Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ile Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD) arasında üç yıl önce imzalanan “Uray Sokak Toptancılar Hali Dönüşüm Projesi” kapsamında ilk aşama başarıyla tamamlandı.
İlk etapta, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun önemli mekânlarından Bandabuliya Sahnesi tamamen yenilendi. Atıl durumdaki Toptancılar Hali ise ARUCAD’ın oyunculuk, dans ve ses tasarımı sanatları alanlarında eğitim vereceği modern sınıflara dönüştürülüyor.
Yenilenen Bandabuliya Sahnesi, artık yalnızca LTB Tiyatrosu oyunlarına değil, aynı zamanda ARUCAD’ın müzik ve sahne sanatları performanslarına da ev sahipliği yapan, sürekli yaşayan bir sanat alanı olacak.
Yapılan çalışmalarla sahnenin ışık ve ses altyapısı son teknolojiyle donatıldı; tiyatronun asma katı ise güvenli, çağdaş bir alan hâline getirildi. Proje kapsamında bölgeye yeni bir otopark da kazandırıldı.
Yaşar Ersoy (solda), LTB Başkanı Mehmet Harmancı (sağda)
ARUCAD Kurucusu Erbil Arkın, LTB Başkanı Harmancı ile...
Yenilenen sahnenin açılışı bugün düzenlenen bir etkinlikle yapıldı. Açılışta LTB Başkanı Mehmet Harmancı ve ARUCAD Kurucusu Erbil Arkın birer konuşma yaptı.
Etkinliğe Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun kurucusu Yaşar Ersoy, tiyatrocular, LTB Meclis üyeleri, ARUCAD Mütevelli Heyeti Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sinan Arkın, ARUCAD Rektörü Prof. Dr. Asım Vehbi ve sanatseverler katıldı. Kokteyl programında bir dans gösterisi ve müzik dinletisi de yer aldı.
Harmancı: “Bandabuliya, Lefkoşa’nın belleğinde yeniden hayat buluyor”
Açılışta ilk sözü alan Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı yaptığı konuşmada, bu dönüşümün yalnızca bir mekânın yenilenmesi değil, aynı zamanda bir tarihin canlandırılması anlamına geldiğini vurguladı.
Harmancı, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun kurucusu Yaşar Ersoy’a ve sanat dünyasının tüm emekçilerine teşekkür ederek konuşmasına başladı. Bandabuliya’nın 1929’da başlayan ve 1932’de toplumsal hayata kazandırılan serüvenine atıf yaparak, bu alanın Lefkoşa’nın sosyal dokusunun şekillenmesinde önemli bir rol oynadığını belirtti. O dönemde Bandabuliya yalnızca bir pazar değil, aynı zamanda ‘bütün şehrin bir araya geldiği bir lokasyon olduğu’nu ifade eden Harmancı, 1940’larda inşa edilen Toptancılar Hali’nin de kentin ticaret yaşamına damga vurduğunu ve dönemin Belediye Meclis Üyelerinden Necati Özkan'ın büyük girişimleri sonucu yapıldığını hatırlattı.
“Hukuksal mücadeleyi hiç yılmadan verdik”
Binanın geçirdiği evreleri aktaran LTB Başkanı, 2004 yılında alanın farklı kiralama modelleriyle eğlence sektörüne hizmet eden bir yapıya dönüştüğünü, ancak zamanla bu amacından saptığını ifade etti. “Genelde kamu kurum ve kuruluşlarından elde edilen kiralar devir yoluyla bir başkasına gittiğinde ilk başta kurguladığınız tasarımlar şekil değiştiriyor ve amacının dışına çıkmaya başlıyor. Maalesef o dönemin yanlış kiralamaları vesaireler kendi dönemimizde bunu bir hukuksal mücadele alanına çevirdi. Bizler de bu hukuksal mücadeleyi hiç yılmadan verdik.” diyen Harmancı sabırla yürütülen bu sürecin sonunda yapının yeniden kamuya kazandırıldığını söyledi.
