Dünya

IŞİD’e 15 yaşında katılan Shamima Begum'un yaşadığı dram bitmiyor

15 yaşında İngiltere'den Suriye'ye giderek IŞİD'e katıldı; kampa gider gitmez 23 yaşındaki bir militanla evlendirildi. 3 bebeğini de kaybetti. İngiltere vatandaşlığından atıldı. İngiltere vatandaşlığına geri alınması için açtığı davada kendisini savunmak üzere İngiltere'ye girişi mahkeme kararı ile engellendi. Sadece 21 yaşında ve tecavüz kurbanı olduğunu söylüyor.

2015 yılında IŞİD'e katılmak için İngiltere’yi 15 yaşında terk eden İngiltere doğumlu kadın Shamima Begum'un, İngiliz vatandaşlığının iptal edilmesine karşı açtığı davada kendisini savunmak için İngiltere’ye dönmesine izin verilmedi. 

İngiltere Yüksek Mahkemesi, oybirliğiyle cuma günü aldığı kararda, Begum'un İngiliz hükümeti tarafından geri dönmesine izin verilmemesiyke kadının haklarının ihlal edilmediğine hükmetti. Kararla, geçen yıl bir alt mahkemenin verdiği karar bozuldu.

İngiltere Yüksek Mahkeme Başkanı Lord Robert Reed, ulusal güvenlik kaygılarına vurgu yaparak, "Adil yargılanma hakkı, halkın güvenliği gibi diğer tüm hususları gölgede bırakamaz" dedi.

Karar, şu anda 21 yaşında olan Begum'un, İngiliz hükümetinin 2019'da vatandaşlığını iptal etme kararına karşı açtığı davaya devam etmesini engellemiyor.

Ancak Begum'un avukatları, Suriyeli Kürt gruplar tarafından yargılanmadan tutulduğu el-Roj gözaltı kampından kendileriyle özgürce iletişim kuramadığını ve Begum’un uzaktan kendisini savunarak adil bir dava yürütme olasılığının sınırlı olacağını söyledi.

Kararın, batı devletlerinden IŞİD’e katılmak için ülkelerini terk eden başkalarını da etkileyeceği düşünülüyor.

Begüm, 2015 yılında iki kız öğrenciyle birlikte İngiltere’den IŞİD’e katılmak için Suriye’ye gittiğinde 15 yaşındaydı. 

İslam Devleti koalisyon güçleri tarafından bastırılınca, 2019 yılında Begum, Times of London'dan bir muhabirle konuştu ve İngiliz hükümetinden evine dönmesine yardım etmesini talep etti. O sırada dokuz aylık hamileydi.

Suriye'ye ulaştıktan iki hafta sonra, IŞİD töreniyle 23 yaşındaki bir militanla evlendirilen Begum bir tecavüz kurbanı olduğunu ifade ediyor. Yine de Suriye'ye gitmekten "pişman olmadığı"nı söylüyor.

İngiliz hükümeti, kamuoyuna açıklamadığı ulusal güvenlik gerekçeleriyle, Begum’un İngiliz vatandaşlığını iptal edeceğini açıkladı. Ailesi Bangladeş kökenli olmasına karşın Bangladeş hükümeti Begum’un vatandaşlık için uygun olmadığını duyurdu fakat İngiltere hükümeti Begum'un ailesinin Bangladeş'te kökleri olduğu için vatansız olmayacağını düşünüyor.

Begum'un bebeği daha sonra Suriye'nin en kuzeydoğusundaki Türkiye ve Irak sınırlarına yakın bir kampta doğumdan yaklaşık üç hafta sonra öldü. Begum, İslam Devleti'ne kaçtıktan sonra hepsi genç yaşta ölen üç çocuk doğurdu.

Shamima Begum sonradan hayatını kaybeden bebeğiyle...

İngiltere Temyiz Mahkemesi geçtiğimiz temmuz ayında Begum'un vatandaşlığı konusunda yasal bir savaşa girmek için İngiltere'ye dönebileceğine karar verdi. İngiliz hükümeti kararın ardından Yargıtay'a başvurarak, Begum'un ülkeye dönmesine izin verilirse bunun "önemli ulusal güvenlik riskleri" yaratacağını savundu.

İngiltere Yüksek Mahkeme Başkanı Reed medyaya yaptığı açıklamada, hükümetin değerlendirmesine destek belirtti ve Temyiz Mahkemesini güvenlik endişelerini dikkate almamakla eleştirdi.

Reed, Begum’un temyiz başvurusunun “halkın güvenliği tehlikeye atılmadan bunda etkili bir rol oynayabilecek konuma gelene kadar” ertelenebileceğini söyledi. Yüksek Mahkeme Başkanı bu çözümün mükemmel olmadığını kabul etse de "mevcut türden bir ikilem için mükemmel bir çözüm olmadığı"nı vurguladı.

Kasım ayında, Rights and Security International, İngiltere'den en az 15 kadın ve 35 çocuğun Suriye mülteci kamplarında tutulduğunu ve İngiliz hükümetinin "kamplardaki kadınları vatandaşlıklarından mahrum bırakmaya yönelik sistematik bir politika" yürüttüğünü bildirdi.

Liberty insan hakları grubu avukatlarından Rosie Brighouse ise, İngiltere'de bakanların Suriye'den yüzlerce kişinin dönmesine izin vermesine rağmen Begum'u hedef almayı seçtiğini ifade ederek, “Bu yaklaşım adalete hizmet etmez. Bu, başarısız bir terörle mücadele stratejisinden alaycı bir şekilde dikkati dağıtmaktır ve hükümetin adalete erişim ve hukukun üstünlüğünü göz ardı etmesine başka bir örnektir" dedi.

Brüksel merkezli Egmont Enstitüsü, İslam Devleti'nin (IŞİD) çöküşünden sonra Suriye ve Irak'taki kamplarda yarısından fazlası çocuk yaklaşık 1.200 Avrupalının tutulduğunu tahmin ediyor.

Begum davası en yüksek profilli vatandaşlık iptali olsa da, Egmont Enstitüsü, Belçika, Fransa, Danimarka ve Hollanda gibi diğer Avrupa ülkelerinin IŞİD militanlarının vatandaşlıklarını ellerinden aldığını belirtti.

ABD Adalet Bakanlığı ekim ayında Suriye ve Irak'tan haklarında terörizmle ilgili suçlamalar yapılan 10 kişiyle birlikte toplam 27 Amerikalının Irak ve Suriye'den ABD'ye geri gönderildiğini duyurmuştu.

Kaynaklar: The Washington Post-Times of London-Guardian

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın