Dünya

ABD’de Demokrat seçmen sosyalizme yöneliyor

Demokrat Parti’de yapay zeka karşıtı bir sosyalizm yükseliyor.

Amerikan siyasetinde iki büyük eğilim aynı anda güç kazanıyor: Biri, sosyalist adayların ve fikirlerin özellikle tabandaki Demokratlar arasında hızla artan popülaritesi. Diğeri ise yapay zekanın enerji maliyetlerini, işsizliği ve eşitsizliği artıracağına yönelik endişelerin yayılması. Her iki dinamik de Amerikan politikasında yeni bir dönemi şekillendiriyor.

Bağımsız Vermont Senatörü Bernie Sanders, Demokrat Parti New York Temsilcisi Alexandria Ocasio-Cortez, New York belediye başkan adayı Zohran Mamdani ve diğer demokratik sosyalist müttefikler, Queens’te tıklım tıklım dolu bir stadyumda “New York Satılık Değil” mitinginde binlerce kişiye hitap etti.

Kalabalık, “Zenginlere vergi!” sloganlarıyla salonu inletti. Sanders ve diğer pek çok Demokrat yapay zekayı Amerikan siyasetindeki bir sonraki büyük mücadele olarak görüyor. Bu mücadelede hedef işçileri korumak ve teknolojinin yarattığı servetin topluma adil biçimde yayılmasını sağlamak.

Demokrat seçmen sosyalizme yöneliyor

Gallup’un geçtiğimiz ay yayımladığı ankete göre Demokrat seçmenlerin %66’sı sosyalizme, sadece %42’si kapitalizme olumlu bakıyor. 

Sosyalizmi onayladığını söyleyenlerin oranı. Mavi: Demokratlar; Bej: Bağımsızlar; Kırmızı: Cumhuriyetçiler
2010-2025 yılları arasında ABD’li yetişkinlerle yapılan anketler; son ankete 1.094 kişi katıldı. Grafik: Gallup/Axios

ABD’nin eski başkanı Barack Obama ile birlikte en popüler siyasetçilerden biri olarak görülen Sanders, ‘işçi sınıfından gelen’ ve ‘parasız kalmanın ne demek olduğunu bilen’ Alexandria Ocasio-Cortez’in 2028'de güçlü bir başkan adayı olacağına inandığını söyledi.

New York belediye başkan adayı Zohran Mamdani, beklendiği gibi salı günü New York belediye başkanlığı yarışını kazanırsa, bu hareket Trump karşıtı siyasetin yeni ekseni haline gelebilir.

Yapay zeka elektrik fiyatlarını artırıyor

Geçtiğimiz ay ismi açıklanmayan büyük bir enerji şirketi için 8 eyalette yapılan bir ankete göre, eyaletlerin her birinde seçmenlerin çoğunluğu yapay zeka endüstrisine karşı olumsuz bir izlenime sahip. Katılımcıların büyük kısmı, yapay zekanın enerji maliyetlerini artıracağı, işsizliği büyüteceği ve yaşam kalitesini düşüreceği görüşünde birleşti.

Gelir seviyesi yükseldikçe seçmenlerin yapay zekaya bakışı yumuşuyor; yüksek gelirli kesimler teknolojinin hayatı iyileştirebileceğine inanırken, düşük gelirli çalışanlarda işten çıkarılma korkusu öne çıkıyor.

Cumhuriyetçiler bu konuda ikiye bölünmüş olsa da, bağımsız seçmenler ve Demokratların çoğu yapay zekaya temkinli yaklaşıyor. Cumhuriyetçi araştırmacı Bob Ward, Axios’a yaptığı açıklamada “Yapay zeka yatırımcılar için cazip olabilir, ancak ortalama seçmen endişeli” diyerek, korkuların iş kaybetmekten, neyin gerçek neyin sahte olduğuna güvenememeye, hatta büyük miktarda elektrik tüketen veri merkezlerinden kaynaklanan yüksek elektrik faturalarına kadar uzandığını söyledi.

Ward’a göre, “Yapay zeka yarışını kazanmamız lazım” diyen adayların seçmene “neden?” sorusuna net cevap vermesi gerekiyor.

Demokratlar için yeni fırsat alanı

Zaferi işçi sınıfı seçmenleri tarafından desteklenen ABD Başkan Trump, yapay zeka CEO'ları ve yenilikçileriyle çok daha fazla zaman geçirdi. Düzenlemelere veya zorunluluklara odaklanmak yerine, yapay zeka inovasyonunu "Amerikan halkının yararına" hızlandırmaya odaklandı. Sanders ve Demokratlar, işte bu noktada büyük ve büyüyen bir fırsat görüyor. Demokrat stratejistler, özellikle enerji fiyatları, işsizlik ve gelir eşitsizliği ekseninde büyüyen bu kaygıların, solun yeni mobilizasyon alanı olabileceğini düşünüyor.

Mamdani’nin baş stratejisti Morris Katz, “Tarihi gelir eşitsizliği ve toplumsal çalkantıların yaşandığı bir dönemde, her adayın yapay zeka konusunda net ve cesur bir vizyon ortaya koyması gerekiyor. Yaklaşan krize karşı kendilerini en iyi savunma hattı olarak tanımlayabilen adaylar ve partiler hem tarihin doğru tarafında yer alacak hem de seçimlerde güçlü bir konuma sahip olacaklar.” diyor.

ABD’de enerji ve eşitsizlik krizi kapıda

Önümüzdeki aylarda üç kritik gelişmenin öne çıkması bekleniyor:

Veri merkezlerinin enerji talebiyle birlikte birçok bölgede elektrik fiyatlarının yükselmesi,
Yapay zekanın etkisiyle özellikle genç mezunlar arasında iş büyümesinin yavaşlaması,
Yapay zeka şirketleri ve yatırımcılarının giderek daha da zenginleşeceği ve eşitsizlik uçurumunun daha da genişleyeceği.

Yapay zeka için gereken devasa veri merkezlerine karşı siyasi tepkiler yerel düzeyde başladı; ilçeler ve şehirler, merkezlerin tükettikleri kaynaklarla ekonomik faydaları tartışıyor.

Virginia’da Demokrat vali adayı Abigail Spanberger, veri merkezlerinin yapay zeka için kullandığı elektriğin maliyetini “kendilerinin ödemesi gerektiğini” söyledi.

Kamuoyu araştırmacısı Randy Gutermuth ise şunları söyledi: "Yapay zeka veri merkezlerinin şebekeye olan talebi göz önüne alındığında, seçmenler yapay zekanın artan kullanımını artan enerji maliyetlerine bağlamaya başladığında bu daha da büyük bir sorun haline gelecek. Şu anda, henüz bu bağlantıyı kurmayan çok sayıda seçmen olduğu oldukça açık." 

Yeni bir sol dönemeç

Partinin ılımlı ve teknoloji konusunda iyimser olması gerektiğini, yapay zeka riskleri konusunda ise açık görüşlü olması gerektiğini düşünen bazı üst düzey Demokratlar, daha olası senaryonun sosyalist olmayan ancak sosyalist eğilimlere yakın bir aday olması olduğunu söylüyor.

Bu iklim, Trump’a ve daha ana akım Demokrat Parti’nin geleneksel siyaset anlayışına karşı yapay zeka karşıtı bir sosyalistin doğması için elverişli bir zemin oluşturuyor.

Kaynak: Axios

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın