Dünya

Özgür Özel Le Monde'a röportaj verdi: ‘Darbe girişimini geri püskürtmezsek sandık bitecek’

Türkiye'de ana muhalefet lideri Özgür Özel: 'Eğer bu darbe girişimini püskürtemezsek, sandıklar da biter' dedi.

Türkiye ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) lideri Özgür Özel Fransız Le Monde gazetesine verdiği röportajda, “yürütülen bir hukuk süreci değil, siyasi bir süreçtir" iddiasında bulundu. 

“Ortada hiçbir somut delil yok. Sadece ismi sadece savcı tarafından bilinen 'gizli tanıklar' var. Ama buna rağmen, tanık ifadeleri ile herhangi bir somut delil oluşturmayı başaramıyorlar. Sürece ne kadar yakından bakarsanız, Ekrem İmamoğlu’nun suçsuzluğu o kadar açık biçimde ortaya çıkıyor. Ekrem İmamoğlu hakkında beş ayrı dava açtılar ve her seferinde farklı bir mahkemede. Bu davaların her birinde hapis cezalarının yanı sıra siyaset yasağı da talep ediliyor. Bu, açıkça sivil bir darbe girişimidir. Genellikle darbe dediğimizde mevcut iktidarın devrilmesi akla gelir. Oysa burada söz konusu olan, bir halefin iktidara gelmesini engelleme darbesidir.” dedi.

“Artık biz yeni düşmanız”

Özel soru üzerine, “Mevcut rejim, sürekli olarak düşmanlara ihtiyaç duyuyor. Yıllarca DEM’i ve bizim gibi bazı aktörleri, onlarla belirli alanlarda diyalog kurmaya çalıştığımız için şeytanlaştırdılar. Bu nedenle bizi terörist olmakla suçladılar. Bugün geldiğimiz noktada ise DEM ve PKK artık onların düşmanı değil. Artık biz bu yeni düşmanız.” görüşünü savundu. 

Özel, tutuklanmaktan endişe edip etmediği sorusuna şu yanıtı verdi:

“Milletvekili olduğum için dokunulmazlığım var. Ama insanları sokağa çıkmaya çağırdığımda, bana sinsice Selahattin Demirtaş’ın da –tutuklanmadan önce– halkı sokağa çağırdığı hatırlatıldı.
Oysa açık olan şu ki, sokakta egemen olanın demokrasi olması en iyisidir. Evet, gerekirse sekiz hatta on yıl hapis yatma riskini alıyorum. Çünkü bu darbe girişimini püskürtemezsek, sandıklar da biter. Elbette seçimler yapılır, ama artık bir muhalefet olmaz ya da muhalefetin adayı bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından belirlenmiş olur. Biz bunun kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz.” 

"Her cumartesi Türkiye’nin farklı bir şehrinde büyük bir miting düzenleyeceğiz. İstanbul’da ise her çarşamba akşamı gece mitingleri yapacağız. Ayrıca Türkiye tarihinin en büyük imza kampanyasını başlatacağız. Pazar günü, Trabzon'da 'Ekrem İmamoğlu’na Özgürlük' ve 'Erken Seçim' kampanyasını başlatacağım"

Kitlesel hareketin ne kadar sürebileceği sorusuna ise “Cumartesi [29 Mart] günü Maltepe’de [İstanbul’un Anadolu yakasında] büyük bir mitingimiz olacak. Ardından her cumartesi Türkiye’nin farklı bir şehrinde büyük bir miting düzenleyeceğiz. İstanbul’da ise her çarşamba akşamı gece mitingleri yapacağız. Ayrıca Türkiye tarihinin en büyük imza kampanyasını başlatacağız. Pazar günü, Ekrem İmamoğlu’nun memleketi olan Trabzon’a giderek “Ekrem İmamoğlu’na Özgürlük” ve “Erken Seçim” kampanyasını başlatacağım. Hedefimiz, Türkiye’deki seçmenlerin yarısından fazlasının imzasını toplamaktır.” cevabını verdi.

“Bu aşamadan sonra gözaltıların azalmasını bekliyoruz”

“Yaklaşık 2.000 kişi, aralarında bir düzine gazeteci de olmak üzere, gözaltına alındı. Bu baskı makinesi nereye kadar gidebilir?” şeklindeki soruya, “Gösterileri yasakladıklarında kimsenin sokağa çıkmasını istemediler. Yedi gün süren mobilizasyonun ardından gece gösterilerine son verdik. Şimdi gündüz saatlerinde daha güvenli ve izinli mitingler düzenlemeye başladık. Bu aşamadan sonra gözaltıların azalmasını bekliyoruz.

Yüzü aşkın milletvekiliyle birlikte, gözaltındaki gençleri ziyaret ediyoruz. Ailelerine destek veriyoruz. Onlar saldırdıkça, biz daha da güçlü duracağız. Başka bir seçeneğimiz yok.
Erdoğan, geri adım atarsa kaybedeceğini düşünüyor. Bu yüzden sonuna kadar sert kalmaya çalışacak. Ancak kendi partisinden de çok ciddi uyarılar alıyor. Ekonomik anlamda da alarm zilleri çalıyor. Yakın zamanda yapılan bir anket, halkın yalnızca %22’sinin bu süreci hukuka uygun bir yargı süreci olarak gördüğünü ortaya koydu. Ekrem İmamoğlu’na ve CHP’ye olan destek artıyor; AKP ve Erdoğan ise düşüşte.” ifadelerini kullanarak yanıt verdi.

“Artık hedefim, Erdoğan’ı sandıkta yenmeyi başaran CHP Genel Başkanı olmak”

Özgür Özel siyasetteki hedeflerini de açıkladı: “CHP Genel Başkanlığına aday olduğumda, partinin oy oranı %25 civarındaydı. Partinin yalnızca sosyal demokratlara değil, aynı zamanda demokrat milliyetçilere, demokrat muhafazakârlara ve demokrat Kürtlere de açılmasını savundum.

Şimdi ülkenin birinci partisi konumuna geri döndük. Artık hedefim, Erdoğan’ı sandıkta yenmeyi başaran CHP Genel Başkanı olmak. Evet, Türkiye’yi Erdoğan’dan büyük kitlesel hareketlerle ve onu destekleyen medyaya karşı yürütülecek büyük boykotlarla kurtarmak istiyorum. Eğer bunu başarabilirsem, siyasetten büyük bir memnuniyetle ayrılabilirim.” 

Röportajın tamamını Le Monde gazetesinden okuyabilirsiniz.

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın