BM (Birleşmiş Milletler Teşkilatı) uzmanları, Libya'ya yasak olmasına rağmen silah nakletmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu bir uçağı incelemek için Kıbrıs'ın güneyine geliyor, ancak [Güney] Kıbrıs hava trafik kontrolü, adaya inen uçağın hiçbir kaydının olmadığını söylüyor.

Philenews'e göre, Birleşmiş Milletler'den uzmanlar, Baf Uluslararası Havalimanı'nda kapalı bir hangarı açmak ve eğitim uçağı T-Bird olduğu düşünülen gizemli bir uçağı incelemek için kasım ayında [Güney] Kıbrıs Cumhuriyeti'ne gelecek.

Yakın zamanda ortaya çıkan vakada, Sırbistan'a kayıtlı olan uçağın Haziran 2019'da Ürdün'e gittiği tespit edildi.

Uçağın 22 Temmuz'da Larnaka'ya indiği ve Larnaka'dan Baf'a geçtiği belirlendi. Uçak Temmmuz 2019'dan beri Baf'ta özel bir hangardaydı

Uçuş planı Ürdün’den Libya geçmekti ancak savaş durumuna dair geçilen bilgi nedeniyle uçak acilen, tahminen 22 Temmuz’da Larnaka'ya indi. Birkaç saat sonra, şirket özel bir depo sahibi ile anlaştı ve uçak Baf Havalimanı'na uçtu. Birleşmiş Milletler belgesinde varlığı ortaya çıkana kadar da Baf'ta kaldı.

BM Güney Kıbrıs'tan uçağın başında 24 saat nöbet tutulmasını talep etti

Bir ay önce, Kıbrıs Rum polisine uçağın varlığı hakkında bilgi verildi ve polisten BM uzmanları incelemek üzere Kıbrıs'a gelene kadar uçak başında günde 24 saat nöbet tutması istendi. Uçağın sorunsuz bir şekilde denetlenebilmesi için Kıbrıs polisinden ayrıca uzmanlara Kıbrıs'a geldiklerinde yardımcı olunması da talep edildi.

Larnaka'ya inen uçakla ilgili hiçbir kayıt yok dendi ama Larnaka’dan Baf’a uçan özel bir uçak olduğu belirlendi

BM müfettişlerine göre, [Güney] Kıbrıs hava trafik kontrolünün elinde "inen uçakla ilgili hiçbir kayıt yok" ancak Philenews [Güney] Kıbrıs polisine yaklaşık bir ay önce o tarihlerde Larnaka’dan Baf’a uçan ve özel bir hangarda kalan bir uçak hakkında bilgi verildiğini kaydetti.

Bu yılın başlarında doğrulanmamış araştırma raporlarına göre, Sırbistan'da tescil edilmiş, Gas Aviation tarafından işletilen bir T-Bird uçağı için Kıbrıs'ta hizmet vermesi istenen bir "İngiliz pilot"la temasa geçildiği ileri sürüldü.

BM müfettişleri uçağın izini takip etti ve uçağın, hakkında birçok iddia bulunan Amerikalı paralı asker tedarikçisi Erik Prince'in Libya’ya silah ambargosunu ihlal ederek, Libya milis komutanı General Hafter’e 80 milyon dolarlık silah sağlama planıyla bağlantılı olduğunu keşfetti.

Ortaya çıkan soru, özel bir şirkete kayıtlı olan ve Birleşmiş Milletler Yaptırımlar Komitesi'nin hazırladığı bir raporla tehlikeli ve yasak kargo taşıdığına karar verilen uçağın, Kıbrıs’ın güneyinde aylarca müdahale edilmeden tutulup tutulmadığı... Teftişi yapacak yabancı uzmanların ne bulacağı da bilinmiyor, ancak teknenin belgelerinin yanı sıra antrepodayken yapılan faaliyetler de uzmanlara sunulacak.

Birleşmiş Milletler tarafından [Güney] Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'na olayla ilgili bilgi verilirken, Kıbrıs Rum Sivil Havacılık Dairesi’nde de söz konusu uçakla ilgili bir dosya bulunuyor.

Blackwater kurucusu Erik Prince hikâyenin kahramanı

Bir zamanlar Blackwater adlı paralı asker firmasının kurucusu olan Prince'in, Rusya Devlet Başkanı ile o zamanki ABD'li mevkidaşı Donald Trump arasında arka kanal iletişimi kurmak amacıyla  Putin'nin bir müttefiki ile Seyşeller'de bir araya geldiği iddia ediliyor.

BM uzmanlarının, uçakla herhangi bir zamanda kimin temas etmiş olabileceğini öğrenmek için Baf'taki hangardaki kayıt formlarına erişmeye istekli oldukları bildiriliyor. Hangarın özel mülkiyete ait olduğu biliniyorsa da daha fazlası kamuoyuna açıklanmadı.

Erik Prince'in adı en son, insanları Afganistan'dan çıkarmak için kiralanmış bir uçakta, ülkeden ayrılmak isteyenlerden kişi başı 6.500 dolar (56 bin TL) talep etmesi ile anılmıştı.

Donald Trump'ın yakın arkadaşı olduğu bilinen ve elbette onun önemli bir destekçisi olan Prince, BM tarafından şubat ayında Libya'ya uygulanan silah ambargosunu ihlal eden adam olmakla suçlanmıştı.

Blackwater olarak bilinen Amerikan paralı asker şirketinin kurucusu Erik Prince, BM’nin gizli raporunda, Libya'ya uygulanan silah ambargosunu ihlal eden gizli bir görevin arkasındaki beyinlerden biri olarak gösterildi. 

