Kıbrıs

Avrupa Adalet Divanı’nın kararına gazetecilerin tepkisi artarak devam ediyor

Bağımsız araştırmacı gazetecilik kuruluşu ‘Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi’ (OCCRP), şirketlerin gerçek sahiplerine ilişkin verilerin yolsuzlukta mücadelede kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, Avrupa Birliği'nin en yüksek mahkemesi Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) son kararını eleştirdi.

2019'da Lüksemburg, şirket sahipleri veri tabanını halka açık hale getirmek için yıllarca süren baskıyı kabul etmişti. Şirketlerin gerçek yararlanıcılarının kimler olduğunu gösteren kayıtların kamuya açık hale getirilmesi, OCCRP gibi araştırmacı gazetecilik kuruluşlarının dünyanın dört bir yanındaki suçluların ve yozlaşmış politikacıların Avrupa'nın kalbindeki firmaları nasıl kontrol ettiğini ifşa etmesine olanak tanımıştı.

Ancak AB Bölgesi’nin en yüksek mahkemesi, Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın (ABAD) AB'nin bu bilgileri halka sunma zorunluluğunu ortadan kaldıran kararının ardından, Lüksemburg ve diğer ülkeler geçen haftadan bu yana verileri hızla çevrimdışı hale getiriyor.

Araştırmacı gazetecilik kuruluşundan "Avrupa Adalet Divanı, organize suça ve kara para akışına yardımcı olmak için en kötü suçlunun yapabileceğinden daha fazlasını yaptı" eleştirisi

OCCRP'nin kurucularından Drew Sullivan, "Bu karar tam bir felaket. Avrupa Adalet Divanı, organize suça ve kara para akışına yardımcı olmak için en kötü suçlunun yapabileceğinden daha fazlasını yaptı" diyerek karara tepkisini gösterdi.

Gazeteciler için, kamuya açık şirket belgeleri, yolsuzluğu ve kara para aklama gibi mali suçları ortaya çıkarmakta önemli bir araçtır. OCCRP'nin "OpenLux" olarak adlandırdığı bir projesinde bu veriler, İtalyan mafya figürlerinin paralarını gizlemek için kullandığı gizli Lüksemburg şirketlerinin, suçlularla iş yapan Sırp siyasilerin ve Rus oligarklarının çocuklarının geniş gayrimenkul varlıklarının deşifre edilmesini sağladı.

Geçen haftaki karardan sonra, böyle bir araştırmacı gazetecilik projesini Avrupa’da gerçekleştirmek artık neredeyse imkansız hale geldi. Daha da kötüsü, AB üyesi olmayan ülkeler Avrupa örneğini takip edebilir ve son birkaç yılda kaydedilen kurumsal şeffaflık konusundaki ilerlemeyi geriye döndürebilir. Bu sadece gazeteciler için değil, herkes için kötü bir haberdir.

Türkmenistan hükümetinin, ülkenin cumhurbaşkanının yeğeni ile nasıl gıda ithalatı sözleşmelerini yaptığını göstermek üzere İngiltere'deki şirketler sicilindeki kayıtlı bilgiler kullanılmıştı

Örneğin, geçen yıl, OCCRP muhabirleri dünyanın en yozlaşmış ve baskıcı hükümetlerinden birine sahip olan Türkmenistan’da, Türkmenistan hükümetinin ülkenin cumhurbaşkanının yeğeni ile nasıl gıda ithalatı sözleşmelerini yaptığını göstermek üzere İngiltere'deki şirketler sicilinde kayıtlı bilgileri kullandı. Belki de izlerini örtmek amacıyla Birleşik Krallık'ta bir gıda ithalat şirketi kurmuşlardı.

Kamu yararına şirket bilgilerinin paylaşımının kaldırılması, Avrupa'nın yaptırım uygulanan Rus oligarklarının ve Kremlin müttefiklerinin varlıklarını izleme çabalarını da tehlikeye atabilir. Bu yılın başlarında OCCRP muhabirleri, genellikle "Putin'in bankacısı" olarak bilinen yaptırıma tabi bir oligark olarak, Andrei Kostin'in sahip olduğu varlıkları izlemek için [güney] Kıbrıs şirket sicilindeki bilgileri kullanmıştı.

[Güney] Kıbrıs'taki şirketlere yönelik kamuya açık mülkiyet kaydı olmasaydı, "Putin'in bankacısı" Andrei  Kostin'in Avrupa ve Rusya'daki villalara, dairelere ve otellere nasıl gizlice sahip olduğu ortaya çıkarılamazdı

Haberi yazan muhabir Graham Stack, [güney] Kıbrıs'taki şirketlere yönelik kamuya açık mülkiyet kaydı olmasaydı, Kostin'in Avrupa ve Rusya'daki villalara, dairelere ve otellere gizlice sahip olmak için kullandığı vekilini kesinlikle tanımlayamayacağını söyledi.

Bu tür haberlerin gösterdiği gibi, kurumsal gizlilik, dünyanın en yozlaşmış bazı ülkelerindeki en kötü aktörlerin bir kısmının çalınan parayı Batı'ya taşımasına olanak tanıyor. Şirket sahipliği bilgilerine açık erişim, bu kötü aktörlerin iki kez düşünmelerini sağlamanın birkaç yolundan biridir.

OCCRP kurucusu, karara tepki olarak, ‘Karar ve etkileri hakkında daha fazla bilgi içeren güncellemeler yapmaya’ devam edeceklerini, ayrıca mülkiyet kayıtlarına kamu erişimi sayesinde karara kadar ortaya çıkarılan gazetecilik örneklerini sunmayı sürdüreceklerini kaydetti.

Sullivan, "Şeffaflık demokrasi için kritik öneme sahiptir. Bu süreçte ruhunuzu kaybetmiş olmanız, gizliliğinizi korumanıza katkı sağlamaz’ ifadelerini kullandı.
Kaynak: OCCRP

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın