İsrail, geçen hafta gizlice yapılan güvenlik kabinesi oylamasının ardından bugün işgal altındaki Batı Şeria'da 22 yeni yerleşim yeri kuracağını, daha önce yasal izin olmadan inşa edilen yerleşim yerlerinin yasallaştırılacağını duyurdu.
İsrail 1967'de Altı Gün Savaşı'nda Ürdün'den alarak Batı Şeria'yı işgal etti. O zamandan beri, ardışık hükümetler, özel Filistin mülkiyetini engelleyerek, geniş alanları "devlet toprakları" olarak ilan etti
İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda Ürdün'den alarak Batı Şeria'yı işgal etti. O zamandan beri, ardışık hükümetler, özel Filistin mülkiyetini engelleyerek, geniş alanları "devlet toprakları" olarak ilan etti ve kısmen de olsa İsrail'in topraklar üzerindeki kontrolünü kalıcı olarak sağlamlaştırmaya çalıştı.
Önerinin, aşırı sağcı Savunma Bakanı İsrael Katz ile uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilen Batı Şeria'daki Kedumim yerleşim yerinde yaşayan eski savunma bakanı, mevcut Maliye Bakanı Bezalel Smotrich tarafından ortaya atıldığı kaydediliyor.
Katz, yerleşim kararı için "Yahudiye ve Samiriye üzerindeki hakimiyetlerini güçlendirdiğini", Batı Şeria için "İsrail Toprakları'ndaki tarihi haklarını güvence altına aldığını ve Filistin terörizmine ezici bir yanıt teşkil ettiğini" söyledi.
Bunun aynı zamanda "İsrail'i tehlikeye atacak bir Filistin devletinin kurulmasını engelleyen stratejik bir adım" olduğunu da sözlerine ekledi.
İsrailli insan hakları grubu B'Tselem'in bir sözcüsü ise şunları söyledi: "İsrail, Filistin topraklarının çalınması ve Batı Şeria'nın etnik temizliği yoluyla Yahudi üstünlüğünü desteklemeye devam ediyor. İsrail hükümeti, Filistin halkını ve Ürdün Nehri ile deniz arasında yaşayan insanlar için normal bir gelecek şansını açıkça yok etmek için çalışıyor."
Sözcü şunları ekledi: "Uluslararası toplum, milyonlarca Filistinlinin İsrail hükümetinin bu ırkçı ve acımasız rejimine maruz olmasına seyirci kalarak İsrail'in suçlarına olanak sağlıyor."
İsrail geçen temmuz ayında işgal altındaki Batı Şeria'da son 30 yılın en büyük toprak gaspını onayladı
İsrail'in yerleşim karşıtı gözlemci örgütü Peace Now'ın geçen sene yayımladığı bir habere göre, İsrail geçen temmuz ayında işgal altındaki Batı Şeria'da son 30 yılın en büyük toprak gaspını onayladı.
O dönemde İsrail hükümeti, Ürdün vadisinde 12,7 kilometrekarelik arazinin tahsisini onaylayarak, bunun "1993 Oslo anlaşmalarından bu yana onaylanan en büyük tahsis" olduğunu belirtmişti.
Geçtiğimiz yıl Peace Now'ın ele geçirdiği ve sızdırılan bir kayıtta Smotrich, aşırı sağdaki, siyonist partisinin düzenlediği bir konferansta konuşmuş ve 2024 yılındaki arazi müsaderelerinin önceki yıllara göre yaklaşık on kat fazla olduğunu açıklamıştı.
"Bu şey mega-stratejik ve buna çok yatırım yapıyoruz. Bu, haritayı önemli ölçüde değiştirecek bir şey." görüşünü savunmuştu.
"Hayatının amacının Filistin devletinin kurulmasını engellemek" olduğunu söyleyen Smotrich, Mayıs 2023'te İsrail hükümet bakanlıklarına işgal altındaki Batı Şeria'ya 500 bin İsrailli yerleşimcinin daha taşınması için hazırlık yapmaları talimatını verdi.
The Guardian gazetesi, 20 Haziran'da İsrail ordusunun Batı Şeria'daki önemli yasal yetkilerini, Smotrich için çalışan yerleşimci yanlısı memurlara sessizce devrettiğini ortaya koydu.
Peace Now'ın mart ayında yaptığı açıklamada, 1 Ocak-19 Mart tarihleri arasında 10 bin 503 konutun tanıtımının yapıldığı, bunun 2024 yılı boyunca onaylanan 9 bin 971 konutu geçtiği belirtilmişti.
Netanyahu'nun aşırı sağcı hükümetinin yeni yerleşim birimlerini onaylaması, işgal altındaki Filistin topraklarını ilhak etme yönündeki uzun zamandır devam eden hedefinin daha da ileriye taşınması anlamına geliyor. Bu hedef, Trump yönetimi tarafından da destekleniyor.
Trump'ın İsrail'e yeni büyükelçi olarak atadığı Mike Huckabee: 'Evet, İsrail toprağı işgal ediyor, ancak bu, Tanrı'nın onlara 3.500 yıl önce verdiği bir toprağı işgal ediyor. Bu onların toprağı”
Trump'ın İsrail'e yeni büyükelçi olarak atadığı Mike Huckabee, geçen yıl verdiği bir röportajda İsrail'in Batı Şeria'daki iddialarına desteğini belirtti. Şöyle dedi: "İnsanlar 'işgal edilmiş' terimini kullandığında, şunu söylüyorum: 'Evet, İsrail toprağı işgal ediyor, ancak bu, Tanrı'nın onlara 3.500 yıl önce verdiği bir toprağı işgal ediyor. Bu onların toprağı."
İki devletli çözüm bulma yönündeki yenilenen çabalara bir darbe niteliğinde
Son adım, onlarca yıldır devam eden İsrail-Filistin ihtilafına iki devletli çözüm bulma yönündeki yenilenen çabalara bir darbe niteliğinde. Tartışılan barış formülü, İsrail'in yanında bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngörüyor ve gelecek ay New York'taki BM merkezinde bu konuda Fransa-Suudi Arabistan zirvesi yapılması planlanıyor.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, işgali daha da derinleştirerek barış umutlarını baltalayan, "uluslararası hukukun açıkça ihlal edildiği" yönündeki iddiaları kınadı.
İngiliz bakan: "Yerleşim yerleri uluslararası hukuka göre yasa dışıdır, iki devletli çözümü daha da tehdit ediyor ve İsrail'i korumuyor"
İngiltere Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Bakanı Hamish Falconer, bu adımın "Filistin devletinin kurulmasına karşı kasıtlı bir engel" olduğunu söyledi.
Falconer X’ten yaptığı paylaşımda "Birleşik Krallık bu eylemleri kınıyor. Yerleşim yerleri uluslararası hukuka göre yasa dışıdır, iki devletli çözümü daha da tehdit ediyor ve İsrail'i korumuyor." diye yazdı.
Peace Now'a göre, mevcut İsrail hükümeti göreve geldiğinden bu yana toplam 49 yeni yerleşim yeri kurma kararı aldı ve mevcut yerleşim yerlerinin "mahalleleri" olarak kabul edilecek 7 izinsiz karakol için yasallaştırma sürecini başlattı.
Uluslararası Adalet Divanı İsrail yerleşimlerinin "uluslararası hukuka aykırı olarak kurulduğunu ve sürdürüldüğünü" ve İsrail'in "tüm yerleşimcileri tahliye etmesi" gerektiğini söylemişti
Geçtiğimiz yıl, BM'nin en üst mahkemesi, "İsrail'in İşgal Altındaki Filistin Toprakları'ndaki varlığının devam etmesinin hukuka aykırı olduğunu" belirten bir tavsiye görüşü yayınladı. Uluslararası Adalet Divanı ayrıca İsrail yerleşimlerinin "uluslararası hukuka aykırı olarak kurulduğunu ve sürdürüldüğünü" ve İsrail'in "tüm yerleşimcileri tahliye etmesi" gerektiğini söyledi.
Netanyahu, mahkemenin "yalan karar" verdiğini belirterek, "Yahudi halkının kendi topraklarında işgalci olmadığını" ileri sürmüştü.
Kaynaklar: BBC - The Guardian
Yorumunuz