Ambargoyu izlemekle görevli BM müfettişlerine göre, Nisan 2019'da Kahire'de bulunan Prince, ülkenin kontrolünü ele geçirmek için geniş çaplı bir operasyon başlatan Halife Hafter'i desteklemek ve uluslararası kabul görmüş Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni devirmek için askeri bir operasyon önerdi. 

Erik Prince, "Opus Operasyonu" adını verdiği bu operasyon kapsamında, bir zamanlar CIA'nın "kaynak"larından biri olan General Hafter'in güçlerine silahlı uçak, keşif uçuşları ve sürat teknelerinin yanı sıra bir eğitim programıyla destek vermeyi teklif etti. Amaç, Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı, rakip güçlerin üst düzey üyelerini kaçırmak ve öldürmekti.

Rapora göre, Prince, savaş uçaklarının Libya'ya transferini fiilen ayarlayarak, uzun iç savaşın ortasında Libya’ya yönelik BM silah ambargosunu ihlal etmiş oldu.

ABD Özel Kuvvetleri SEAL afet ekibinin eski bir üyesi ve ABD eski Eğitim Bakanı Betty DeVos'un kardeşi olan Erik Prince, son yıllarda Trump yönetimi ile yakın temas halinde.

Erik Prince şüpheli uçağın sahibi

Peki milyarder iş insanı Prince, Baf havaalanında mühürlenip mahsur kalan ve Libya'ya silah taşıdığı tahmin edilen şüpheli uçak olayına nasıl müdahil oldu? Erik Prince şüpheli uçağın sahibi olarak görünüyor. 

Birleşmiş Milletler raporuna göre uçak, Libya'ya, Hafter'in lehine üretilen Opus Projesi ile bağlantılı.

Uçak, Erik Prince'in Blackwater şirketine ait ve Birleşmiş Milletler'e göre üç uçaklık bir filonun parçasıdır.

Kıbrıs Rum Hava Trafik Kontrol Hizmetleri Müdürü Haris Antoniadis, ANT1'e, Birleşmiş Milletler raporunda, "Üç uçağın da Erik Prince'in kontrolü altında olduğu neredeyse kesin" dedi.

Blackwater ve Erik Prince hakkında

ABD'li Blackwater şirketinin kurucusu, eski deniz komandosu Erik Dean Prince ve Batılı özel güvenlik uzmanlarının Libya'da ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter'e askeri ve istihbarat desteği sağlayarak meşru hükümeti iki kez devirme planları ortaya çıktı.

BM Güvenlik Konseyi Libya Yaptırım Komitesi uzmanlarının henüz yayımlanmayan gizli raporuna göre, Haziran 2019'da Hafter'e destek için saldırı helikopteri, istihbarat desteği, keşif uçağı ve denizden destek ile son derece iyi finanse edilmiş bir operasyon planlandı.

Opus (Project Opus) adı verilen operasyonda önemli üst düzey isimlerin kaçırılıp öldürülmesi planları da yer aldı.

Operasyonun plan aşaması, yönetimi ve finansmanı için Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli 3 şirket (Lancaster 6 DMCC, L-6 FZE ve Opus Capital Asset Limited FZE) kullanıldı.

Bu üç şirket, Avustralyalı Christiaan Paul Durrant, İngiliz Amanda Kate Perry ve Güney Afrikalı Stephen John Lodge tarafından yönetilip kontrol edildi.

BM uzmanları, bu şirketleri ve yöneticileri olan Batılı 3 güvenlik uzmanını, BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'ya yönelik silah ambargosunu ihlal etmekle suçladı.

İlk planda Hafter'e destek için kullanılacak askeri helikopterlerin Ürdün'den alınması tasarlanırken Ürdünlü yetkililer, plandan haberdar olunca helikopterler satışını 18 Haziran 2019'da askıya aldı.

Bunu üzerine ''Opus'' operasyonu için Güney Afrikalı bir şirketten 3 askeri helikopter, BAE'deki bir şirketten 3 helikopter, Bermudalı bir şirketten ''Antonov AN-26B'' modeli bir askeri uçak, Bulgar bir şirketten ''LASA T-Bird'' model keşif uçağıyla Avusturyalı bir şirketten ''Pilatus PC-6 ISR'' model keşif uçağı satın alındı.

Operasyona askeri uçak ve hava araçlarının satın alındığı Bulgaristan, Bermuda ve Avusturya'daki şirketleri kontrol eden ABD'li eski deniz komandosu ve iş adamı Erik Dean Prince de yardım etti.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Eğitim Bakanı görevinde bulunan Betsy DeVos'un kardeşi Erik Prince, ayrıca Halife Hafter'e Mısır'ın başkenti Kahire'de 14 Nisan 2019'da operasyon için bir teklif yaptı.

Raporda, Irak'ta sivillerin öldürülmesi skandalıyla anılan ve bir süre sonra kapatılan ABD'li güvenlik şirketi Blackwater'ın da kurucusu olan Erik Prince Libya'ya silah ambargosunu delmekle suçlandı.

Libya'ya hava ve denizden askeri indirme, 25-26 Haziran 2019'da Amman, Ürdün ve Malta'dan tertip edildi ve paralı askerlerden oluşan ekip, daha önce operasyonun siber ve füzyon ayağını yürütmek için Bingazi'ye konuşlandırılan askeri uzmanlarca karşılandı.

Operasyonun hava ve deniz ayağı, Hafter'in hava araçlarından ''memnuniyetsizliği'' ve ''ekibe tehditleri'' üzerine, operasyonu yöneten Güney Afrikalı Stephen John Lodge'un 29 Haziran 2019'da 20 kişilik ekibini Libya'dan Malta'ya tahliye kararıyla iptal edildi.

Kaynaklar: Fiileftheros - Kathimerini - The New York Times -  AA