“Avrupa Birliği kendilerine ait bazı sebeplerle projeden vazgeçti, biz de kamuya açık, şeffaf bir ihale sürecine girdik”
Yapının bir inovasyon ve yaratıcı girişimcilik merkezine dönüştürülmesine yönelik Avrupa Birliği ile yapılan ancak AB’nin kendi nedenleriyle vazgeçtiği bir iş birliği sürecinden de bahseden Harmancı, bu gelişmenin ardından LTB olarak şeffaf bir ihaleye çıkarak projeyi kamusal faydayı esas alacak şekilde yeniden kurguladıklarını ifade etti. Surlariçi Gelişim Planı’nın turizm, servis sektörü ve eğitime dayalı vizyonuyla uyumlu şekilde hareket ettiklerini belirten Harmancı, bu bölgedeki eğitim altyapısının güçlendirilmesinin önem taşıdığını vurguladı. “Şartlarımız ağırdı ve bu şartları kaldırabilecek güven veren kurumlarla çalışmak istedik,” diyerek ARUCAD ile yapılan 15 yıllık sözleşmenin bu vizyonun parçası olduğunu kaydetti.
Tarihi dokuya zarar vermeden modernleşme sağlandı
Binanın tarihi eser statüsünde olması nedeniyle her aşamanın Anıtlar Yüksek Kurulu onayına tabi olduğunu hatırlatan Harmancı, bu süreçte Tunç Adanır Mimarlık Ofisi ile belediye ekiplerinin özverili çalışmaları sayesinde projenin başarıyla tamamlandığını söyledi. “Bugün bu binada hayat var ama bu yaşam burada yeni dallarla çiçek vermeye devam edecek,” diyen Harmancı, arka kısımda oluşturulan otopark ve etkinlik alanlarının da bu dönüşümün önemli parçaları olduğunu belirtti.
“Eylül-Ekim gibi eğitim faaliyetleri başlayacak”
Projenin bir sonraki adımının eğitim alanında olacağını duyuran LTB Başkanı, eylül-ekim aylarında ARUCAD’ın eğitim faaliyetlerinin de bu mekânda başlayacağını ve bölgenin kültürel zenginliğinin daha da artacağını belirtti. Harmancı, Kuyumcular Sokağı ve Kütüphane Sokak gibi Bandabuliya Sahnesi’nin bulunduğu Uray Sokak’ın başka bir zenginliğe kavuşacağını söyledi. Posta Sokağı ve Zahra Sokak’taki başarılı dönüşüm modellerinin, Bandabuliya ile daha da genişleyeceğini kaydetti.
“Vakıflar İdaresi bu dönüşümde yer almalı”
Harmancı, bölgedeki mülklerin %30’unun sahibi olan Vakıflar İdaresi’ne de çağrıda bulunarak, “Umarım Vakıflar İdaresi de bu süreci bir parçası haline gelir’ dedi ve bu dönüşüm sürecinin daha hızlı ve verimli ilerlemesi için iş birliğinin önemine değindi. Sözlerini emek veren tüm kurumlara, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’na ve ARUCAD ailesine teşekkür ederek tamamlayan Harmancı, tüm karalamalara rağmen inançla yürütülen bu sürecin sonunda doğru bir iş yapıldığına inandığını ve bu ortak çabanın Lefkoşa için kalıcı bir kazanım olduğunu vurguladı.
ARUCAD Kurucusu Erbil Arkın: ‘Bandabuliya Sahnesi, Lefkoşa’nın tarihini, ruhunu ve sesini taşıyor”
Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD) Kurucusu Erbil Arkın, Bandabuliya Sahnesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, yalnızca bir sahnenin açılışına değil, bir kültürün yeniden hayat buluşuna tanıklık ettiklerine değindi ve ‘Bandabuliya Sahnesi, bizim için bir yapıdan çok daha fazlası. Burası, Lefkoşa’nın tarihini, ruhunu ve sesini taşıyan bir merkez. Yaklaşık üç yıl önce, Lefkoşa Türk Belediyesi ile birlikte bu sürece ilk adımı attık.’ dedi.
“ARUCAD olarak, yer aldığımız şehirlerin yalnızca fiziki değil, kültürel dokusuna da sahip çıkmayı ilke edindik”
ARUCAD’ın sadece eğitim veren bir kurum değil, aynı zamanda bulunduğu şehirlerin kültürel dokusuna sahip çıkmayı ilke edinmiş bir üniversite olduğunu belirten Arkın, Girne’deki kampüs örneğiyle bu anlayışı somutlaştırdı. Aynı yaklaşımı Lefkoşa Surlariçi’nde sürdürmekten onur duyduklarını ifade etti.
