Dünya

Çin, Rusya ve Hindistan birlik sinyali verdi

Şanghay İşbirliği Örgütü'nün Çin'in Tianjin kentinde pazar günü başlayan zirvesine Rusya ve Hindistan liderlerinin Çin liderine karşı sergiledikleri dostluk gösterisi damga vurdu.

Batı'yla ittifak yapmayan üç büyük güç, Çin, Rusya ve Hindistan'ın liderleri, pazartesi günü düzenlenen zirvede birbirlerini selamlarken iyi arkadaşlar gibi gülümsüyor ve eğleniyordu.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin el ele tutuşup diğer dünya liderleriyle dolu bir toplantı salonuna girdi. Doğrudan Çin Devlet Başkanı Şi Şinping'e doğru giderek el sıkıştılar ve yakın bir daire oluşturdular. Tercümanlar da gruba katılmadan önce birkaç kelime konuşuyor, Putin genişçe gülümsüyor ve Modi de kahkaha atıyordu. Bir noktada Modi iki liderle el sıkışıyordu.

New York Times'a göre analistler, bu tablonun birden fazla mesaj taşıdığında birleşti: Şi Şinping ve Putin arasındaki samimiyet, ABD’ye meydan okuyan alternatif bir dünya düzeninin liderleri olarak aralarındaki yakın bağı yansıtmayı amaçlıyordu. 

Modi, Trump yönetimi Hindistan’ı gümrük vergileriyle yabancılaştırmaya devam ederse, çözülmemiş bir sınır anlaşmazlığına rağmen Hindistan'ın Çin de dahil olmak üzere başka önemli dostları olduğunu göstermeyi hedfliyordu.

Çoğunluğu Orta Asya ve Güney Asya'dan 20'den fazla ülke liderinin bir araya geldiği Çin'in Tianjin kentindeki bu görüntü, ABD Başkanı Trump'ın neden olduğu jeopolitik bozulmanın Çin ve Rusya'ya İran, Kazakistan, Kırgızistan, Belarus ve Pakistan gibi ortakları bir araya getirmek için bir platform sağladığını gösteriyor.

Çin, Washington ile dünyanın geri kalanı arasında bir ayrılık yaratmak için ABD'nin kaotik ticaret politikalarının yarattığı olumsuz etkiden yararlanmak istiyor ve daha istikrarlı bir küresel lider olabileceğini savunuyor.

Çin lideri Şi Şinping, Trump yönetimini kastederek Şanghay İşbirliği Örgütü'nü "zorbalığa" karşı çıkmaya çağırdı

Şi Şinping, Avrasya güvenlik örgütü, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün açılış konuşmasında, ABD'ye pek de ince olmayan göndermelerde bulunarak, örgüt üyelerini "Soğuk Savaş zihniyetine, blok çatışmasına ve zorbalığa" karşı çıkmaya çağırdı. Örgütün "küresel çalkantıların" ortasında "ilerlemesi" gerektiğini söyledi.

Putin, ülkesinin Ukrayna'daki savaşından Batı'nın sorumlu olduğu yönündeki iddialarını yineleyen bir konuşma yaptı. Ayrıca, çatışmayı görüşmek üzere Alaska'da ABD Başkanı Trump ile gerçekleştirdiği son zirveyi övdü ve bu görüşmeler hakkında Şi Şinping’e daha önce ayrıntılı bilgi verdiğini söyledi. Bu açıklamalar, Çin'in Rusya'nın diplomatik hesaplarında merkezi bir rol oynadığına işaret ediyor gibiydi.

Modi ise “çok taraflılığı ve kapsayıcı bir dünya düzenini teşvik etmekten”, yani Hindistan gibi ülkelerin küresel meselelerde daha fazla söz sahibi olduğu bir sistemden bahsetti.

Hindistan lideri, zirvenin aralarında bir toplantıya giderken Putin ile aynı arabayı paylaştı. Rus devlet medyasına göre, ikili resmi görüşmelerinin başlamasından önce Putin'in limuzininde 50 dakika Rusya lideri ile görüştü.

Modi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Putin'le yapılan sohbetler her zaman içgörü dolu oluyor" ifadelerini kullandı ve limuzindeki görüşmeden bir fotoğraf yayımladı.

Hindistan’ın bürokrasisi geçmişte, hassas dönemlerde Çin ve Rusya ile açık samimiyet göstermekten özenle kaçınıyordu. Bu yaklaşım, hem Washington ile ilişkileri geliştirme hem de diğer büyük güçlerin öncülük ettiği forumlarda yer alma stratejisinin temeliydi. Ancak Trump yönetiminin, Rus petrolü alımı nedeniyle Hindistan’a yaptırım uygulamasının ardından gümrük vergilerinin yüzde 50’ye çıkarılması, Yeni Delhi’nin bu dengeyi koruma isteğini zayıflatmış görünüyor.

Modi toplantıda coşkusunu daha da artırarak, Putin’e aralık ayında Yeni Delhi’ye yapacağı ziyareti “1,4 milyar Hintlinin sabırsızlıkla beklediğini” söyledi.

Modi, Putin'e atfen yaptığı açıklamada, "Hindistan ve Rusya'nın en zor zamanlarda bile omuz omuza durması, 'Özel ve Ayrıcalıklı Stratejik Ortaklığımızın' derinliğinin ve genişliğinin bir göstergesidir." dedi.

1 Eylül akşamı sona erecek olan zirve, Şi Şinping’in bu hafta hazırladığı diplomatik gösterinin ilk aşaması. Bu toplantı öncesinde, Modi de dahil olmak üzere birçok konuk liderle görüşmelerde bulundu ve iki ülkenin birbirini rakip değil, ortak olarak görmesi gerektiğini söyledi.

Çin'de çarşamba günü yapılacak II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80. yıl dönümü törenine Putin ve Kuzey Kore diktatörü Kim Jong-un katılıyor

Çin liderinin Putin ile de görüşmesi bekleniyor. Ancak en önemli gelişme, çarşamba günü Pekin'de II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80. yıl dönümünü anmak için düzenlenecek askeri geçit töreni olacak. Törene Putin ve Kuzey Kore diktatörü Kim Jong-un katılacak. 

Üç lider arasındaki aleni birlik gösterisi, derin şüpheleri ve çatışan çıkarları maskeliyor.

Çin ve Hindistan, tartışmalı sınırları konusunda hâlâ güvensizlik içinde; Pekin, bu konunun iki ülke arasındaki genel ilişkiyi belirlememesi gerektiğini söylüyor. Ancak Hindistan anlaşmazlığın çözülmesini istiyor.

Moskova ile yakın ilişkilerini sürdürse de Hindistan, Ukrayna işgali nedeniyle yaptırımların baskısı altındaki Rusya’nın yerine Batı’nın ekonomik desteğini koymayı bekleyemez.

Çin ise şu sıralar özellikle Rusya ile yakın ilişkiler içinde görünse de, Moskova'nın Kuzey Kore üzerindeki artan nüfuzuna temkinle yaklaşıyor.

Kaynak: New York Times

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın