Dünya

Çin’de Covid kısıtlamalarına karşı protestolar daha geniş taleplere dönüştü

Gösteri videolarında Covid kısıtlamalarına karşı başlayan protestoların daha geniş talepleri dillendirdiği görüldü.

The New York Times’dan Agnes Chang ve  Chang Che’nin haberinde, Çin’deki protestolara ilişkin çekilen görüntülerden protestocuların attığı sloganlar analiz edildi.

Gösteri videolarında Covid kısıtlamalarına karşı başlayan protestoların daha geniş talepleri dillendirdiği görüldü.

Protestolar, Çin’in en batısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin Urumçi kentinde 10 kişinin ölümüne neden olan apartman yangınına duyulan öfkeyle parlamıştı. 

Birçoğu trajediyi, insanların evlerinden çıkmasını engelleyerek, evlerine hapseden Covid kısıtlamalarına bağladı. 

Protestocuların Covid tecritlere son verilmesi çağrıları, resmi hesap verebilirlik ve hatta Çin lideri Şi Cinping'in istifa etmesi yönünde taleplere dönüştü. 

Pazar günü Şanghay'da protestocular arasında elinde çiçek tutan bir adam göze çarpıyordu: Düzinelerce polis memuru kendisine yaklaşırken adam yüksek sesle "Çiçek tutuyorum, bu bir suç mu?" diye soruyordu. Kalabalık cevap veriyordu: "Hayır!" 

Protestoda, ‘Çinliler, daha cesur olmalıyız’ sloganı atılıyordu.

Elinde çiçek olan protestocu aralarında sivil polislerin de bulunduğu bir grup polis tarafından gözaltına alınırken, "Urumçi'deki insanlar nasıl öldü? Hepimiz gerçeği biliyoruz değil mi?" diye soruyordu. Kalabalığın ‘bırakın gitsin’ çağrılarına rağmen zorla polis aracına bindirilmişti. Adam araca binmemek için ciddi direnç göstermişti.

Geçtiğimiz hafta sonu Çin'in sokaklarında ve kampüslerinde patlak veren protestolar, 1989'da Tiananmen Meydanı'ndaki öğrenci önderliğindeki demokrasi yanlısı protestolardan bu yana Çin liderliğine yönelik en geniş ve en cesur meydan okumalar arasında görülüyor. Birçok protestocunun, artan sansüre karşı yaratıcı bir protesto olarak boş kağıtlar taşıması ayrıca dikkat çekiyordu.

Doğudaki Nanjing kentindeki bir üniversitede, protestocular cep telefonlarının el fenerlerini açtılar ve Urumçi yangınının kurbanlarına saygı sunmak için cihazları havaya kaldırdılar. "Yaşasın halk, ölüler huzur içinde yatsın!" diye slogan atıyorlardı.

Pekin'de, Liangma Nehri kıyısında toplanan insanlar, geçen ay Çin liderini cesurca kınayan, tek başına protesto yapan bir protestocu tarafından popülerleştirilen sloganları attılar. Adam, şehrin kuzeyindeki Sitong Köprüsü'nde, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’e karşı pankartlar açmıştı.

Protestolarda atılan sloganlardan biri, "Kültür Devrimi istemiyoruz, reform istiyoruz"du.

Bazen kalabalığın tezahüratları alaycıydı. Polis, aynı protestocu grubuna Covid kontrollerini protesto eden sloganlar atmamalarını emrettiğinde, kalabalık Covid testlerini destekleyen sloganlara geçti: "Covid testleri istiyoruz!"

Ancak hiçbir tezahürat, bir kalabalığın Şi Cinping’i istifaya çağıracak kadar ileri gittiği Şanghay'daki tezahürattan daha cesur değildi: "Şi Cinping! İstifa et!"

Şanghay'daki protestocular ayrıca, Mao Zedong tarafından popülerleştirilen "Halka hizmet et" sloganını, polise kimi korumaları gerektiğine dair sivri bir hatırlatmaya dönüştürdüler: "İnsanlara hizmet et!"

Pekin'de, göstericiler Çin'deki muhalefetin yabancı ajitatörler tarafından kışkırtıldığı iddiasını da çürüttü. Bu zaten yetkililerin protestocuların altını oymak için rutin olarak dile getirdikleri bir iddiadır. Megafonlu bir adam kalabalığı "aramızda yabancı Çin karşıtı güçler" olduğu konusunda uyardığında, protestocular bir dizi zekice cevapla karşılık verdi. 

"Sözünü ettiğiniz yabancı güçler Marx ve Engels mi?"

"Hepimiz vatanseveriz" diye yanıtladı biri. 

Bir diğeri, "Sorabilir miyim, Sincan yangını yabancı güçler tarafından mı çıkarıldı?" diyordu.

"Guizhou otobüsü de yabancı güçler tarafından mı ters çevrildi?" (Eylül ayında, Guizhou eyaletinde karantinaya giden bir otobüs 27 kişinin ölümüne neden oldu ve Çin'in sıfır Covid politikasına karşı ülke çapında öfkeyi körükledi.) 

"Hepimiz buraya yabancı güçler tarafından mı çağrıldık?" diye soruyordu bir adam kalabalığa. Kalabalık "Hayır!" diye cevap veriyordu. 

"Ayağa kalk! Ayağa kalk!" 

Vatanseverlikle birleşen olağanüstü bir muhalefet gösterisinde, Şanghay'daki protestocular, bir zamanlar Çin-Japon savaşı sırasında Çinlileri Japon birliklerine karşı harekete geçirmek için söylenen Çin milli marşı, "Gönüllülerin Yürüyüşü"nden bir satır olan "Ayağa kalk, ayağa kalk!" sloganı attılar. 

Yurtsever bir sembolün yıkıcı bir şekilde kullanımıydı bu. Parti yıllarca vatanseverliğin partiyi sevmekle eş anlamlı olduğunda ısrar ediyordu.

Ancak bir yıl boyunca seyahat edemeyen, gelir kaybı yaşayan ve hareketleri kısıtlanan genç Çinliler vatanları ile partinin gerçekten aynı olup olmadığını merak ediyordu.
Kaynak: New York Times, Fotoğraflar: AP-Reuters

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın