İnsan Hakları İzleme Örgütü bugün yaptığı açıklamada, Suudi yetkililerin, eski bir üst düzey Suudi istihbarat yetkilisini Suudi Arabistan'a dönmeye zorlamak amacıyla, tutuklanan çocuklarını derhal serbest bırakması gerektiğini duyurdu. 

Eski Suudi istihbarat yetkilisi, Saad Al-Jabri'nin çocukları 23 yaşındaki Omar Al-Jabri ve 21 yaşındaki Sarah Al-Jabri, Mart 2020'de tutuklandı ve Ocak 2021'e kadar tecritte tutuldu.

Babaları Saad Al-Jabri’nin Veliaht Prens Muhammed bin Salman'a ABD Federal Mahkemesi'nde İşkence Mağdurlarını Koruma Yasası uyarınca bir dava açması ve prensin 2018'de kendisini Kanada'da öldürmek için bir ölüm mangası gönderdiğini iddia etmesinden bir ay sonra, Eylül 2020'de kardeşler hakkında suçlamada bulunuldu. 

Tutuklanmalarının ardından ve duruşmaları sırasında Suudi makamları kardeşleri tecrit ederek avukatlarıyla görüşmelerini ve aile üyeleriyle konuşmalarını engelledi. Yetkililer ayrıca Al-Jabri ailesinin 40 üyesini ve yardımcısını da gözaltına aldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page, "Omar ve Sarah Al-Jabri'ye yapılan muamele, Suudi Arabistan'ın her denileni yapmayı reddeden insanlara baskı yapmak için ne kadar istekli olduğunu gösteriyor. Gözaltına almak, keyfi seyahat yasakları uygulamak ve iki genci yalnızca babalarına karşı koz yaratmak için hapse atmak, hesap verebilirlik ve adalete muhtaç toplu bir cezadır” dedi. 

Bir aile üyesi, Sarah'ın 17 ve Omar'ın 18 yaşında olduğu 2017'den beri, babalarını sürgünden Suudi Arabistan'a dönmeye zorlamak için Suudi yetkililer tarafından hedef alındığını söyledi. 

Saad Al-Jabri, daha önce Suudi İçişleri Bakanlığı'nda bir istihbarat yetkilisiydi ve Haziran 2017'de şimdiki Veliaht Prens Muhammed bin Salman'ın Suudi güvenlik aygıtını devralması sırasında, veliaht prens olarak görevden alınan Muhammed bin Nayef'in baş danışmanıydı.

21 Haziran 2017'de, bin Nayef'in görevden alınmasından kısa bir süre sonra, Riyad havalimanı görevlileri, Sarah Al-Jabri'nin ABD'ye seyahat etmesine izin vermedi ve kardeşlerin “güvenlik nedenleriyle” seyahat etmelerinin yasaklandığını belirtti. Kardeşler okullarına devam etmek için ABD'ye gitmek üzereydiler. Seyahat yasağının ardındaki nedenlerle hiçbir zaman resmi olarak bilgilendirilmediler.

2017 yılının sonlarında, Suudi yetkililer kardeşlerin banka hesaplarını ve finansal varlıklarını dondurdu ve babalarının nerede olduğu ve faaliyetleri hakkında kardeşleri ayrı ayrı sorguladı. Bir aile üyesi, sorgulama sırasında yetkililerin kardeşleri babalarının ve yurtdışında yaşayan diğer aile üyelerinin Suudi Arabistan'a dönmesi gerektiğine ikna etmeye çalıştığını söyledi.

Birkaç hafta içinde dört duruşmadan oluşan hızlandırılmış bir yargılamanın ardından mahkeme, kardeşleri yalnızca iddia edilen itiraflara dayanarak mahkum etti, ancak karar davaya bakan üç yargıçtan ikisi tarafından imzalandı. Aile mahkûmiyet kararına itiraz ederken, yetkililer, kardeşlere, avukatlarına veya ailelerine haber vermeksizin gizli bir temyiz başvurusunda bulundu. Aile, gizli temyiz kararı başvurusunu yapan avukatın, Muhammed bin Salman'ı ABD Federal Mahkemesinde temsil eden ve Al-Jabri davasının reddini talep eden avukat olduğunu sonradan öğrendi.

Kasım 2020'de Suudi mahkemesi, Omar ve Sarah Al-Jabri'yi Suudi Arabistan'dan “kara para aklama” ve “kaçmaya teşebbüs” suçlarından sırasıyla dokuz ve altı buçuk yıl hapis cezasına çarptırdı. Aralık 2020'de temyiz mahkemesi, kardeşlerin hazır olmadığı gizli bir duruşmada cezalarını onadı. 

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suudi yetkililerin Al Jabri ve çocuklarını hedef almasıyla ilgili bir dizi mahkeme belgesini, kısa mesajları, diğer öğeleri inceledi ve haziran ayında başka bir aile üyesiyle telefonda görüştü.

Saad Al-Jabri’nin kendi avukatına da baskı yapıldı. İddiaya göre avukat, görüşme sırasında Al-Jabri ailesinin krallık dışında bulunan üyeleriyle temasa geçtiğini itiraf etti. Kısa bir süre sonra, avukat ve avukatın akrabalarının hepsinin seyahat etmesini yasaklandı ve finansal varlıkları donduruldu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü yargılamadaki usulsüzlükler ve usul ihlalleri göz önüne alındığında, Al-Jabri kardeşlerin serbest bırakılmasını ve aileleriyle yeniden bir araya gelmeleri için yurtdışına seyahat etmelerine izin verilmesini talep etti.

Kaynak: İnsan Hakları İzleme Örgütü 

Bilgi Notu: Saad Al-Jabri Suuidi Arabistan'da içişleri bakanı ve genel kurmay başkanı olarak görev yapmıştır.