“ARUCAD olarak, kurulduğumuz günden bu yana yer aldığımız şehirlerin yalnızca fiziki değil, kültürel dokusuna da sahip çıkmayı ilke edindik. Girne Türk Mahallesi’ndeki kampüsümüzü planlarken, oranın tarihî mirasına saygıyla yaklaştık ve bu mirası koruyarak yeni bir yaşam alanı oluşturduk. Bugün de bu anlayışı Lefkoşa’da, özellikle Surlariçi gibi çok özel bir bölgede sürdürmekten onur duyuyoruz.” dedi.
“Surlariçi geçmişimizdir, geleceğe bırakacağımız kıymetli bir emanettir”
Konuşmasında Surlariçi bölgesinin hem tarihi hem de toplumsal değerine dikkat çeken Erbil Arkın, bu bölgenin yalnızca geçmişi temsil etmediğini, aynı zamanda geleceğe bırakılması gereken kıymetli bir emanet olduğunu ifade etti. Bandabuliya Sahnesi Dönüşüm Projesi’nin bu anlayışın somutlaşmış hali olduğunu vurguladı.
“Surlariçi, bu ülkenin geçmişidir. Aynı zamanda geleceğe bırakılacak çok değerli bir emanettir. Biz bu emanete sahip çıkmak istiyoruz. Bandabuliya Sahnesi Dönüşüm Projesi bu niyetin somut bir adımıdır.” dedi.
“İkinci aşamayla birlikte, atölyelerin, dersliklerin ve çok amaçlı sahnelerin yer alacağı yaratıcı kompleks Lefkoşa’ya kazandırılmış olacak”
Arkın, açılışı yapılan sahnenin projenin ilk adımı olduğunu, ekim ayında Toptancılar Hali olarak bilinen alanın açılışıyla birlikte derslikler, atölyeler ve çok amaçlı sahnelerden oluşan bir yaratıcı kompleksin Lefkoşa’ya kazandırılacağını duyurdu. Bu dönüşümün yalnızca akademik değil, aynı zamanda toplumsal bir katkı olduğunun altını çizerek şöyle konuştu:
“Bugün açılışını yaptığımız bu sahne, projenin ilk adımı. Ekim ayında, yani yeni akademik yılın başında, Toptancılar Hali olarak bilinen alanın da açılışını gerçekleştireceğiz. Bu ikinci aşamayla birlikte, atölyelerin, dersliklerin ve çok amaçlı sahnelerin yer alacağı yaratıcı kompleks Lefkoşa’ya kazandırılmış olacak.”
“Sanat bu bölgeyi yeniden ışıldatmanın anahtarıdır”
Sahnenin, ARUCAD’ın Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi için büyük bir olanak sunduğunu belirten Arkın, aynı zamanda bu alanın korunarak yaşatılmasının tüm toplum için ortak bir değer taşıdığını vurguladı. Konuşmasında sanatın dönüştürücü gücüne inandığını belirten Arkın, şu ifadeleri kullandı:
“Kendimize şunu sorduk: Biz bu bölgeye nasıl kök salabiliriz? Nasıl katkı verebiliriz ki burası yeniden ayağa kalksın, yaşasın, ışıldasın? İnanıyoruz ki sanat bunun anahtarıdır. Ve umuyoruz ki bu sahne, bu dönüşümün simgelerinden biri olur.”
“Umarım ARUCAD’ın sanatla attığı bu tohum, Surlariçi’nin geleceğinde yeşerir”
ARUCAD Kurucusu Erbil Arkın, konuşmasının sonunda ARUCAD’ın bu dönüşüm sürecinde yer almaya kararlı olduğunu ifade ederek, sahnenin Surlariçi’nin geleceğinde yeşerecek bir sanat tohumu olmasını umut ettiğini söyledi.
“Yıkılmış yapılar yeniden onarılsın, boş evler ışıkla dolsun, hayat yeniden bu sokaklara taşsın istiyoruz. Ve biz bu sürecin bir parçası olmaya kararlıyız. Bu sahne, umarım bir başlangıç olur. Ve umarım ARUCAD’ın sanatla attığı bu tohum, Surlariçi’nin geleceğinde yeşerir.” dedi.
Arkın, “Hep birlikte, Lefkoşa’nın kalbini yeniden canlandıralım” diyerek sözlerini tamamladı.
Yorumunuz