Hoecke, perşembe günü Nordhausen'de düzenlenen bir seçim kampanyası etkinliğinde, "Ülkeye uyum sağlayamayan insanların ülkeye girmesine izin verildiği için özgürlüklerimiz giderek kısıtlanıyor." dedi.
Eski tarih öğretmeni Hoecke, Berlin'deki Nazi Almanyası'nın Avrupa Yahudilerine uyguladığı Holokost anıtını "utanç anıtı" olarak nitelendiren ve bu yılın başlarında bir parti mitinginde Nazi sloganı kullandığı için mahkûm edilen kutuplaştırıcı bir isim olarak tanınıyor.
'Siyasi deprem'
Scholz'un federal koalisyonundaki üç partinin de pazar günü oy kaybetmesi bekleniyor. Yeşiller ve Liberal Hür Demokratlar'ın parlamentoya girmek için gereken %5 barajını aşmakta zorlanması muhtemel.
Federal hükümete yönelik hoşnutsuzluk kısmen, ideolojik olarak birbirinden farklı partilerle heterojen bir koalisyon kurulmasından ve koalisyonun iç çekişmelerden mustarip olmasından kaynaklanıyor. Analistler, Doğu'daki bir bozgunun yalnızca Berlin'deki gerginlikleri körükleyeceğini söylüyor.
Wagenknecht, perşembe günü Thüringen'in başkenti Erfurt'ta düzenlediği bir mitingde, "Eyalet seçimleri... Berlin'de bir depremi tetikleme potansiyeline sahip." dedi.
Siyasi analistler, Scholz'un koalisyonunun Eylül 2025'te yapılacak federal seçimlerden önce dağılmasının pek olası olmadığını, zira ortaklardan hiçbirinin şu anda iyi bir sonuç beklemediğini kaydediyor.
Kendisini toplumsal olarak muhafazakâr, ekonomik olarak ise sol görüşlü olarak tanımlayan BSW ise ocak ayında kurulduğundan bu yana hızla yükselişe geçti ve Scholz'un merkez sol Sosyal Demokratları için özel bir tehdit oluşturuyor.
Partinin pazar günü %12-20'ye kadar oy alması bekleniyor, bu da onu her iki eyalette de BSW'yi kilit konuma getirebilir. BSW’nin dış politika görüşleri ulusal düzeyde ana akım partilerin herhangi biri ile olası bir koalisyon yapmasını engelliyor ancak parti ana akım partilerin de oylarını kazanıyor.
Reuters haber ajansının görüştüğü bir BSW destekçisi, "Özellikle Ukrayna savaşına ilişkin duruşunu beğeniyorum, silahları teslim etmeye devam edemeyiz. En kötü rakiple bile pazarlık yapmak gerekir." dedi.
Aşırı sağdaki AfD ve soldaki BSW'nin birlikte iki eyalette oyların %40-50'sini alması beklenirken, ulusal düzeyde bu oranın %23-27,5 olması tahmin ediliyor. Bu durum, birleşmeden 30 yıl sonra bile Doğu ile Batı arasında süregelen uçurumu gözler önüne seriyor.
Doğu'da parti sadakati daha düşük ve Almanya'nın demokratik yapılarına yönelik şüphecilik ve Rusya'ya yakınlık daha fazla.
Ayrıca, Batı ile ekonomik farklılıkların azalması ve son dönemde Almanya’nın doğusunda yabancı şirketler tarafından çip üretimi ve elektrikli otomobil endüstrisi gibi sektörlere yapılan milyarlarca euroluk yüksek profilli yatırımlar, yurt dışından işçi getirileceği için yerel halkı memnun etmedi.
Kaynaklar: Reuters – Taipei Times
Yorumunuz