Rus balesinin duayen ismi, Moskova Bolşoy Tiyatrosu'nun baş koreografı olarak otuz yıl boyunca görev yapan Yuri Grigoroviç, 98 yaşında hayatını kaybetti.
80 yılı aşan profesyonel kariyerinin büyük bölümünde Grigoroviç, Bolşoy Tiyatrosu’nun arkasındaki sanatsal güçtü ve Bolşoy'u demir yumrukla yönettiği söyleniyordu.
Grigoroviç, 2 Ocak 1927'de Leningrad'da (şimdiki St. Petersburg) doğdu. Leningrad'daki bir bale okulundan mezun olduktan sonra, Kirov Akademik Opera ve Bale Tiyatrosu'nun (şimdiki Mariinsky Tiyatrosu) bale topluluğuna katıldı ve burada 1961'e kadar bale dansçısı olarak ve ardından koreograf olarak görev yaptı ve dünya çapında ün kazandı.
1964'ten 1996'ya kadar baş bale ustasıydı ve 2008'den itibaren Moskova Bolşoy Tiyatrosu'nda koreograftı. Grigoroviç'in Bolşoy'daki prodüksiyonları arasında “Taş Çiçek”, “Aşk Efsanesi”, “Fındıkkıran”, “Spartaküs”, "Kuğu Gölü, “Korkunç İvan”, “Angara”, “Romeo ve Juliet”, “Altın Çağ” yer aldı. Ayrıca yarım yüzyıldır Bolşoy'da sahnelenen klasik balelerin yeni versiyonlarını da koreografilendirdi.
Fotoğraf: Fairfax Media Arşivleri/Getty Images
Grigoroviç, 1973 yılında Sovyetler Birliği Halk Sanatçısı ünvanını aldı ve 1986 yılında Sosyalist Emek Kahramanı ünvanına layık görüldü. 2017 yılında İlk Çağrılan Havari Aziz Andrew Nişanı'nı aldı. Anavatan Liyakat Nişanı'nın (2011, 2007, 2002) sahibi ve 60'tan fazla Rus ve yabancı ödülün sahibidir.
Grigoroviç, 1980 Moskova Yaz Olimpiyatları açılış törenindeki gösterilerin koreografisini yaptı ve "bale Oscarları" olarak bilinen Fransız 'Benois de la Danse' de dahil olmak üzere çeşitli bale yarışmalarına başkanlık etti.
1995'te bale patriği, tiyatronun 30 yıllık görev süresinin son on yılında sanatsal olarak durgunlaştığı iddiaları nedeniyle Bolşoy ile yollarını ayırmak zorunda kaldı.
2008'de koreograf olarak görev yapmak üzere geri döndü ve içeriden kişiler ve bale eleştirmenleri, Rusya'nın en ünlü sahnesindeki varlığının hâlâ korkutucu olduğunu ileri sürdü.
Bolşoy baş dansçısı Denis Rodkin, Rus resmi haber ajansı TASS’a "Sanatçılarda bizim fark etmediğimiz şeyleri görebildi. Sahnede kendimizi tam olarak ifade etmemize yardımcı oldu, her anı hissetmemizi ve deneyimlememizi sağladı." dedi.
Kaynaklar: TASS - Moscow Times - Le Monde
Yorumunuz